Kuzey Kıbrıs’ta memurlara ödenen 13. maaşların İngiliz sömürge döneminden kalan bir uygulama olduğuna ilişkin iddialar gerçekleri maalesef yansıtmıyor. KKTC’de ödenmekte olan 13. maaşların İngiliz sömürge döneminden kalma uygulamalarla da, haftalık hesaplamalarla da hiçbir ilişkisi yoktur.

KKTC’de memurlara ödenen 13. maaşlar, emekli aylıklarının fiyat artışlarına bağlı olarak artırılması manasına gelen COLA (Cost of Living Allowance) uygulaması kisvesiyle ödenmeye başlanmıştır. Ancak gerçekte, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Denktaş’ın Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP)’nin güçlü muhalefetinde gedik açmak için, memur muhaliflerin gücünü kırmak üzere başlattığı bir tür sus payı uygulamasıdır.

Öncelikle geçmişteki ayrıntılara dönelim:

Sonradan adı ‘Kıbrıs Türk Yönetimi’ne dönüşecek olan, 1967 yılında kurulan Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi (KGTY) altında, 1974 itibarıyla 8.264 Kıbrıslı Türk memur devletten maaş çekmektedir. (Aytuğ F. Plümer, ‘Kıbrıs Ekonomi Tarihi’, Rüstem Yay. 2008, s. 138)

1974 sonrasında devlet memurları sayısı ‘istikrarlı bir seyirle hep artmıştır’. ‘Devlet patronları için seçim kazanmanın ana yolunun, seçimler öncesinde binlerce kişiyi devlette işe almaktan geçtiği görülmektedir… 1981 seçimlerinde 4.000’e yakın seçmen devlette işe alınmıştır.’ (‘Kıbrıslı Türkler Arasında Siyasal Liderlik’, Dr. Salih Egemen, 2006, s.194-195)

1976 yılında kurulan TKP, 1981 yılında parlamentodaki oyların % 28,5’ini alan ülkenin en büyük muhalefet partisidir. (Mete Hatay, ‘Beyond Numbers’, Prio Cyprus Center Yay. 2005, s. 19)

Denktaş iktidarına karşı dönemin en güçlü muhalefetini sergileyen, ‘ulusalcı demokratik solun partisi’ TKP’nin tabanı öğretmen ve diğer memurlardan oluşmaktaydı. ‘Özellikle öğretmenlerin, toplum üzerinde, TMT döneminden kalma önemli ağırlıkları, ideolojik etkinlikleri vardı. Ulusalcı solun öğretmen destekli ideolojik üstünlüğü nedeniyle, devlet iktidarını elinde tutan Denktaş ve burjuvaziye oldukça ciddi bir rakip olduğu söylenebilirdi. İşte bu koşullarda, Denktaş ve burjuvazi, ideolojik ve sayısal dezavantajı kapatacak, ilk seçimlerde sahip oldukları devlet iktidarını yeniden koruyacak bir siyasal mekanizma oluşturdular. Bu mekanizma, 1974 sonrasında devletin sahip olduğu muazzam kaynakları seçmenlere, ödül/korku, yani patronaj sistemi içerisinde dağıtmak esasına dayanıyordu.’ (‘Kıbrıslı Türkler Arasında Siyasal Liderlik’, Dr. Salih Egemen, 2006, s.163-164)

KKTC’nin ilk Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Özbaflı, 2011 yılında yaptığımız röportajda şöyle diyordu: ‘Yeni kurulan bir Cumhuriyet’in ilk hükümeti olarak devlet memurlarının durumunu iyileştirmek görevimizdi. Ve kasada da para vardı. Biz de 13. maaş ödemesini başlattık… Önce maaşlarda % 70-80 civarında bir maaş artışı ve artı olarak 13. maaşı verdik. Ve devletin bütçesi bu artışlar nedeniyle açık vermedi, hala fazladan paramız vardı.”

Oysa 1974 yılının başında Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi’nin bütçesi sürekli açık vermektedir. ‘Hayat şartlarının ağırlaştığı bir dönemde KGTY’nin Türkiye nezdinde yaptığı girişimler istenilen neticeyi vermemektedir. İmkanlar çok kısıtlıdır… Memur maaşları genellikle geç ödenebilmektedir.’ (Aytuğ F. Plümer, ‘Kıbrıs Ekonomi Tarihi’, Rüstem Yay. 2008, s. 139)

Hasan Özbaflı, 1984 yılında ‘kasada para vardı’ diyor ya, KKTC’nin kurulduğu 15 Kasım 1983 yılına kadar arada koskoca bir savaş da yaşamış olan, maaşları geç ödeyen bir yönetimin kasasında nasıl para birikmişti peki? Kasadaki para, el konulan Rum üretim araçlarının işletilmesinden elde edilen gelirlerle ve Rum mülklerinin sermaye olarak kullanılmasıyla birikmişti.

1974’te bırakın 13. maaşları, memurların aylık maaşlarını bile zar zor ödeyen Kıbrıs Türk Yönetimi, 1974 sonrasında birden zenginleşiyor ve 1984 yılında memurlara 13. maaş bile ödemeye başlıyordu.

Denktaş’ın memurlara 13. maaş ödemeye başlaması gerçekte çok başka siyasi nedenlerden kaynaklanıyordu: KKTC kurulmasaydı, 1975’de kurulan Kıbrıs Türk Federe Devleti’nden 1976 ve 1981 seçimlerinin ardından yasal olarak 3. kez devlet başkanlığı için adaylığını koyamayacak olan Denktaş, esasen 1981 seçimlerinde TKP’nin Devlet Başkanı Adayı Ziya Rızkı tarafından yenilgiye uğratılmıştı. Ancak güçlü iddialara göre ‘imha ettirdiği oylar’ sayesinde Denktaş seçimin galibi gibi gösterilmişti. Öyle ki resmi seçim sonuçları, TKP adayı Rızkı’nın 21.483 oy aldığını, UBP adayı Denktaş’ın ise 36.386 oy aldığını gösteriyordu. (Bkz. http://ysk.mahkemeler.net/2/cb1981ss.pdf)

TKP’yle ve TKP’li eski belediye başkanı ve eski milletvekili Ziya Rızkı ile iktidar mücadelesine giren Denktaş memur tabanlı TKP muhalefetini bölmek, iktidarını güçlendirmek ve memurların siyasi mücadeleden vazgeçmelerini sağlamak için 1985 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ne hazırlık olarak memurlara 13. maaş vermeye başlayacaktı. 1990 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri öncesinde ise, iktidarını garantilemek isteyen Denktaş memurlara peşin 1 maaş daha ödeme yaparak tam 14 maaş ödeyecek ve memurların oylarını kazanacaktı…

13. maaş uygulaması ile amaçlanan, Denktaş karşıtı muhalefeti susturmak ve memurları depolitize ederek siyasal arenadan uzaklaşmalarını sağlamaktı…