"Bir bireyin fikirlerine fikirle değil belden aşağıya vurarak yani itibarsızlaştırma metotlarıyla yanıt verirseniz, “alkolün tesiriyle böyle konuşuyorsun” diye yanıt alırsınız. Kimse sizin köleniz değil ki sizin hakaretlerinizi yanıtsız bıraksın. Kubilay Özkıraç hak ettiği yanıtı aldı. Hatasını tekrarlarsa daha da ağır yanıt alacak. Gelelim esas meseleye; KIBTEK’te en olmadık zamanda çok yanlış bir iş yapıldı. Kurum zarardayken personele ek menfaat sağlayan bir Toplu İş Sözleşmesi imzalandı. Üstelik de hükümetten habersiz… Petrol fiyatları düşmekte olduğu halde KIBTEK’in sabit giderlerindeki artış nedeniyle - ki personel harcamaları da bu kapsamdadır - elektrik tarifelerinde fiyat ayarlaması ihtiyacı doğduğu söyleniyor. KTHY ve LTB örnekleri başta olmak üzere bu toplum kurumlara zarar vermek pahasına alınan yanlış kararlardan veya birilerine şirin görünmek için alınmayan kararlardan çok çekti. Petrol fiyatlarını tayin etme gücümüz yok. Ama bu halkın yanlış idari kararlar nedeniyle veya kendi siyasi irademizle düzeltebileceğimiz yapısal bozukluklardan kaynaklanan fiyat artışlarına tahammül gösterecek takati kalmadı artık. “Herkes elini eşit şekilde taşın altına koyacak” denilen krizi henüz aşmış değiliz. Kurum zarar ederken çalışanlara sunulan ilave menfaatlere karşı çıkmak onların orta ve uzun vadede evlerine ekmek götürebilmesi için başvurulabilecek son çaredir. Meseleyi çalışan düşmanlığına hapsedip bundan yarar sağlamaya çalışmak çalışanlara yapılabilecek en büyük kötülüktür. Yarın elektrik tarifeleri zamlanınca kimse üstümüze salınanlara veyahut da akıl yolunu reddedip ucuz demagojiden medet uman kalemşorlara hesap sormayacak. Bunun hesabını verecek olan da yine siyaset yani seçim yoluyla göreve gelenler olacak. Hükümeti bu zammın bizden kaynaklanan gerekçelerini ortadan kaldırmak üzere SİYASİ İRADE SERGİLEMEYE; KENDİ KENDİNİ YÖNETME İDEALİ DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETMEYE davet ederim."