Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC ziyareti aslında fazlaca abartıldı…

İki kesim vardı;

Birisi kucaklayan, diğeri istemeyen!

Yapılan iki görüşmelerin ardından açıklamalar geldi…

Erdoğan’ınkiler elbette önemliydi ama bilinmeyenler değildi!

Kıbrıs onlar için milli bir davaydı…

Geçmişte olduğu gibi bundan böyle de Kıbrıs türküne sahip çıkılacaktı!

Kişi başına düşen milli gelir şimdikinin iki katına çıkarılacaktı…

Kıbrıs Türkü Ruma karşı asla azınlık durumuna düşürülmeyecekti!

Bu açıklamalar da kimileri tarafından beğenildi alkışlandı…

Kimi de zaten siyasi görüşü nedeniyle tepki ile karşıladı!

Baş başa yapılan görüşmelerde de aslında bundan fazlası konuşulmadı…

Rutin şeyler yani!

Bize göre Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamaları çok daha önemliydi…

Çok ciddi bir gerçeği vurguladı çünkü;

“Türkiye’nin desteğine ihtiyacımız olduğu açıktır…”

İşte Erdoğan’ın KKTC ziyareti sırasında dikkat çeken olay budur…

KKTC hala anasının yavrusudur, desteğe ihtiyacı vardır!

İster beğenin ister beğenmeyin ama asıl gerçek budur…

Akıncı elbette bunu söylerken çok da istekli söylememiş, hatta bazı çevreler tarafından eleştirileceğini de hesaba katmıştır ama doğru neyse odur!

Bu gerçeğin nedeni de ortadadır;

Hem geçmiş Türkiye hem de KKTC hükümetleri Kıbrıs Türkünün kendi ayakları üzerinde durması için gerekli önlemleri almamış, hem de Kıbrıs sorunu denen illet de buna eklenince Kıbrıs Türkü yardıma ihtiyaç duyan bir devlet konumunda kalmıştır!

Şuraya gelmek istiyorum;

Geçenlerde Ticaret Odası Başkanı Turgay deniz çok hayati bir açıklama yaptı…

Zira biz hep tutturduk Rumlarla ticaret yapalım diye!

Yeşil Hat Tüzüğü geçti ama hiçbir halta da yaramadı!

Bundan sadece bir iki iş adamı bireysel alanda yararlandı, toplum bir şey kazanmadı…

Bundan sonra da bu konuda önemli bir gelişme yaşanmayacak!

Adamlar bizim iyi niyetimizin aksine buradan akaryakıt alan kendi vatandaşlarına bile ağır yaptırımlar uyguluyorlar…

Haklı da olarak bizim değil kendi ekonomilerini düşünüyorlar!

Peki böyle bir gerçek ortada dururken biz ne yapacağız…

Eskisinden daha fazla üreterek Türkiye’ye ya da Türkiye üzerinde dışa açılmaya çalışacağız!

Bunun başka bir alternatifi yoktur!

Akıncı’nın da söylediği gibi her şekilde Türkiye’ye ihtiyacımız vardır, bunu kullanabilirsek ne ala…

Aksi burada kendi kendimizi yemeye devam eder dururuz! 

Alın size basın günü mesajı!

“Tükendik, tükeniyoruz…

Sadece izliyorsunuz sonra iki satır mesajla geçiştiriyorsunuz. Yok oluyoruz biz yok oldukça sizin sesiniz de yok oluyor. Çok seslilik yok oluyor. Mesleğimizi bırakıyoruz sadece izliyorsunuz. Ben de mesleği bırakanlardanım. Kendimi teselli etme adına da haftada bir program yapıyorum.

