CTP-BG yerel seçimlerde üç büyük kenti kaybetti ya herkes ansızın horoz kesildi!
Hatta erken genel seçim isteyenler bile var…
Başta da UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün.
Partisinin yerel seçimlerden başarı ile çıktığını düşünüp erken genel seçim çağrısı bile yapıyor…
Artık nasıl bir başarıysa bu!
Devekuşu politikasına o da ayak uydurdu ve 5’e düşen belediye sayısını görmemezlikten gelip erken seçim çağrısı yapma gafletine düşebiliyor…
Ha keşke bir erken genel seçim olsa da partilerin boyunu posunu bir görme şansımız olsa!
Hüseyin Özgürgün’ün haberi var mı bilmiyoruz, yoksa öğrensin…
Başkanı olduğu partide düğmeye basıldı ve operasyon başlatıldı!
Düğmeye kimin bastığını söylememize hiç gerek yok onu genel başkan bile tahmin ediyordur, bundan hiç şüphemiz yok…
Çok önceden başlatılacak olan operasyonda yerel seçimler beklenildi ve bir anlamda Hüseyin Özgürgün’e bir fırsat tanındı…
Ama Özgürgün başarısız oldu ve UBP’nin belediye sayısını 5’e kadar düşürdü…
Sonra da operasyon kaçınılmaz oldu!
Sonuçta UBP’nin başarısızlığı tamamen genel başkana yüklenirse büyük haksızlık olur…
Vekillerin bir çoğu pasif rol oynayınca kaçınılmaz ortaya çıktı, UBP tepetaklak oldu!
Hüseyin Özgürgün, ülke geneline bakıp ‘başarılı olduk’ deyince de düğmeye basmak farz oldu!
Şu sıralar UBP içinde konuşulan, ya da ön plana çıkarılmak istenen tek bir isim var!
İsmi halen UBP ile anılan eski genel sekreterlerden Enver Emin…
UBP’nin yeniden oluşumunda geçici başkanlık yapması planlanıyor!
Henüz kendisine bir teklif gitmedi ama bugün yarın kapısı çalınacak ve kendisine geçici başkanlık teklifi yapılacak…
Ta ki UBP toparlanıp kurultaya gidinceye kadar!
Kabul eder ya da etmez bilemeyiz ama bizim bildiğimiz Enver Emin kabul etmez!
Yok UBP damarı geri gelir ve katkı koymak isterse o zaman başka!
Dün sosyal medyada UBP için çok ilginç şeyler yazıldı!
Bunları kim yazdı ya da yazdırdı, kimlere servis edildi bilemeyiz ama bu yazıyı okuyan UBP’lilerin bir çoğunun dudağı uçukladı!
Hepsi de sanki ağız birliği yapmışcasına ‘böyle bir şeyi hissetmiştik’ dediler…
Okumayan, duymayan varsa buyursun okusun;
Zihninizin karışacağından hiç kuşkumuz yok!
Geçtiğimiz günlerde yapılan yerel seçimler halkta ve siyasilerde deprem etkisi yarattı… Yıllardır başkanlık yapan kişiler hiç beklenmedik bir şekilde koltuklarını kaybettiler. Gazete manşetleri ‘‘Halk uyandı’’ ‘’Halk yeni ve genç kişileri görmek istiyor’’gibi manşetler attılar.
Peki, gerçekte öylemiydi ???
Bu halkın uyanışımıydı yoksa gizli ellerin kendi geleceğini garantiye almak için kurdukları büyük senaryosunun ilk ayağımıydı ???
En büyük şok etkiyi yaratan ise Lefkoşa belediye başkanlığı seçimi oldu çünkü hiç kimsenin seçilmesini tahmin bile edemediği Mehmet Harmancı kazanmıştı oysa seçimlerden birkaç gün önce kademin yaptığı araştırmada UBP adayı Kemal Deniz Dana % 33 CTP adayı Kadri Fellahoğlu ise % 36 larda çıkmıştı. Buraya kadar her şey normaldi gözle görülen bir detay yoktu aslında. işte ne olduysa seçim gününe birkaç gün kala oldu. Gizli bir el UBP ve DP-UG içinde ki taşları harekete geçirdi ve iki partin oylarını da TDP’ ye kaydırdı.
