Lefkoşa Türk Belediyesinde nihayet sona gelindi. Belediye Başkanı istifa etti, İçişleri Bakanı istifasını Yüksek Seçim Kuruluna gönderdi ve Belediye Başkanlığı için seçim süreci başladı. Belediye Meclisinin muhalefete mensup 10 üyesi aylar önce istifa etmişti. İktidarın istifa yorgunu 4 üyesi de son kararlarını verdiler ve onlar da istifa ettiler. Belediye Meclisinin iktidara mensup 8 üyesi Yüksek Mahkeme Başkanı izin verdiği için istifaları onayladı. Belediye Meclisi üyeleri için de seçim süreci başladı.

Şimdi merak edilen konu yasa gereğidir diye hizmet alamamaktan bizar olmuş Lefkoşa halkı iki ay ara ile seçime götürülecek mi? Yoksa akıl üstün gelerek muhalefetin ortaklaşa sunduğu öneri kabul edilerek iki seçim birleştirilerek mi yapılacak? Seçilecek olanların batmış belediyeyi kurtarmasına bir yıl süre yetecek mi? Akıl ve mantık bu seçimin beş yıl için yapılmasını emrediyor. Bunu düşünen var mı? Bugünkü yazıda bu sorulara cevap aramayacağım. İstikrar abidesi büyük UBP’nin LEFKOŞA’yı nasıl bu hale getirdiği üzerinde duracağım.

Büyük UBP’nin kurulma süreci ile LEFKOŞA Türk Belediyesinin batırılması serüveni arasında bire bir ilişki vardır. Sağı birleştirme emeli ile yanıp tutuşan Cemal Başkanın niçin DP’den istifa ettiğini hatırlayan var mı? Hafıza kaybı yaşayanlara hatırlatayım. Demokrat Parti seçmeninin ak oyları ile seçilen iki milletvekili, Girne’nin küheylan Doktoru ve Arsalanların Babası bir televizyon programında, istedikleri istihdamları yapmadı diye, Cemal Başkan hakkında atıp tutmuşlar. Cemal Başkan’ın da güya gücüne gitti ve DP’den istifa etti.

Tesadüfe bakın ki bu iki milletvekili ve Gazimağusa’nın yetiştirdiği en büyük Eroğlu karşıtı ve başka bir sağda birlik sevdalısı Doktor milletvekili de, kimilerine göre başlarına saksı düştüğü için, kimilerine göre de rüyalarında ecinnileri gördükleri için, ansızın UBP’li olduklarını hatırlayarak, DP’den istifa ederek yuvalarına döndüler. İnanırmısınız bu üç akıldaşa bugüne kadar hiç kimse “madem UBP’li idiniz DP milletvekili aday listesinde ne işiniz vardı?” diye sormadı.

Yaşanan başka bir tesadüf daha var. Son yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Eroğlu’nun adaylığının desteklenmesi, yerel seçimlerde DP – UBP işbirliği yapılması ve sonra da koalisyon yapılması için DP içinde en çok uğraşan bu üç milletvekiliydi. İlk iki dilekleri tuttu. Tam üçüncü dilekleri de gerçekleşecekti ki, şu işe bakın UBP küçüldü. Özür dilerim başına Küçük seçildi. UBP’nin küçülmesine yürekleri dayanamayan üçlü de büyük UBP’ye katıldı.

Bütün bunların Lefkoşa Türk Belediyesinin batmasıyla ne ilgisi var diye soracaksanız hemen cevap vereyim. Cemal Başkan DP adayı olarak söz verdiklerinin % 70’ini yaptı. Son yerel seçimlerde Belediye Başkanlığını bu iddia ile kazandı. Seçim kampanyasında buna itiraz eden de olmadı. Nitekim seçimleri % 60 seçmen desteği ile aldı. Diğer bir ifade ile seçmen ona hak verdi ve hizmetlerini takdir etti. Şimdi DP’li Cemal Başkana herkes vuruyor ama 2010 da bunu söyleyen yoktu.

Hafıza kaybı olanlara yine hatırlatırım ki DP’li Cemal Başkanın 570 olarak aldığı personel sayısı DP’den istifa ettğinde yasal sınırlar içinde (780 çalışan) idi. CTP amiral gemisini kaybettiğinde personel sayısının 430 olduğunu iddia ediyor ama, yapay şirketlerden hizmet alımı adı altında belediye bütçesinden ödenen 140 kişiyi hesaba katmıyor. Bu açıkgözlüğü diğer belediyelerde hala yapıyor. Neyse konumuz CTP değil UBP.

Büyük UBP hem merkezi hükümette hem de Lefoşa’da iktidarı üstlenince bütün devlet daireleri gibi Lefkoşa Türk Belediyesi de büyüdü. Yanlış anlamayın, hizmette değil personel sayısında. Büyüyen sadece personel sayısı değildi elbet, hizmet alımı adı altında yapılan harcamalar, taşıt sayısı ve harcamaları da büyüdü. Cemal Başkan yufka yürekli ve fukara babası, ondan yaptı demeyin. DP de niye yapamadı? Sonra büyük UBP’nin Başbaşkanı, bütün bakanları ve milletvekilleri de mi fukara babası? Külahıma anlatın siz.

Şimdi gelelim Lefkoşa Türk Belediyesini batırmanın son perdesine. Nerede ise bir yıldır kurultay tiyatrosu seyrediyoruz. Sanki Küçük yerine Kaşif geçerse UBP büyük değil mega olacakmış gibi, kurultay haberleri ile yatıyoruz, mahkeme kararları ile uyanıyoruz. Olan da Belediyenin çalışanlarına, Lefkoşa halkına ve delege tavlamak yolunda devlet bütçesine oluyor. Kurultayı kim kazanacak hayhuyu içinde, hükümet (Küçük tarafı) Belediyeye yapabileceği mali yardımı yapmıyor, LTB Belediye Meclisi bazan Küçük, bazan Kaşif taraftarlarınca çalıştırılmıyor, ama suçlanan muhalefet üyeleri oluyor.

Kurultay hesaplaşmasının belli bir noktasına gelindi ki, önce Cemal Başkan istifa ettirildi , sonra 4 UBP’li Belediye Meclis üyesi de istifa etti ve çalışanların maaşı ödendi. Benim gibi pek çok kişi istifalarla maaş ödemesi arasındaki ilgiyi anlamakta zorluk çekiyor ama, bu ilişkinin Kurultay matematiği ile doğrudan ilgisi var iddiasındayım. Buna alet olan herkesin Lefkoşa Türk Belediyesinin batırılmasında katkısı vardır. Bunu yapanlara ve alet olanlara sadece Lefkoşa halkı değil bütün KKTC hesap sormalıdır.

Küçük Başkanın büyük UBP hedefi “kimya uyuşması” ile ilişkili ve oralardan kopyalama olarak kabul edilse bile, iktidar partisini büyütmüyor. Son perdenin finalden bir önceki sahnesinde başka bir üçlü (Tahsin Bey, Avcı ve Gökmen) daha yuvaya döndü. Onların da rüyasında büyük UBP veya sağın birliği hayali var. Bakmayın siz münafıkların “bunlar da yağma Hasan’ın böreğinden pay almaya geldiler” diye homurdanmalarına. UBP büyüyor. Nasıl büyümekse bu. Sayı 30 ama Meclis muhalefetin desteği ile açılıyor.