"Sürekli olarak sosyal medyada gördüğümüz bu sorunun cevabını sanırım artık vermek gerekiyor. 22-25 Temmuz Çanakkale Kültür gezisine katılmış bir öğretmen ve orada yaşanılanların sıcak tanığı olarak bu sorulara cevap vermek istedim. 1) Orada olduğumuz sürece herhangi bir AKP ya da dini propaganda YAPILMADI. VATAN SEVGİSİNİ içinde yaşatan bir Çanakkale Ruhunu, Anafartaları, ATATÜRK'Ü yaşadık. 2) Tüm kız çocukları ve erkek çocukları KKTC'den giden öğretmenleri eşliğinde ve orada üniversite mezunu kamp liderleri tarafından gezdirildi ve tüm ihtiyaçları giderildi.Başlarında öğretmeni olmayan öğrencilerin sorumluluğu da biz öğretmenlere verildi.Ablalık sistemi yoktu.Öğretmenler vardı. 3)Bahsedilen kişiler Mustafa ve Halil Beylerden 82. vilayet gibi ifadeler duymadık. Aksine yavru vatana olan sevgilerini bizlere hissettirdiler. 4)Gezilen yerlerin fotoğraflarını aşağıda paylaştım.Şehitlikler ziyaret edildi ve tarihte yaşananlar rehber tarafından anlatıldı.Çocukların tarih bilgileri ziyaret ve görsellikle pekiştirildi. Truva antik şehri yine rehber eşliğinde gezildi. Kastedildiği gibi herhangi bir Tekke ya da zaviye ziyareti olmadı. 5) Gezi sırasında fotağraflarda görüldüğü gibi kız ve erkek öğrencilerimiz şortlarını da serbestçe giydiler. 6) Öğrenciler verilen tişörtlerini 3 gün değil 2 gün gezi esnasında giydiler. Bu da çocukların güvenliği içindi. Biz öğretmenler 186 öğrenciyi daha iyi ayırt edebilmek ve koruyabilmek için bu tişörtlerin giyilmesi gerekirdi. Bunun dışındaki düşünceler art niyet içerir. Bunu konu yapanlar sanırım çocuklarla toplu gezintiye hiç katılmadı. 7) Saat 22.00 da öğrencilere veilen ara öğünler oldu ki bunlar da kafeteryada bizler eşliğinde oldu. Söylenildiği gibi gizli seminer olsaydı bize güvenerek gelen çocuklarımız bize bu konuda bilgi vermeyecek miydi? 8)Demokrasi ile yönetilen bir ülkede, bir müslüman ki hepimiz müslümanız isteyen başını bağlar, isteyen açar. Bu konuda kimse kimseye dayatma yapamaz. Bu konu sadece kişiyi ilgilendirir. Aynı zamanda başı bağlı olan öğrenci değil üniversite mezunu bazı öğretmenlerdi. 9) Haremlik -Selamlık konusuna gelince . Sanırım bu konuda konuşanlar öğrencilerle toplu olarak uzun süre birlikte bir geziye katılmadı. Gezinin asıl amacını saptırıp bu şekilde karalamak eğitimciliğe sığmaz. Bu ayrım ergenlik çağındaki çocukları daha rahat kontrol edebilmek için olabilir mi acaba? Bu ayrım biz bayan öğertmenler için uygun ve daha kolay bir yöntemdir. 10) Geziye giden çocukları ve öğretmenleri sürekli sosyal medyada rencide etmek, ileri geri konuşmak pedogojiye uygun mu? NOT: Umarım bu kültür gezileri artarak devam eder. Öğrencilerden ve velilerden çok olumlu dönütler aldık. En azında bizleri seven ,isteyen, her türlü fedakarlığı yapıp bizi gece gündüz ağırlayan ,TC kamp liderlerine ,yetkililere teşekkür etmek gerekir. Sendikalar asli görevlerini unutup siyasete bulaşmış.Yazık. Okulların açılacağı bu günlerde eğitimle ilgili öğretmen eksikliği ,alt yapı eksikliği ile ilgili açıklama yapmalarını beklerdik ki İki aydır başka hiçbir sorunumuz yokmuş gibi bütün enerjinizi Çanakkale gezisini eleştirmeye adadınız.Yazıklar Olsun. Ne yaparsanız yapınız.Kalbimizde ,gönlümüzde taht kuran şehitler diyarı Çanakkaledeki şehitlerimizi saygıyla andık ziyaret ettik. VE ŞUNU ASLA UNUTMAYIN GÖNLÜMÜZDEKİ ÇANAKKALE YİNE GEÇİLMEYECEK..."