Vatandaş telefonun diğer ucunda yüksek sesle haykırdı;
"Levent bey devletin hastanesi tarihi geçmiş ilaç verir mi" diye kükredi!
"Vermemesi lazım" dedim...
Sonra sinirleri yatışınca kendini tanıttı, şikayetini daha yumuşak bir dille anlattı.
Şeker hastası bir vatandaş gitmiş devlet hastanesine bir tane şeker hastalarının kullandığı ilaçtan bir kaç tane de vitamin hapı almış.
Eve gidip tarihlerine baktığında da gözlerine inanamamış, bizimle paylaşma ihtiyacı duymuş.
...
Yarım saat kadar sonra da atlayıp arabaya ofise geldi, elinde bir torba dolusu ilaçla.
Masamın önüne döktü hepsini...
4 kutu Polivit-C adlı vitamin.
Kutunun arkasında son kullanma tarihinin 2014 Mayıs olduğu yazıyor.
Hadi sürenin bitmesine daha bir ay var deyip geçiştirdim.
Sonra şeker ilacının kutusuna baktım;
2014 Nisan ayı yazılıydı...
Bugün ayın 26'sı olduğuna göre, 4 gün sonra yani salı günü bu ilacın da son kullanma tarihi geçmiş olacak...
Sevindirici yanı ilacın kullanma tarihinin daha bitmemiş olması...
Üzücü olanı ise bir kaç gün sonra bitecek olması...
...
Bu yazıyı yazmadan önce kafamızda hep şöyle bir soru vardı;
Bu işin sorumlusu kim?
Bakan mı, müsteşar mı, müdür mü?
Yoksa hastanede bu birimin sorumlusu mu?
Ya da bunların hepsini birden suçlasak ne olacak ki?
Sonra suçluyu tespit ettik;
Suçlu sistem!
Ya da sistemsizlik haline gelmiş sistem...
Ve devlet kurumlarının içler acısı durumu!
...
İyi de bunda vatandaşın suçu ne?
hadi bu vatandaş duyarlılık göstermiş ve eve gidince tarihlerin geçmekte olduğunu anlamış ve bize gelmiş...
Ya kontrol etmeseydi?
Bu ilaçları aldığı vakit sağlığı zarar görseydi?
Hatta hayatına mal olsaydı?
O zaman bunun hesabını kim verecekti?
İşte bütün mesele burada...




Çağan Coşkuner, adaylıktan neden çekildiğini açıkladı


“Sayın Levent ÖZADAM,
İskele Belediye Başkan Adaylığından çekildiğim doğrudur. Bu yola çıkarken bir mimar ve Çevre
Koruma Dairesi Mağusa ve İskele Bölge Sorumlusu olarak edinmiş olduğum deneyimlerden ötürü
İskele’ye gerçekten gelişim ve yenilikler yönünden büyük katkı koyabileceğim düşüncesinden yola çıktım.
Ancak biri engelli olmak üzere 3 çocuk babasıyım ve eşim de yaklaşık 3 ay önce belfıtığı
rahatsızlığından dolayı ağır bir operasyon geçirmiş olup, iyileşme sürecini henüz daha tamamlayabilmiş
değildir.
Ailemin içinde bulunduğu olumsuz sağlık koşullarını göze alarak çıktığım bu yolda siyasete yeni
giren bir birey olarak deneyimsizliğin üzerimde yaratmış olduğu baskı sonucunda yaşamış olduğum bazı
sağlık sorunları neticesinde adaylıktan çekilmemin hem benim hem de ailemin sağlık ve huzuru açısından
gerekli olduğunu düşünerek adaylığımı sonlandırdım.
Ancak; bana bu yolda güvenen ve destek olan herkesten, onları yarı yolda bırakmak zorunda
kaldığım için özür diler ve bu konuda beni anlayışla karşıladıkları için onlara teşekkürü borç bilir , sonsuz saygı ve sevgilerimi sunarım…”
(Çağan COŞKUNER)


MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Dipkarpaz Belediye Başkanı Mehmet Demirci’ye çalışanların haklarının ödenmesi için 15 Nisan’a kadar süre vermiş hatta ödemezse partiden ihraç edeceğinizi söylemiştiniz. Bugün takvim yaprakları 26 Nisan’ı gösteriyor hatırlatalım dedik.