Büyük plan on gün önce yapıldı !
Mağusa’da ki TDP oyları bağımsız aday İsmail Artere Lefkoşa da ki UBP ve DP-UG oyları harmancıya diye anlaştılar seçimlerin akabinde ise hükümetin yıkılmasına, harmancının kazanması halinde ise TDP’ nin içinde bulunduğu yeni bir hükümetin kurulmasına karar verildi.
peki bunu kimler…Ne için ve kim için yapmıştı ? işte her şey bu soruda gizli…
Büyük oyunun senaristi, figüran olarak DP-UG’den Hasan Taçoy’u UBP içerisinden de Savaş Atakan’ı seçmişti
Seçim öncesinde uzun zamandır kavgalı olan savaş Atakan ve hasan taçoy’u kim neden bir araya getirdi ??
Taçoy ve Atakan özel bir amaç için bir araya getirildi ve bu görüşmede belediye başkanlıgı seçimlerinde Lefkoşa bölgesi için kendilerine verilen görevler anlatıldı bu görevler UBP ve DP-UG den oyların bir kısmını TDP’ye yanı Harmancı’ya geçmesini sağlamaktı !!! Aynı senaryo diğer seçim bölgeleri için de ayrı taktikler uygulanarak farklı figuranlarla hayata geçirilmişti.
Peki bu İHANETte ki amaç neydi ?
Üç büyük şehirde seçimi kaybeden CTP kendi içinde bir değişim süreci ile uğraşacak parti içinde suçlamalar,kavgalar belki de olağanüstü kurultay sesleri yükselecekti, TDP de ise gelen başarı CTP’nin gücünü zayıflatacak TDP solun çekim merkezi haline gelecek ve Harmancı’nın seçilmesiyle de Mustafa Akıncı sol kanattan Cumhurbaşkanlığı adaylığı için cesaretlenecektir böylelikle solun oyu bölünecek sağ kanatta ise her şey büyük senarist DERVİŞ EROĞLU’nun istediği gibi olacaktır..”
NOT: YAKLAŞIK BİR HAFTA KADAR YURT DIŞINDA OLACAĞIMIZDAN YAZILARIMIZA ARA VERİYORUZ. TEKRAR GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE…
(L. ÖZADAM)
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Enver EMİN, geçici de olsa UBP genel başkanlığını kabul eder misiniz bilmeyiz ama eğer geçmişte büyük hizmetler verdiğiniz partinize bir katkı koymayı düşünürseniz tam zamanıdır deriz. Zira partide ne otorite kaldı ne birlik beraberlik!
Sayın Oktay KAYALP, seçim mağlubiyetini sadece partililerinize yüklerseniz biraz yanlış olur düşüncesindeyiz. Ne olduysa bu kez Maraş bölgesinde de yeteri kadar etkili olamadınız. Maraş Magem projesi acaba geri mi tepti diye düşündük!
Sayın Erkut ŞAHALİ, genel seçimler sonrası da soruşturma dibine kadar gidecek dediniz ama yerine getirmediniz. Sırf o yüzden bu kez de büyük lokma yiyip büyük konuşmamak lazım değil mi?
Sayın Aziz KAYA, geçmiş başkanın icraatlarının soruşturulmasından önce bölgede en büyük sorununuz sivrisinek ve küpdüşenler olmalı. Zira bu konuda bölgeden sayısız şikayet mesajları alıyoruz…
