Erken genel seçimlerin üzerinden bir haftayı aşkın süre geçti ama partilerde halen bir uzlaşı çıkmadı. Parti Meclis’leri toplanıyor, açıklamalar akşamdan sabaha değişiyor; yine birbirlerini eleştiren açıklamalar ve yalanlamalar geliyor. Haberci olarak biz de bunları haber bültenlerimize konu ediyoruz. 

Mesela YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın “özgül ağırlık”la ilgili açıklamasını okuyunca aklıma bir zamanlar AK Parti’nin ağır toplarından Bülent Arınç geldi. Arınç da, parti içinde kendini özgül ağırlık olarak ifadelendirmişti. "Bana karşı (Erdoğan’ın) davranışı toplumda yanlış anlaşılmıştır. Benim bir özgül ağırlığım var ve bu özgül ağırlığım başkalarından farklıdır" diye de eklemişti.

Peki YDP’nin özgül ağırlığı nereden geliyor? Arıklı diyor ki: “Aldığımız 2 Milletvekilinin özgül ağırlığının farkındayız. Hiç kimse YDP nin iğreti bir koalisyona girip yama olacağını zannetmesin. Bizler bir iki koltuğa tav olacak bir parti değiliz. Bizi başka partilerle karıştırmasınlar. Bu sebeple mümkünse bizim dışımızda bir koalisyon kursunlar. Bizimle koalisyon kurmaya niyetlenenler bilsinler ki, bir seçim hükümeti olursa fazla bir problem olmaz. Ama kurulacak olan hükümet, bir icraat hükümeti olacaksa Milletvekili sayısının önemi yok. Oturur eşit ortaklar olarak konuşuruz.” 

Anlaşılan seçimlerden iki milletvekili çıkarınca bir özgüven gelmiş YDP’ye. Gerçi sosyal medyaya baktığımızda YDP’nin Meclis’te temsil edilecek olmasından ciddi anlamda rahatsız olan bir kesim var. YDP her ne kadar “ötekeleştirme ve ırkçılık yapan bir parti değiliz.” Şeklinde açıklamalar yapsa da, sol tandanslı partileri ve onların sempatizanlarını tatmin etmiyor. Önümüzdeki günlerde Meclis sadece bu nedenlerden dolayı hareketli günler yaşayabilir. 
Sosyal medyaya bakıyorum gündem YDP ve Arıklı’nın açıklamaları. Biri şunu yazmış: Ağırlığı yok ki özgülü olsun. İşkenceci herifin teki.” 
Yine birisi YDP’nin ayrıştırmacı olduğunu vurgulayarak: “Olur da bakan olursa Sn. Akıncı onaylamasın bakanlığını. Kıbrıslı Türk’lerden nefret etmesi bir yana, toplumun sadece bir kesimini temsil ettiğini, onların 'mağduriyetini' gidermek için seçildiğini söylüyor.” Diyerek Arıklı’nın seçim sürecinde yaptığı açıklamaları hatırlatmış.
YDP başından beri parmağının aklına saklanmadı ki. Açıkça “Türkiyeliler olarak bizim de Meclis’te temsil hakkımız olacak ve bunun mücadelesini veriyoruz.” Dediler. Kaldı ki Arıklı’nın son açıklamasına bakacak olursak: koltuk sevdalısı olmadıklarını vurguluyor. Artık nasıl bir hükümette yer alacak pozisyon oluşturuluyorsa: “biz koalisyonda yokuz ama icraat hükümeti olunursa da yok demeyiz.” Diyor. 
Sağda birlik diye bir oluşum içinde YDP de olursa, önümüzdeki süreçte Meclis epey hareketli günler yaşayabilir. Baksanıza YDP daha şimdiden asimetrik tehdit oluşturmaya başladı bazı kesimlerce. Yine de kimseyle didişmeden, gürültü ve patırtı olmadan mazbatalarını bir alsınlar, herkes yerine bir geçsin bakalım gürültü çıkaracak başka türlü şeyler bulunur.
Çıkan neticeye bakıldığında Meclis’imiz yeterince evlere şenlik bir görüntü oluşturmakta.