Sayın Feridun KAHRAMAN, DP Dikmen belediye başkan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Çok güçlü bir adaya karşı yarışacaksınız, çok ciddi ve inandırıcı projeleri bölge halkına inandırmak gibi bir zorunluluğunuz var…

Sayın Zorlu TÖRE, bizim için her okuyucu bir böcek ve iyi bir kaynaktır. Hatta bazen siz bile…Onun için kimsenin yakasına böcek takma gibi bir ihtiyacımız olamaz. Bu arada Serdar beyle öpüşmemişsiniz ama el sıkışmışsınız. Bu da demektir ki istifa başka bahara…

Sayın Halil İbrahim AKÇA, yıllardır bekleyen TAK yeni inşaatının yeniden başlatılması için sağladığınız maddi ve manevi katkılardan dolayı teşekkür ederiz. Bundan böyle bütün hayır dualarımız sizlerle olacak…Allah ne muradınız varsa versin…

Sayın Şemi BORA, yıllar sonra yeniden LTB başkanlığı için adınızın anılması elbette gurur verici bir durum ama umarız coşku verenlerin gazabına uğramazsınız. Keyfiniz tam da yerindeyken sinir ve strese girmenin ne alemi var değil mi?

Sayın Talip ATALAY, borcu olan camilerin elektrik sorunu bir türlü çözülemedi ve kesintiler yine başladı. Ya bu işe bir çözüm üretin ya da istifa mektubunuzu yazıp ilgili yerlere gönderin. Bu iş artık tam bir karagözlük oldu…

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, 366 inisiyatifinden sonra şimdi de Limasol Türk Kooperatif Bankası’ndan haksız yere işten durdurulanlar sizin desteğinizi bekliyorlar. Artık bu konuda tam bir Güzen abla oldunuz ve başa gelen de çekilecek demektir…

Sayın Zeki ERKUT, Koop-Bank yönetiminden istifa nedenleriniz karanlık kapılar ardında kaldı. Adam gibi bir basın açıklaması yapıp perde gerisinde neler yaşandığını açıklamanız boynunuzun borcu haline geldi…

Sayın Doğan ŞAHALİ, Koop-Bank yönetim kurulu başkanlığı için hazırlık yaptığınız söyleniyor. Banka içindeki bazı UBP’liler geri gelmemeniz için dua etmeye başladılar bile…

Sayın Ejder ASLANBABA, İskele’de seçim propagandasını cep telefonlarına gönderdiğiniz mesajlarla başlattığınız söyleniyor. Bunu anlarız da 2014 yılı başında yeni yıl mesajlarını tekrar niçin gönderiyorsunuz işte onu anlayamadık…

Sayın Salih ÇALIKUŞU, Serdar beyin köye gelmesiyle bölgede resmen bir gövde gösterisi yaptınız. Ama size kötü bir haberimiz var, dört kişinin yarışacağı Büyükkonuk’ta anketler hala sizi en son sırada gösteriyor.

Sayın Ömer TATLI, UBP’den İskele Belediyesi meclis üyeliği adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Aktif siyaset için en doğru yerden başlıyorsunuz. Umarız sonra çıtayı yükseltir ve gittiği yere kadar gidersiniz…

Sayın Kemal DARBAZ, BRTK’da çalışanların yaşadıkları sorunlara haddinden fazla duyarsız kalınca istifalar da ardı ardına gelmeye başladı. Konumuzu ve haritanızı bir kez daha gözden geçirmekte yarar var…

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa’da çok kişi yerel seçimlerde sizden sürpriz bir sonuç bekliyor. Sağı ve solu nasıl birleştireceksiniz bilemeyiz ama kazanmanın da formülü bu olsa gerek değil mi?

Sayın Resmiye CANALTAY, Mağusa’da başkan adayından daha ziyade meclis üyesi adaylar için ciddi bir çalışma başlatmışsınız. Başkan adayı bulamadıysanız Lefkoşa’dan gönderelim, ne dersiniz?




Günün Fıkrası


Organizasyon


Temel parmağını camla kesince telaşlanır ve yeni kurulan aile hekimliği merkezlerinden birine girer. İçeride karşısına iki kapı çıkar.
Birinde "Hastalıklar", diğerinde "Yaralanmalar" yazmaktadır. Hemen durumuna uyan "Yaralanmalar" kapısından içeri girer. İlerlerken önüne iki kapı daha gelir. Birinde "Kanamalı" diğerinde "Kanamasız" yazmaktadır. "Kanamalı" yazılı kapıdan girer ve yine iki tane kapı görür. "Hayati önemde olan" ve "Hayati önemde olmayan" durumuna uyan hayati önemde olmayan yazılı kapıdan girince kendini sokakta bulur.
Evde Fadime karşılar:
-Uyyy Temelum! Sana iyi baktılar mı?
-Hiç bakmadular ama organizasyon müthişti