Gece kulüpleri olsun mu olmasın mı tartışmasına girmek istemiyorum…
Zaten ne zaman aklıma gelse Ertuğrul Hasipoğlu’nun olay olan sözleri de aklıma gelir, gülümserim!
Çok tartışılmıştı ama doğruluk payı da yok değildi…
Ülkemizde gece kulüpleri zaten uzunca süredir tartışılan bir konudur ama nedense hükümetler için de iki ucu keskin bıçaktır hep!
İyi para kazandıkları için bir çoğunun siyasilerle ilişkisi vardır, hele de seçim öncelerinde kesenin ağzını açarlar ve perde gerisinde siyasi güç haline gelirler…
Hatırlarsanız birisi de gazeteye açıklama yaparak siyasette hep yanlış atlara oynadığını itiraf etmişti!
Kimse o açıklamayı sorgulamadı, hangi siyasetçi olduğunun peşine düşmedi…
Güzelyurt’a her gidişimde hele de akşam saatleriyse ışıl ışıldır bu işletmeler…
Yollardaki aydınlatma ışıkları genelde yanmaz ve kapkaranlıktır ama gece kulüplerinin ki rengarenk, ışıl ışıl!
Müşteri çekmek böyle bir şey olsa gerek değil mi…
Ne kadar renkli ışık o kadar çok kadının pazarlanması demektir!
Yasalara göre yasaktır ama devletin kendisi devlet birimlerinde bu kadınları haftanın belli günlerinde muayene eder, her hangi bir hastalıkları var mı diye…
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir çelişki göremezsiniz!
Biz farklıyız çünkü…
Maksat nasıl olursa olsun devletin kasasına para girsin!
Seçimlerde de gizli sponsör olsunlar…
Biz her şeyi önce şiddetle reddeden sonra kabul eden bir milletiz…
Aktivistlerimiz boldur ama bunların çoğu yaygaradan öteye gitmez!
Siz hiç bu ülke tarihinde gece kulüplerinin önünde bir eylem yapıldığını duydunuz mu…
Kadınların eti satılıyor diye eylem yaparlar ama o renkli binaların önünden geçerken dönüp de bakmazlar bile!
Cinayete kurban giderler kimsenin umurunda değil…
Patronlarından şiddet görürler, müşterilerinden şiddet görürler kime ne ki!
Çünkü kaderleridir böyle para kazanmak…
Alan memnun satan memnun misali!
Sevgili okuyucular…
Şimdi sayfamızdaki şu iki resme bakınız lütfen!
Güzelyurt yolu değil ama Güzelyurt’un içindeki bir gece kulübünün reklam panosudur bu…
Biz de bir okurumuzun uyarısıyla konuyu gündeme getirmek istedik!
Elbette o ışıl ışıl binaların içinde evcilik oyunu oynanmıyor ve para karşılığı kadınlar erkekleri cinsel mutluluğa taşıyor ama böyle reklamın yapıldığına da ilk kez şahit oluyoruz!
Fotomodel görünümünde gömleğinin önü açık bir kadın ve şuh bakışlarla erkekleri davet ediyor içeriye…
Hadi biz bunu bir okurumuzun sayesinde ilk kez gördük ve dehşete düştük de…
Bu devletin yetkili ve etkili isimleri de mi fark etmedi bu insanların gözüne sokulmak istenen dev panoyu!
Ya da onların yanında çöreklenen üst düzey yöneticileri…
Hadi yasaların ihlal edilmesini bir yana bırakın!
Bu ülkede erkeklere kadın pazarlandığının bu kadar aşikar olması biraz ayıp kaçmıyor mu…
 
 
 
 
Alan var alamayan var!
 
Yine bir okur uyarısı…
Okulun ilk günü kendilerinden istenen malzemeler!
Diyor ki;
Hadi biz oradan buradan bulup ödüyoruz!
Ama bu parayı bulamayan çok aile var bu ülkede…
Bu parayı bulup da bulamayanları da düşündükleri için hoşuma gitti!
Sahi, bizde ilk öğretim parasız değil miydi yoksa…
 
 
 
 
 
Narin hanımı yine anlayamadım!
 
