Emrullah Turan ile ilk buluşmamızda kendisini hiç sevmemiş, zira berbat konuşma sitilinden rahatsız olmuştuk…

Çünkü Kıbrıs Türkünü biraz da aşağılayan bir tarzı vardı!

Külhanbeyi tavırlarıyla kendisine soru soran gazeteleri aklınca fırçaladı…

Sonuçta Kıbrıs Türk basını ansızın Ercan’a talip olan bu iş adamını tanımak istiyordu, elbette kafasına takılan her soruyu yöneltecekti!

Yani hiç kusura bakmasın ama biraz dangalak bir tipti ve bu tavrı sadece benim değil diğer gazeteci arkadaşları da huzursuz etmişti…

Ercan ihalesi onun için bir nimetti zaten gelinen noktada bu işten hem KKTC kazanıyor hem de kendisi!

Elbette hayır kurumu değildi, bir iş adamının ticari zihniyetine o da sahipti…

O tarihten sonra kendisiyle hiç görüşmedik…

Ama bir sözü vardı ki yenilir yutulur cinsten değildi!

Bazı ortamlarda ‘burada siyasiler cebimde’ diyerek aslında o zaman bazı mesajlar da vermeye başlamıştı.

Çok kez yazdık, cebinde olan siyasilerin isimlerini vermesini istedik, ama tek kelimelik bir açıklama bile yapmadı…

Dün iki gazetemizde çıkan açıklamaları gündemin en tepesine oturdu!

Hiç parmağının arkasına saklanmadan dönemin Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun odasında kendinden para istendiğini söyledi…

Bu kamuoyunda bir haraç isteme gibi algılansa da gerçekte bu anlaşma dönemin Bakanlar Kurulu tarafından imza altına alınmış bir anlaşmadır, her ne kadar KKTC’de bağımsız organların olumsuz raporlarına göre…

Eminiz ki bu konuda dün bir açıklama yapmayan Tahsin Ertuğruloğlu, konuyu yargıya taşıyacak ve ak koyun kara koyun o zaman belli olacaktır!

Takıldığımız konu ise şudur;

Sayın Turanlı yaptığı açıklamada Tahsin bey için ‘bir zamanlar can ciğerdik’ ifadesini kullanmıştır…

Can ciğer kuzu sarması gibi bir şey yani!

Bir bakan ve bir iş adamı can ciğer olmalı mıdır?

Eski iki dost değildirler, okul arkadaşı hiç değildirler, komşu olmadıkları da zaten kesin…

Bir siyasetçi ve bir işadamı niçin can ciğer olsunlar ki?

Belki de bu söylemin başka bir mesajı vardır ama onu da işte biz bilmiyoruz…

Ama ne olursa olsun, bir siyasetçi ve iş adamı eğer can ciğer olursa bu işte her zaman bir bit yeniği ararız!

Sonuçta dünkü açıklamalarda çok büyük itham vardır…

Sayın Turanlı bu görüşmenin dönemin müsteşarı Suat Yeldener’in önünde gerçekleştiğini açıklamıştır, muhakkak ki polis ve yargı bu konuda üzerine düşeni yapıp kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu ortaya çıkaracaktır, çıkarmak da zorundadır zaten!

Geçmişte kamuoyunda dürüstlüğüyle bilinen ve tanınan Tahsin Ertuğruloğlu bu açıklamalarla çok ciddi bir şekilde zan altında kalmıştır.

Buna bir de geçen haftanın tartışma konusu olan sanal bet izni olayı eklenince Tahsin beyin olumlu duruşu olumsuza dönüşmüş ve haklı olarak da insanların kafasında çok ciddi soru işaretleri oluşmuştur…

Tabi ki bununla birlikte başka iddialar da gündeme gelmektedir!

Başka şahıslar, başka işletmeler ve dahası…

Ama bütün bunlardan önce şu Turanlı’nın açıklamaları masaya yatırılmalı ve gereği gecikilmeden yerine getirilmelidir!

200 mi 250 mi?

Emrullah Turanlı’nın açıklamalarında göze batan bir detay daha var…

Havadis Gazetesi’ne yaptığı açıklamada kendinden ayda 250 bin Euro istendiğini açıkladı…

Ama Yeni Düzen’e yaptığı açıklamada 200 bin Euro istendiğini belirtti!

Aradaki fark çok küçük bir rakam olsa hadi dili sürçtü diyeceğiz de, tam 50 bin Euroluk bir fark var ortada…

Böyle iddialı bir işadamı böyle büyük bir hata yapabilir mi!

Yaparsa bizim aklımıza da hemen şöyle bir soru gelir;

50 bin Euroluk fark acaba birilerinin komisyonu filan mıydı, diye!

Hadi buyursun açıklasın…

    

Hükümet sessiz kalamaz!

