Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde yaşanan sorunları sağır sultan duymuş ama nedense Milli Eğitim Bakanlığı duymamış. Aldığımız bilgiler bu okulda yaşanan sıkıntıyı gözler önüne seriyor. Tabi bu yazıyı kaleme almadan önce Sevgili Mustafa Borataş ile görüşüp, az da olsa konuya hâkim olup olmadığını öğrendim. Şikâyet ona da gitmiş. Bu durum Bakanlığının bilgisinde olmasına rağmen henüz hiçbir girişim yapılmamış. Borataş, bu hafta içerisinde bu konunun çözümleneceği yönünde taahhüt verdi ama elindeki imkânlar onu bu sorunu çözümlenmesinde ne kadar başarılı kılar bilemem.

Konunun daha fazla dallanıp, budaklanmaması adına velilerden gelen şikâyet üzerine bu konuyu kaleme aldım.

Eğitimdeki aksaklıların günden güne arttığı bu dönem LAGSL’de yaşanan sıkıntılar hafife alınır gibi değildir. Velilerin şikâyet maksatlı yazdıkları açık mektup umarım Milli Eğitim Bakanlığı’nı harekete geçirir. Tabi bu durumdan her ne kadar haberim yok deseler de araştırdık ki okul Müdürü tarafından bu konu için gerekli şikâyet yapılmış. Bakanlık bu süreçte şikâyet konusunda gerekli öğretmeni sadece uyarmış. Yapılan uyarılar bir yere kadar yapılmış. Sorunun devam etmesi üzerine Bakanlık hiç bir önlem alma gibi bir niyet göstermemiş.

Burada görev yetkili Bakanlığın ilgili Bakanı Dr Mustafa Arabacıoğlu’na düşüyor. Her ne kadar eğitim sektöründeki sıkıntılara çare olmaya çalışsa da çok başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Eğitimde devrim şarttır. Bir bakan olarak aldığınız kararlarla yaptıklarınız bağdaşmalıdır.

Bugün birçok okulda yaşanan sorun eğitimde aksaklıklara neden oluyor. Öğretmen ve müdür kadrolarındaki eksiklikler, okullardaki maddi imkânsızlıklar zaten başlı başına sorunken bir de mevcut öğretmenlerin yaşattığı sıkıntılar sorun yumağını daha da büyütmektedir.

Evet, Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nden bir grup veli bu duruma daha fazla sessiz kalmayarak sorunları yazılı olarak dile getirdi.

İşte o sorunlardan bazıları;
‘Okulda programlı zil olmadığı için öğrenciler dersin tam olarak ne zaman başlayacağını bilemiyor. Bu komik bir durumdur. Yaşanan içler acısı olaya tanıklık eden veliler bu duruma halen anlam veremediklerini vurguladılar.

Okulun Türkçe öğretmenlerinden biri için de oldukça ilginç iddialar söz konusu. Öncelikle veliler bu öğretmenin yıllardır derslerini suistimal ettiğini savundu. Yani öğretmen derse girmeyerek eğitimi aksatıyor. Öğrencilere kompozisyon yazdırarak, özel hayatını anlatıyor. Dersin son beş dakikasına girdiği de oluyor. Yani çocukların eğitim alması bu öğretmenimizin çok da umurunda değil. Hâlbuki yaklaşık 20 yıldır ayni okulda öğretmenlik yapan bu öğretmen neye güveniyor sorgularım.

Sorun yalnız öğretmenle de bitmiyor;
Okulda yıllardır su sorunu var. Çoğu zaman okulun tuvaletlerinde su olmuyor. Yol ile öğrenciler arasındaki tek engel olan ana giriş kapısı yıllardır tamir edilmiyor. Heykel öğrencileri yıllardır havasız ve rutubetli bodrumda ders yapıyor. Okul binası girişinde ve avluda öğrencilerin gözü önünde öğretmenlerin sigara içmesine okul idaresi ses çıkarmıyor. Okuldaki binlerce liralık piyanolar ilgisizlikten ve sahip çıkılmadığından dolayı dökülüyor. Velilerin şikâyetleri okul idaresi tarafından görmezden geliniyor. Okulda nöbetçi öğretmen sistemi uygulanmıyor. Sadece isim listesi var. Öğrenciler sahipsiz.’

Bu şikâyetler okulda eğitim alan öğrencilerin velileri tarafından yapıldı. Yani dikkate alınmayacak gibi değil ama nedense Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda sessiz kalmayı tercih ediyor. Umarım Sayın Arabacıoğlu bu konuyu acil olarak dikkate alır ve gerekli girişimi yapar. Yoksa çocuklarımızın geleceği kimlerin elinde diye sorgularız!!!