İzleyemedim ama izleyenler aktardı…
Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, bir televizyon kanalına açıklamada bulunarak adli yılın ilk günü yaptığı konuşmanın ayrıntılarını vermiş…
Hani şu bazı isimler verip de eleştirdiği mahkeme kararına uymadığından yakındığı sözler!
Demiş ki, “sekreterim bilgisayardaki yanlış konuşma metnini TAK ve BRT’ye gönderdi…”
Gerçeği BRT’de de yayınlanan metinmiş!
Niye tatmin olmadım bilir misiniz…
Demek ki konuşma metni birden fazla yazılmış!
Ve isimlerin de verildiği metin yanlışlıkla basına gönderilmiş…
Soru şu;
Hadi diyelim ki sekreter hatası oldu…
Peki isim verilerek yazılan metni niçin yazdınız o zaman!
Ya da onu basına servis etmediniz…
Öğrenmezsem merakımdan çatlarım Narin hanım!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, size bu köşeden mesaj gönderirken çok hassas davranmaya çalışıyorum ama açıklama metni konusunda sekreterinizi suçlamanıza pek anlam veremedim. Hadi o diyelim sizin istemediğiniz konuşma metnini basına servis etti! Yani ortada isim verilerek hazırlanan bir metin var, ne oldu da isimsiz olarak bir açıklama yaptınız! Merakımı hoş görün olur mu!
Sayın Kutlay ERK, bir televizyon kanalında 2017 yılında referandum beklemediğinizi söyleyince sizin parti de epey bir çalkantı yaşanmış diye duyduk! Zira CTP bütün örgütlere talimat verdi bundan sonraki bütün etkinlikler çözüm odaklı olacakmış!
Sayın Cemal ÖZYİĞİT, dün çok eskili bir TKP’li kurmay aradı partinizin bilerek karışıklığa itildiğini ve bunda parti dışı mihrakların olduğunu iddia etti! Niçin sizi uyarmadığını sordum, ‘yıllar var ne arayan ne de soran’ dedi! Haberiniz olsun istedik!
Sayın Mahmut ÖZÇINAR, sizin belediye sınırlarınız içinde bir gece kulübü kadın pazarladığını insanların gözünün içine sokarak reklam yapıyor ve bunu hiç mi görmediniz acaba! Yoksa bundan reklam parası da mı alıp görmemezlikten geliyorsunuz! Lütfen bu ayıbı en kısa zamanda oradan kaldırın!
Sayın Mehmet KÜÇÜK, Özgürlük Mücadelesi Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün anıt mezarının tadilatı için devletin tahsis ettiği paranın çok az olduğunu duyunca sinir küpü haline dönüştüğünüz söyleniyor. Ne deseniz haklısınız…
Sayın Sunat ATUN, öğretmenlerin hazırlık ödenekleri konusunda sizin talimat vermeniz gerektiğini öğrendik. Okullar hazır yeni açılmışken şunu bir imzalasanız çok iyi olacak diyor öğretmenlerimiz…
Sayın Cafer GÜRCAFER, Merkezi Cezaevi ihalesi yakında açılacağına göre acaba diyoruz ihalenin Ankara’da açılması konusunda uzlaşma mı sağladınız! Bazı müteahhit arkadaşlar aradı bu konuda sizden bir açıklama bekliyorlarmış!
Sayın Emine DİZDARLI, devlete ihalesiz alınan 18 makam aracı konusunda bir takım girişimlerde bulunduğunuzu memnuniyetle öğrendik. Biz de diyorduk acaba Emine hanım bu hukuksuzluğu nasıl oldu da görmedi!
Sayın Asım İDRİS, TDP çok manidar bir süreçte iç kavgalara doğru sürüklenmeye başladı. Bu konuda size önemli sorumluluklar düştüğü ve kontrolü ele almanız gerektiği yönünde mesajlarınız geliyor, iletmiş olalım!
Sayın Metin ATAN, öğretmen sendikaları size karşı öyle bileniyorlar ki yakında bazı sürprizlere hazır olmanı söylemeye bile başladılar! Bu arada onlara söyleyin ki önce sizin soyadınızı iyi öğrensinler ve basına öyle açıklama yapsınlar!
Sayın Kadri FELLAHOĞLU, LTB’nin bazı icraatlarını eleştirmeye başlayınca dikkatli vatandaşlar yeniden belediye başkanlığına aday olacağınız yönünde yorumlar yapmaya başladılar. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz değil mi!
Sayın Sibel TATAR, Kanal T’nin 20’nci yaşını kutlar başarılarla dolu nice yıllar temenni ederiz! Ersin beyi yönetimden uzaklaştırmanız gayet iyi oldu çünkü aktif siyaset yaptığı için bazen duygusal davranabiliyordu değil mi!
Sayın Orhan GÜÇLÜ, başarılı bir ekserlik döneminden sonra şimdi de inşaat sektöründe adınızdan epey söz ettirmeye başlamışsınız. Yakında inşaat kralı bile olabileceğiniz söyleniyor. Bu arada oğlunuzun baba mesleğinden vazgeçtiğini de üzülerek öğrendik, her şeyde bir hayır vardır  değil mi!
Sayın Rauf ATAÖV, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi’nin 12’nci sınıfının halen 39 kişi olduğunu ve bu sayının önümüzdeki hafta 45’e çıkacağını biliyor muydunuz! Kızgın bir veli dün öyle sinirliydi ki inanın biz bile korktuk!
Sayın Veysel ŞAHİN, şu anda altınızda bulunan Lamborghini marka lüks aracınızın gümrük bedelini ödemeden sürdüğünüz yönünde ihbarlar alıyoruz. Meraklıları bilsin diye bir açıklama yaparsanız fena olmayacak değil mi!