Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Başbakan İrsen Küçük’ün kurultay kavgaları devam ederken ve demokrasi kavramı ayaklar altıda sürünürken dünyada başka gelişmeler de oluyor.
Birkaç gün önce Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un istifa etmesi gibi...
Geçtiğimiz haftasonu patlak veren yüksek elektirik faturaları krizinin ardından ülkede on binlerce kişi sokaklara dökülerek protesto gösterileri başlatmıştı.
Pazartesi günü Maliye Bakanı Simeon Djankov'un görevden alınmasına rağmen protestoların önüne geçilememesinin ardından Başbakan Borisov'un elektirik dağılımını gerçekleştiren üç firmadan birinin lisansını iptal edeceğini söyledi. Ancak buna rağmen gösteriler sona ermedi.
En son Salı gecesi protestocuların polisle çaltışmasının ve 25 kişinin yaralanmasının ardından Başbakan Boyko Borisov, 'polisin insanları dövdüğü bir hükümette yer almayacağım' diyerek istifasını parlementoya sundu.
****
Bu haberi okuduğum zaman düşünmeden edemiyorum toplum olarak herşeye sessiz kaldığımız için mi yaşadıklarımız gerçekleşiyor yoksa politikacılarımız çok rahat olduğu için mi?
Bir düşünün hastanede ihmalden ölen onca insanın ardından kim istifa etmeyi düşündü?
Hiçkimse...
Ekonomi bu kadar kötüye giderken, zam üstüne zam yerken esnaf sürekli kepenk kapattığını verilerle açıklarken kim istifa etmeyi düşündü?
Hiçkimse...
Kıbrıs Türk Hava Yolları göz göre göre batırılırken, yeni havayolu şirketinin ise Mart 2011 yılında uçacağı açıklanırken sonuçta şirket çalışanları bir yıla yakın süre işsiz kalırken kim istifa etmeyi düşündü?
Hiçkimse...
İnsanlar borçlarını ödeyemedikleri için kendi canlarına kıyarken, geriye kalanlar ise aylarca cezaevlerinde yatarken kim istifa etmeyi düşündü?
Hiçkimse...
Belediyede çalışanları aylarca aç ve açıkta kalırken sokaklarda polisle çatışırken kim istifa etmeyi düşündü?
Hiçkimse
Aylardır araştırılmayı bekleyen yolsuzluk dosyaları raflarda duruken kim istifa etmeyi düşündü?
Hiçkimse...
Mahkeme Ulusal Birlik Partisi Kurultayı’nın tekrarlanması gerektiğine karar verirken kim istifa etmeyi düşündü?
Hiçkimse...
Bu liste daha çoook uzayıp gidebilir ancak tüm bunlar olurken biz, toplum olarak ne yapmayı düşündük?
Hiçbirşey...
Oysa Cemil Meriç’in de dediği gibi “ancak tehlikeli bir hayata gögüs gerebilecek insanlar demokrasiye sevgi duyabilirler”.
Dolayısı ile bu şartlar altında bu tip haberler hayatımızda ancak “dış haber” olarak yer alabilir, demokrasi ise uzak bir hayal.