“İnsanlar hayattayken başlarına gelecek en kötü şeyi ölmek ve bedenlerinin çürümesi olarak görürler. Oysa başımıza gelecek en kötü şey hayattayken ruhumuzun çürümesidir.” Bu ifade Zülfü Livaneli’nin Kardeşimin Hikayesi isimli son kitabında yer alıyor.
Livaneli aslında ne kadar da haklı bir bakın etrafınıza, hatta kendi içinize, kaçımız yaşadığımız hayattan memnunuz?
Kaçımız elimizde fırsat olsa ardımıza bile bakmadan kaçmaya hazırız?
Kaçımız sevdiği mesleği yaparak para kazanma şansına sahip?
Ya da kaçımız gerçekten mutlu olduğu insanla birlikte bir ömür geçiriyor?
Etrafıma baktıkça bu ülkede aslında ne kadar çok çürümüş ruh olduğunu fark edip üzülüyorum.
Çoğumuz ya depresyondayız yada depresyonda olduğumuzun farkında bile değiliz.
Bitmek bilmez şikayetler silsilesi içinde bir ömür tüketmekteyiz.
Ruhumuzun çürümeye başladığı hissettiğimiz anda aslında yapılabilecek en kolay şey hayatın rutininden biraz uzaklaşmak, ruhumuzu biraz özgür bırakmak.
Kaçmak…
Uzun süren kaçışın ardından yavaş yavaş ben de kendi esaretime geri dönüyorum.
Üstelik seçim arifesindeyiz.
Seçimlerin en kötü yanı adaylar kedileri için oy toplamak uğruna kap kapı gezerken, seçilebilme umudu ile motive olurken biz gazeteciler ise sadece oradan oraya koşturuyoruz.
Yine de işin olumlu yanı da yok değil.
Seçimlere sayılı günler kala Yenidüzen gazetesi adına her partiden farklı ve genç yüzlerle görüşme gerçekleştirme fırsatı buldum.
Tam her şeyden umudumu kestiğim anda onlar bana birer umut oldu.
Fark ettim ki artık hangi partinin seçileceğinden daha önemli olan bir şey vardı, o da kimlerin seçileceğiydi.
Ayrıca anladım ki görüşleri ne olurlarsa olsun aramızda hala ruhu ölmeyen, geleceğe umutla bakan ve bunun için çabalayan birileri de vardı.
Bazıları için bu seçim süreci her ne kadar renksiz gibi algılansa, hayata dair bir dönüm noktasının tam eşiğindeyiz.
Her ne kadar toplum seçimleri umursamıyor gibi gözükse de etrafta oyunu satmayan, inandıklarının peşinde koşan ve 28 Temmuz’u “ölüm günü ya da düğün günü” olarak yaşamak için bekleyen pek çok vicdanlı yürek de var.
Şimdiden hepimize hayırlısı…..