Her yıl kaç arkadaşımın meslekten uzaklaştığını ve bunu sadece izlediğinizi biliyor musunuz? Yetkili makamlardaki kaç kişiyi ağırladık bugüne kadar.Kaç kişinin sorununu konuştuk bilmiyorum,sayamıyorum.Her şeyi anlattık da size bir tek kendi sorunlarımızı anlatamadık! Bu sorun sadece bizim yani basının sorunu mu sanıyorsunuz? 
Mesleğe başlarken bir gün bu şekilde bırakmak zorunda kalacağımı hesaba katmamıştım.Ellerim titreyerek oturmuştum radyo yayın yönetmenliğine.İlk haber okuduğum gün elimdeki haber metinlerini tutmakta zorlanmıştım.İlk ekrana çıktığım gün kalbim dudaklarımdan akan kelimelerde dışarıya fırlayacak gibiydi.İlk sokak röportajlarım,ilk haber programım derken seneler geçti. 15 yıl aralıksız aynı heyecanı taşıdım.

Yarım kalmışsa heyecanım ve yarım kalmışsa heyecanımız az ya da çok payınız mevcut. .Yerlerde sürünen maaşlardan da bahsetmiyorum. Mesleğimizi yürütürken yaşadığımız baskılardan, hedef tahtası haline getirilmemizden, zaman zaman işten atılmamız için gelen baskılardan hiç bahsetmiyorum bile ! O yüzden mesleği kurtarmak için harcamadığınız emeği ne olur bugün mesaj yayınlamak için harcamayın. Ne dediğiniz değil ne yaptığınız önemli!.."

(Damla Dabiş ÖZEL)

Baybars: Hukuk ofisim yok…

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars her hangi bir hukuk ofisi bulunmadığını söyledi.

Dünkü mesaj kutusunda çıkan yazı ile ilgili bir açıklamam yapan Baybars, Taşyapı Şirketinin de hukuk danışmanlığını yapmadığını ifade etti…

Sadece Merak İşte?

Özgürgün niye yoktu?

Bize göre de doğru bir eleştiridir bu…

Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’nün, Erdoğan’ın ziyaretinde protokol listesine konulmaması!

Söylenti şu;

Erdoğan istemedi, listeye konulmadı!

Bundan bile siyasi rant elde etmeye çalışanlar var…

Erdoğan’ın sanki başka bir derdi yokmuş gibi protokol listesi konusunda talimat verecek!

İyi de Meclis’te 21 vekili olan bir partinin genel başkanı bu listede sahi niye yoktu?

Niye bakanın kendisi açıklamadı?

Sosyal medyayı çok iyi kullanan Kudret Özersay, elektrik zammı konusunda geçmişte ‘faturaları ödemeyin’ çağrısı yapmıştı!

Şimdi haklı olarak o açıklamaya tepkiler var…

Bu konudaki açıklama ise Özersay’dan değil, partisinin genel sekreterinden geldi!

Bu açıklamanın nedenleri sıralandı…

İyi güzel de, Özersay bu açıklamayı kendi hesabından yapmaya niye çekindi ki?

Genç intiharlar neden?

Bu memleketin çok ama çok büyük sorunu var…

Genç ihtarların her geçen gün artması belli ki devlet birimlerinin dikkatini çok fazla çekmiyor!

İşleri güçleri taziye yayınlamak…

Oysa bu gençler gözümüzün önünde yitip gidiyor!

Vardır mutlaka bir nedenleri…

Bu ülkede gençliğe, onların sorunlarına sahip çıkacak birileri yok mu?

Kablolu elektriğe doğru mu?

Son elektrik zammı cümle alemin canını yaktı…

Ağır eleştiriler de zaten ortada!

Ama bir kesim de var ki bu okkalı zammın kabloyla elektrik için yapıldığı, halkın tepkisinden sonra bu konuda önemli gelişmeler yaşanacağını düşünüyor…

Zaten şu sıralar bu konuda bir referandum yapılsa ezici bir çoğunluk ucuz olan elektrikten yana tavır koyacak!

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, Türkiye’ye duyulan ihtiyaç konusunda yaptığınız konuşma belki size seçim bile kaybettirebilir ama sonuçta doğru olanı söylediniz ve çoğunluğun memnuniyetini kazandınız. Demek ki bundan böyle sadece hayal olan şeylerden hızla kaçmak gerekiyor değil mi?

