Şu vatandaşlık konusu sanırım bayağ gerdi milleti ,gerdiği kadar da biraz düşündürdü diye algılıyorum.
Bir dönem “canınız cehenneme” başlığıyla bir yazı yazmıştım ne kadar kızmışlardı bir kesim bana ,daha sonra o kızan insanların çoğu ile bir araya geldik konuştuk ,kimileri “çok sori ” dedi kimileri “yahu biraz gaza geldik galiba kusura bakma” dedi .O dönemler çok kırıldığım ve üzüldüğüm insanlara şimdi “merhaba ,nasılsın” diyebiliyorum onlar da bana tabi.
Hatta öyle ki bazıları ile iyi arkadaş bile olduk diyebilirim.
Yani demem o ki konuşarak çözümlenemeyecek bir sorun yoktur.
Ama ülkede bir sorun var, orası kesin.
Sorun vatandaşlık sorunudur.
İnsanların milliyetleri , ulusları , inançları değil.
Sorun bu topraklarda yaşayan insanların yaşam biçimleridir, yani nasıl yaşadıkları ve nelerle karşılaştıklarıdır.
Gelin bir empati yapalım derim çünkü empati bazen konuşmaktan daha etkilidir kanaatimce .
Siz bir ülkeye çalışmaya gittiniz ve her yıl kan’ınızı alıp size hepatit ve benzeri hastalığınız var mı diye tahlil yapılıyor her yıl bu tahliller için zaman ve para harcıyorsunuz sonuç olarak Allah korusun “hepatit B” hastası çıkıyorsunuz ve sizi o ülkeden sorgusuz sualsiz atıyorlar...
Ne hissederdiniz ?
Şu soruyu sormazmıydınız mesela , peki o ülke vatandaşları hiç “hepatit B “ olmaz mı onlar hasta olursa yurt dışına mı atılıyorlar ne yapıyorlar, kendi vatandaşlarını karantinaya mı alıyorlar ? diye sormazmıydınız ...
Gelin bir empati daha yapalım hade, siz bir ülkede çocuğunuzu doğurdunuz ve büyüttünüz atalarınızın memleketini de hiç bilmiyor insanlarını da tanımıyor ve doğurduğunuz çocuğunuzun doğum belgesine daha o günden bir mühürle “vatandaş değildir” yazıyor.
Siz annesi veya babası olarak ne hissederdiniz ?
Peki ya Devlet istatistiki veriyi nasıl toplayacak yada Devlet istihbarat birimi nasıl kayıt tutacak derseniz haklısınız ama bu kayıtları Devlet tutar değil mi yani illa ki doğum belgesinde bir mühür mü olması gerek yapmasalar da kendileri tutsa bu kaydı ne olur ?
Hiçbirşey olmaz amaca yine hizmet eder ama hiç bir aile de incilmez değil mi ?
Devlet insanları incitmek için değil toplulukların nizami bir şekilde yaşamasını sağlamak içindir.
Herkes gergin ama herkes haklı !
Her ülkenin kendine göre bir yurttaşlık politikası var KKTC’nin de var elbette ve yasalar hatta Anayasa bu hakkı veriyor.
Şimdi bir empati daha yapalım biz ingiltere,almanya,portekiz,fransa vs... gibi bir memlekette olsak ve o memleketin yasaları bize bu hakkı veriyor olsa ama ülkenin ilgili makamı “ben vermiyorum durdurdum” dese , biz nasıl tepki gösterirdik ?
Bertan Zaroğlunu dinlerken sordum neden bu ısrar neden illaki vatandaşlık istiyor burada yaşayan yada çalışan TC kökenliler diye ...
Almasalar ne olurdu ki zaten TC tanınıyor neydi bu ısrar ?
Öyle şeyler söyledi ki kanım dondu ...
Özetle dedi ki sadece insan gibi muamele görmek istiyoruz , TC kökenliyiz diye ev alamıyoruz kendi irademizle,iş yeri açamıyoruz, çocuklarımızı okula kaydettirirken prosedürlere takılmak istemiyoruz, Devlet hastanesinde sağlık hizmeti almak için gittiğimizde kaydımız yoksa korkmak istemiyoruz, biri paketçi bir motorsiklet sürücüsüne arabasıyla çarpsa hastaneye gitmeye korkmasın istiyoruz....vs....istiyoruz sadece “insan muamelesi” görmek istiyoruz....