Sayın Hasan SADIKOĞLU, başarınızı çekemeyenler görünenden çok fazla görülüyor. UBP ve DP’li belediye meclis üyelerine dikkat. İcraat yapamamanız için her türlü işbirliğine hazır olduğunu söyleyenler var bizden uyarması…
Sayın Hüseyin EMİNOĞULLARI, bir dostta kahve içtiğiniz sırada aracınızın kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındığını duyduk. Büyük geçmiş olsun da biz sizi uyanık bir muhtar olarak tanımıştık, nasıl oldu da böyle boşlukta bulundunuz?
Sayın Kansu AKSU, Lefkoşa’da seçim tahmininde yanılıp iddiayı kaybedince söz verdiğiniz gibi saçları kazıtmışsınız. Hiç de fena gözükmüyorsunuz. Hem sıcak havalara denk gelmesi de çok iyi oldu değil mi?
Sayın Mustafa AKINCI, ardı ardına gelen televizyon programlarına bakılırsa Cumhurbaşkanlığı adaylığı için artık kesin kararınızı verdiniz. Siz yine de yüzünüzü çok eskitmemeye bakın, bu sıcaklarda ters etki yapabilir!
Sayın Eşref VAİZ, mesajınızı aldık ilginize ve hassasiyetinize çok teşekkür ederiz. Statüko bekçileri konusunda sizin de katkılarınız olursa severek yayınlarız. Çorbada bizim de tuzumuz olursa ne ala…
Sayın İsa NURÇİN, seracılık işlerine bir hayli emek sarf ettiğiniz gözlemleniyormuş. Umarız bereketli bir sezon geçirirsiniz. Hayırlı işler bol kazançlar dileriz…
Sayın İsmail ARTER, bölgede çok yakında sizi kim bakan yaptı kavgası başlayacak ve epey zor bir süreç yaşayacaksınız. UBP ve DP’liler bu konuda büyük bir kavgaya hazırlanıyorlar. Bakalım bu işten nasıl sıyrılacaksınız?
Sayın Selin CANDEMİR, tahmin ettiğimiz gibi yerel seçimlerde başarılı isimler arasında yer aldınız ve aktif siyasete ilk adımı attınız. Daha yüksek yerler için biraz zamana ve tecrübeye ihtiyacınız var. Tebrik ederiz…
Sayın Atilla ATAKANLI, sandıkta nasıl kaldınız bir türlü anlam veremiyormuşsunuz. Bizim için de hayal kırıklığı oldu. Bazı aday arkadaşlarınız sağ olsunlar makaslanacaklar listesinde sizi en başa yazmışlar dolayısıyla sonuç kaçınılmaz oldu…
Sayın Şahin SAPSIZOĞLU, seçim sonuçları belli olduktan sonra ailecek Mehmet Adahan’a gidip kutlamanız bölgede büyük memnuniyet yarattı. Bu arada çok yakında partinizden istifa edeceğiniz de konuşuluyor bilesiniz…
 
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 
 

Y O R U M S U Z...

Günün Fıkrası
 
Yirmilik

Adamın biri arabasıyla şehirler arası yolda seyahat ederken trafik polisi durdurur. 
"İyi Günler beyefendi, ehliyet ruhsat lütfen", der. 
Adam: "Buyrun" der ve uzatır. 
Trafik polisi bakar: "Yangın söndürücünüz var mı?" 
Adam: "Var" der, gösterir. 
Polis: "İlkyardım çantası?" 
Adam: "Var" der, yine gösterir. 
Polis: "Zincir" diye sorar, adam gösterir. 
"Takoz?" 
"Var." 
"Çekme halatı." 
"Var." 
Polis dayanamaz:
- Mezdekenin kaseti der var mı lan?" der. 
Adam güler "O da var" der, kaseti gösterir. 
Polis:
- Tak o zaman teybe.
Adam takar, polis oynamaya başlar. Adam gülerek: "Memur bey, napıyosunuz" der. 
Polis adama döner: 
- Eşşek diilsin, bi yirmilik takarsın artık!