Yıllardır kanser hastaları için bir onkoloji hastanesine gerek vardı. Hastalar gerek Türkiye’ye, gerekse Güney Kıbrıs’a gidip tedavi oluyorlardı. Bu tedavi hem hastaya, hem de yakınlarına büyük bir külfet ve yorgunluk veriyordu. Yaz – kış demeden bilmedikleri, tanımadıkları bir ülkeye gidip yol-yordam bulmaları gerekiyordu. Küçük bir ülkede yaşamanın kolaylıkları, tedavi için gittikleri yerde yoktu ve kalabalıkta sudan çıkmış balığa dönüyorlardı.
Bu zorlukları yakından biliyorum çünkü on iki yıl Ankara’da yaşadıktan sonra Kıbrıs’tan gelen hastaların yaşadığı tüm zorluklara birinci elden tanık olmuştum. Kanser illetine yakalanan bir insanın yaşamak için verdiği çaba, taktire şayandır.
Bizim sağlık sistemimizde ise hastaya olmayagör; yaşanan zorluklar ve imkansızlıklar gün yüzüne çıkıyor. Basit bir vaka için bile yıllardır sabahın beşinde Lefkoşa’daki hastaneye gidip numara almak için sabahın beşinde yollara düşenimiz çok olmuştur. Bu sağlık sistemi yıllardır insanımızın ihtiyacını karşılamaya yetmemiştir. Diyelim ki sıra buldunuz ve muayene oldunuz. Yazılan ilaçlar da bir türlü hastane eczanesinde bulunmuyor… ilaçların çoğu bizlerden her ay kesilen binlerce sigorta primine rağmen yine bizim cebimizden çıkıyor çünkü dışarıdan almak zorunda kalıyoruz.
22 Ağustos 2014 tarihinde Türkiye sağlık bakanı da adaya gelerek onkoloji hastanesinin temeli nihayet atıldı. 19 Mayıs 2015 tarihinde de bitmesi hedefleniyor ancak Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin park yerine atılan temel, zaten var olan park sorununu daha da büyüteceğe benziyor. Acaba onkoloji bölümü sorun yaratmayacak başka bir yere yapılamaz mıydı?
Onkoloji bölümünün kapasitesi 60 yataklık olacak. Geçen günlerde dahiliye doktorlarını da kapsayan bir toplantıda sağlık bakanımız şu sözleri söylemiş: 60 yatağın 40 tanesini dahiliye servisine, 20 tanesini de kanser hastalarına ayıracağım.
Neden böyle bir cümleyi sarf ettiğini bir türlü anlamış değilim. Sayın bakanımızın göreve geldiği günden günümüze kadar çok şeyleri değiştireceğine dair içimde hep bir umut vardı. Geçmiş sağlık bakanlarımızın vizyonla ilgili sorunları vardı ve Sayın Gulle’nin bir çok şeyi değiştirip, yenilik getireceğini düşünüyordum. Onkoloji hastanesinin pahallı bir cihazı sağlık bakanlığının bahçesinde bir konteynerin içerisinde bekleyip dururken, umarım milyon dolarlık bu cihaz hastaların faydalarına hala kullanılabilir.
Onkoloji hastanesinin doktoru ve hemşiresi yok iken, temelini atmak ne kadar mantıklı, bilemiyorum. Bu işte uzmanlaşmış doktorlar ve hemşireler nereden gelecek? Sanırım sırf bu yüzden onkoloji bölümü dahiliye servisine dönüşüverecek, zira gidişat bunu gösteriyor. Bu küçücük adada birbirimizi kandırmaya gerek yok. Bütün iyi niyetimle sağlık bakanımızın çok başarılı olmasını istiyorum. Nedeni ise bazı kararlarda göstermiş olduğu cesarettir. Ben siyasette cesur insanları taktir ederim.