Kıbrıs TMT Derneği Başkanı Yılmaz Bora yaptığı yazılı açıklamada, Rumların yıllardır gayrı meşru bir idare olmalarına karşın dünya tarafından sözde meşru bir idare olarak tanınmaları ve bu tanınmadan aldıkları cesaretle hedeflerine ulaşmak için yalan, entrika ve şantajlarla yollarına devam edeceklerini kaydetti. Bora, “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 54 yıldır silah zoru ve terörle gasp ederek eşit ortağı Kıbrıs Türk halkını ayni yöntemlerle dışlayan ve iki kez belgelerle saptanmış soykırım uygulamaya kalkmış gayrı meşru bir idarenin Birleşmiş Milletlerce ve insanlığa örnek ilkeleri ile övünen AB tarafından meşru olarak kabul ve itibar görmesi skandal niteliğindedir” dedi. Bora, haksız ve suçlu bir tarafa bu kadar tolerans ve hoşgörü gösterilerek haklı ve mağdur taraf olan Kıbrıs Türk halkına reva görülen insanlık dışı uygulamaların haklı bir nedeni olamayacağını vurguladı. Bora, 49 yıldan beri sürdürülen görüşmelerde bir çözüme ulaşılamamasının gerçeklerinin apaçık ortada olduğunu, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Enosis için yıkan Rum ile Yunanların bu emellerinin hala devam ettiğini, hedefe ulaşıncaya kadar da devam edeceğini kaydetti. Bora, 1950 Enosis plebisitinin yeniden gündeme konmasının şaşılacak bir olay olmadığını vurguladı. Bora, Rum tarafının Enosisçi zihniyetinin herkesin bildiği bir olay olduğunu vurgulayarak, Cumhuriyet Meclisi’nin bu olay karşısında ortaya koyduğu takdire şayan tavrını, bundan böyle de haklı ve meşru devletin varlığının devamı için de kararlı bir şekilde sürdürerek Kıbrıs’ta yaşanmış gerçeklerin dünya kamuoyunca da görülüp anlaşılmasına yardımcı olacağını ifade etti. Bora Kıbrıs sorununun işgal sorunu olmadığını, 1800’lü yıllardan beri devam eden Enosis sorunu olduğunu, Girit örneği bir siyaset uygulanmakta olduğunu kaydetti. Bora “Varlığımızın sebebi devletimizden, ana vatanımızdan ve O’nun askeri ile garantisinden asla vazgeçemeyiz. Eşitlik ve iki bölgelilikten taviz verilemez. İki devlet temelinde çözüm şarttır” dedi.