Kıbrıs’ta son dönemde turizm açısından önem kazanan Lefke bölgesinin (Güzelyurt, Lefke, Yeşilırmak) güzelliklerini mutlaka keşfetmelisiniz. Önereceğim gezinin tümünü 1 günde yapabileceğiniz gibi, isterseniz daha yavaş bir şekilde birkaç güne de yayabilirsiniz.
Teknoloji geliştikçe insanlar günlerini hem daha yoğun, hem de daha hızlı bir şekilde yaşıyorlar. Bu hızlı yaşam, maalesef insani gereklilikleri de hızlı bir şekle çevirdi ve Amerika’dan dünyaya yayılan Fast Food (Hızlı servis edilen) tarzı yemeklerle tanıştık. Fast Food yemekler belirli bir kültürel özelliği taşımayan ve servis edildiği gibi hızlı tüketilen yemeklerdir. Bizim (Kıbrıs) yemek kültürümüz ise yavaş yavaş servis edilen mezelerimizle ünlüdür. 1989 yılında İtalya’da Carlo Petrini tarafından başlatılmış Slow Food (Yavaş servis edilip yavaş yenilen) yemek hareketi ise yerel yemek kültürünün kaybolmasına karşı bir tepki olarak kurulmuş olan bir hareket. Slow Food hareketi, Cittaslow (Sakin şehir) hareketini doğurmuş ve amaç olarak yerel kimliğini ve kültürel özelliklerini koruyarak turizm sahnesine yer almak isteyen kasabaların üye olduğu çok önemli bir birlik oluşmuş.
Lefke Belediyesi geçtiğimiz haftalarda Cittaslow üyeliği için başvuru yapmış, ve bu yönde çalışmalarına başlamıştır. Bu arada Lefke belediyesinin 1900 yılında kurulmuş ilk Türk Belediyesi olduğunu da belirtmeliyim. Gelin şimdi gezi boyunca neler yapabilirsiniz, nerelere uğrayabilirsiniz bir göz atalım;
• Güzelyurt açık pazarı; Cumartesi günleri kurulan sebze, meyve ve yiyecek pazarını diğer bölge pazarlarından ayıran en önemli özellik, bahçelerden günlük olarak toplanan ve doğrudan üreticiden satın alabileceğiniz ürünler. Özellikle Doğancı (Elye) ve Yeşilırmaklı üreticilerle sohbet çok renkli...
• Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji müzesi; Eski ismi ile Güzelyurt Etnografya müzesi olarak bildiğiniz müzenin adının değişmesini sağlayan ve 2005 yılında bir su kazısı esnasında yanlışlıkla bulunan dünya harikası Soli’nin Altın Üzüm Yaprakları mutlaka görülmesi gereken bir eser. (M.Ö.11yy. ait olan Soli kraliçesinin tacı, son dönemde dünya çapında bir bütün halinde bulunan en değerli arkeolojik altın buluntularından…)
• Argonya Köy Fırını; Doğancı (Elye) kavşağında bulunan bir aile işletmesi. Kıbrıs’a özgü en güzel kahvaltıyı tadabileceğiniz mekanlardan biri. İşletmeci Hidayet hanımın çabası ve ailenin güler yüzlü hizmeti görülmeye değer. Fırından sıcak sıcak çıkan çörekler, hellimliler, zeytinliler ve tahınlılar çok güzel, ancak şahane bulgurlu Gabak Bittasını da tatmayı sakın unutmayın.
• CMC (Kıbrıs Maden Kooperatifi); Yıllardır hükümetlerimiz tarafından hep kötü yönleriyle ön plana çıkarılan CMC aslında bahsedilen derecede kötü bir görüntü değil, muhteşem fotoğraflar çekebileceğiniz bir maden ocağı. Hem de bildiğiniz gibi sadece bir bakır madeni de değil. CMC işlevde olduğu yıllar boyunca, Bakır yanında hiç de küçümsenemeyecek bir miktar olan 2.5 Ton Altın ve 80 Ton Gümüş çıkarılmış önemli bir madendi.
• Lefke-Karşıyaka bölgesi ve Gölet manzarası; Gemikonağı göleti olarak adlandırılan ve her mevsim görülesi Trodos manzarası sunan gölet seyir yerine, Lefke Stadyumu’nun yanından geçerek ulaşabilirsiniz. Geri dönüş yolunda ise, Lefke-Karşıyaka bölgesinden geçerek belki de dünyanın en yeşil vadisinin nefes kesen manzarası ile karşılaşacaksınız.
• Wooden Faces of Cyprus (Kıbrıs’ın Ahşap Yüzleri); Sanatçı İsmail Işılsoy çok mütevazi sanat stüdyosunda, Kıbrıs adasının sessiz çığlığını ahşap yüzlerde bizlere duyuruyor. Yeşilırmak girişinde bulunan stüdyosunda sıcak, samimi ve güler yüzlü ailesi ile mütevazi bir hayat süren İsmail Işılsoy’u anlatmak o kadar zor ki, kelimeler yetersiz kalıyor. Galeriye adım attığınız andan itibaren mistik bir etki altına giriyorsunuz. Ahşap yüzlerdeki bakışlar o kadar gerçek ki, onları tanıyorsunuz, söyleyemediğiniz duygularınızı sessiz bir şekilde yüzler size söylüyor. Fiyatları çok uygun olan bu sanat eserlerinden almadan sakın ayrılmayın.
• Erson Hoca’nın Organik Çiftliği; Nursel Ekici’nin işlettiği ve yakın zamanda kaybettiği eşinin adını taşıyan çiflik, Yeşilırmak köyünün çıkışında yer alıyor. İsterseniz konaklayabileceğiniz, isterseniz yemek yiyebileceğiniz veya 40 dönümlük tam organik bahçelerde çiçek kokusunu ciğerlerinize çekerek dolaşabileceğiniz bir mekan. Nursel hanımın ellerinden çıkan mezelerin ve yemeklerin tadı, kış aylarında şömine ateşinde daha bir güzel.
• Gaziveren Turizm Bölgesi; Gaziveren sahilinde bulunan yatırımlar da görülmeye değer. Gününüzü, Çakıstez Restorant, Gaziveren Çiftlik Evi veya sahilde bulunan Afrodit Sitesi’nde içeceğiniz bir kahveyle, Kıbrıs’ın en muhteşem günbatımını izleyerek sonlandırabilirsiniz.
Yukarıda yazdığım geziyi hafta içi daha rahat ve yavaş bir şekilde gerçekleştirmenizi öneririm. Yazdığım yerler dışında Lefke bölgesinde herhangi bir mekanda da bölge insanının güler yüzünü bulacağınızdan eminim. Lefke Belediyesi’nin Cittaslow üyelik başvurusunun ciddiye alınarak devam ettirilmesini ve bu üyeliğin gerçekleşmesini gönülden dilerim.