Hükümetin son icraatları hem UBP hem de DP’yi epey zor durumda bıraktı ama…

Bir an önce meclis tatile girsin de biraz nefes alalım diye düşünüyorlarsa bu işte bir sıkıntı vardır!

Ercan gibi çok önemli bir yatırımın sahibi kabineden bir bakana yenir yutulur olmayan suçlamalar yapmış ve aslında sadece bir bakanı değil hükümetin genelini zan altında bırakmıştır!

Tahsin bey bir yana hükümet bu işten kendini asla sıyıramaz…

Hatta konuyu bizzat hükümetin kendisi yargıya taşımalı ve sonucuna göre gerekli tedbirleri almalıdır!

Zira korkunun ecele faydası filan yoktur…

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, işi olmayan partili hemen herkesin sizi tehdit ettiği ve artık patlama noktasına kadar geldiğiniz gözleniyormuş. Patlamadan önce Emrullah Turanlı’nın iddialarını bir yanıtlarsanız güzel bir amme hizmeti yapmış olacaksınız…

Sayın Serdar DENKTAŞ, KKTC’de siyaset tam kaos ortamına girerken sizin ABD’de yüksek tansiyonla uğraşmanız biraz fazla uzayacağı benziyormuş. Bakalım gelince nasıl bir ortam bulacaksınız. Bu arada büyük geçmiş olsun!

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, bir zamanlar can ciğer olduğunuz Emrullah bey ile şimdi düşman olmanız hayli ilginç geldi bize! Dün iddialar konusunda bir açıklama yapmanızı bekledik ama sesiniz çıkmadı!

Sayın Emrullah TURANLI, iki gazeteye verdiğiniz bilgiler dün gündemin tepesine oturdu ama vatandaş şimdi de bunu niçin o zaman deşifre etmediğinizi sormaya başladı! Bu arada başka siyasetçiler de var dediniz isimlerini açıklayacak mısınız!

Sayın Barış BURCU, Cenevre öncesi Saray’da konuşmayan neredeyse kalmadı ama asıl konuşması gereken siz nedense sanki de biraz sessiz kaldınız değil mi! Umarız ciddi bir sıkıntı yoktur, zira orada kaybedilmemesi gereken bir değersiniz…

Sayın Gürsel UZUN, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Bu ani değişiklik kafalarda soru işaretleri yaratsa da yeni görevinizde başarılı olacağınızdan kimse kuşku duymuyor, hayırlısı olsun…

Sayın Rüstem AKYÖN, Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığına getirilmeyi hiç beklemiyordunuz ama sürpriz oldu değil mi! Çok hassas bir göreve getirildiniz, yeni görevinizde başarılar dileriz…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, bölge halkının baskısından dolayı İskele’deki üniversite arazisinin bir an önce imara açılması bekleseniz de 3 bin dönümlük arazide bir üniversite sahibinin olduğunu bilmenizde yarar var. Bu olayın perde gerisi çok karışık diyorlar…

Sayın Suat YELDENER, Emrullah Turanlı’nın iddialarından sonra şimdi bütün gözler sizin üzerinize çevrildi. Yapacağınız açıklamalar ya Turanlı’yı ya da Tahsin beyi zan altına sokacak. Allah sabırlar versin artık…

Sayın Ersin GÖRSAY, Kıb-Tek konusunda dün bir televizyon kanalında yaptığınız açıklamalar bardağı taşıran son damla olmuş ve buradaki görevden alınmanız için düğmeye basılmış, haberiniz olsun istedik!

Sayın Dursun OĞUZ, ülkede siyaset iyice kızışırken UBP’nin bazı örgütlerinin tavla turnuvaları vatandaşı fena halde çileden çıkarıyor. Tavla oynasınlar da bari sosyal medyada paylaşmasınlar deniliyor, bizden uyarması!

Sayın Bayar PİSKOBULU, yerel seçimler için UBP’den belediye başkan adaylığınız şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Siyasi kulisler son sürat gidiyormuş ama yine de temkinli olmakta yara var zira meydan çok da boş değil…

Sayın Hasan SERTOĞLU, UBP’den Lefkoşa Belediye Başkan adaylığı için rakipler perde gerisi kulislere başladı ve bu konuda üst düzey temaslar yapıyor. Özellikle de sırtınızı sıvazlayanlara bugünlerde aman dikkat!

Sayın Kemal Deniz DANA, dünkü uyarımızdan sonra hastane reklamlarının önlenmesi için ilgili yerlere yazılar yazdığınızı memnuniyetle öğrendik. Ama iyi takip etmek gerek ki bu ülkede kendini devletin üstünde görenler var…

Sayın Mert ÖZDAĞ, sanayi yolları patates tarlasından daha beter olduğu için biz artık kullanmıyoruz. Sizin böyle bir lüksünüz yok, demek ki patrona söyleyeceksiniz habercilere özel bir helikopter tahsis edecek, nasıl fikir ama…