Sayın Derya KANBAY, Erdoğan’ın KKTC ziyaretinde bazı protokol eksikliklerini yapılması kamuoyunda tepki ile karşılandı. Bu konudaki söylentilere bir son vermek için resmi bir açıklama yapacak mısınız? Özellikle Küçük ailesi çok üzgün bilesiniz!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, evinizin önündeki korumalar için gölgelik bir yer ayarlanması için vatandaştan bir takım istekler geliyor. Güneş atında polis memurlarını görünce içleri parçalanıyormuş. Bir el atarsınız artık değil mi?

Sayın Hasan TAÇOY, partinizin genel başkanlık yarışında bir aday lehine çekileceğiniz yönünde dedikodular yapılmaya başlandı. Artık diyoruz şu resmi açıklamayı bir yapsanız da diğer adaylar da ona göre yolunu çizse…

Sayın Zeki ÇELER, son akaryakıt zammı ile birlikte dar gelirlinin asgari ücret maaşı artık daha bir önem kazanmaya başladı! Umarız komisyon toplanınca ülke gerçekleri göz önünde bulundurularak sağlam bir artış kararı alır, artık top sizde!

Sayın Tolga ATAKAN dün öğlen Bilal Kendirci ile birlikte yemekte görülünce doğal olarak merak konusu olmuş. Kimi özelleştirmeler  derken kimi de rutin bir yemek yorumları yapıyor. Millette ne merak var değil mi?

Sayın Erdoğan SORAKIN, parti genel sekreterlik makamınızda birilerinin ciddi bir şekilde gözü olduğunu ve erde gerisinde muhalefet yapmaya başladığını biliyor muydunuz? Özellikle şu sıralar radarları çalıştırmanız tavsiye ediliyor…

Sayın Sunat ATUN, UBP genel başkan adaylığı için kafanızın bir hayli karışık olduğu ve karar vermekte güçlük çektiğiniz konuşuluyor. Bu da size gönül veren özellikle Mağusalı partilileri çileden çıkarıyor haberiniz olsun…

Sayın Ertan BİRİNCİ, dünya markası olan Alltınyıldız’ı adaya getirip bir de mankenlik yapmanız gözlerden kaçmadı! Bu arada hayli de kilo verdiğiniz görülüyor, kebapçılar kan ağlıyor deseniz! Hayırlı işler bol kazançlar dileriz…

Sayın Şener ELCİL, Türk Lirasını bırakıp Euro’ya geçme çağırınız hoş güzel de peki bunu gerçekleştirmek için de bir projeniz var mı? Bu parayı kimden nasıl alacağız, bu iş nasıl olacak varsa bir çalışmanız onu da paylaşıverin lütfen!

Sayın Ali BATURAY, Kıbrıs Gazetesi’nin 29’uncu kuruluş yıldönümünü kutlar nezdinizde tüm basın emekçilerinizi de tebrik ederiz. Basının çok zorlu bir dönemde olduğu bu günlerde başarılarınızın devamını dileriz…

Sayın Umut ÖKSÜZOĞLU, El-Sen genel kurulunda kazanacağınıza kesin gözüyle bakılırken ne oldu da kaybettiniz size destek verenler şaşkınlıklarını gizleyememişler. Acaba büyük bir operasyona mı kurban edildiniz dersiniz?

Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, sendika ile uzlaşıp personel sıkıntısını çözdükten sonra derin bir nefes aldığınız söyleniyor. Bu arada Girne’ye teleferik projesi için çok yakında açıklama yapacağınız da konuşuluyor, hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Fikri TOROS, sosyal medyada paylaştığınız piyano resitalleri fazlasıyla ilgi görüyormuş. Bu arada Ordu’da çilek üreticileri bölgeye ne zaman ziyaret yapmaya geleceğinizi sormaya başlamışlar haberiniz olsun…

Sayın Doğan TİLKİ, başarılı bir ameliyattan sonra eski sağlığınıza kavuştuğunuzu memnuniyetle öğrendik. Ne mutlu ki size başka oğullar olmak üzere ne çok seveniniz varmış şimdi daha iyi anladınız değil mi? Büyük geçmiş olsun…