Dr. Mustafa ARABACIOĞLU ile 32 yıl önce ERENKÖY’de tanıştım. O sırada ben ERENKÖY’de Takım Komutanı o da bağlı olduğumuz Taburun doktoruydu. Onunla karşılıklı olduğuna inandığım dostluğumuz o zaman başladı ve hala devam ediyor. Emekli olup sivil hayata geri döndükten sonra, Demokrat Partiye katılıp, Genel Merkezde görev almamda bu dostluğun etkisi büyüktür. Onunla aynı saflarda siyasi mücadele vermek benim için onurdur. Otuz iki yıl önce dostluğumuzun başlamasına vesile olan olayı sizinle paylaşmak istiyorum.

Seksenli yılların başında Güvenlik Kuvvetlerinin kısıtlı deniz vasıtaları ile ulaşılan ERENKÖY’de, özellikle kötü hava koşullarında ikmal sıkıntısı çekilirdi. Tabur’un Tabibi olarak Dr. ARABACIOĞLU genellikle ayda bir, bazen daha geç ERENKÖY’e geldiğinde şikayeti olan askerleri muayene eder, gerekli tedaviyi verirdi. Deniz her zaman ulaşıma imkan vermediği için acil durumlarda kullanılmak üzere bize bir miktar ilaç bırakırdı. Bıraktığı ilaçların hangi durumlarda kullanılacağını sıkıca tembih eder ve yazılı not bırakırdı.

Dr. ARABACIOĞLU ile tanıştıktan birkaç ay sonra yine ERENKÖY’e geldiğinde, alışkın olduğum gibi Doktora isimlerini verdiğim bazı ilaçların bittiğini söyledim. Doktordan hiç beklemediğim bir tepki ile karşılaştım. Aramızda bugün gibi hatırladığım aşağıdaki dialog yaşandı.
“Komutan sen bu ilaçları nasıl bulduğumu biliyormusun?”
“Herhalde ikmal kanallarından veya Cengiz Topel Hastahanesinden alıyorsun Doktor”
“Her ikisinde de çoğu zaman istediğim ilaçları bulamıyorum.”
“O zaman nerden buluyorsun ilaçları?”
“Cebimde para varsa alıyorum. Yoksa GEMİKONAĞI’nda kışladaki askerlerden para toplayarak alıyorum”.

Beni şoka sokan bu cevap karşısında suskun kaldım ve uzun süre konuşamadım. İlk izne çıktığımda GEMİKONAĞI’ndaki kışlada güvendiğim askerlerle konuştuğumda, Doktorun söylediklerinin doğru olduğunu anladım. Er statüsünde görev yapan Doktor, devletin verdiği cep harçlığı niteliğindeki para ihtiyaçlarını karşılamaya yetmezken, mahrumiyet bölgesi diye ERENKÖY’deki askerler için cebindeki parayı harcıyordu. Cebindeki para yetmeyince de, çoğu yoksul aile çocuğu olan askerlerden ERENKÖY için para isterdi.

Dr. Mustafa ARABACIOĞLU böyle biri. Yüreği insan sevgisi ve hizmet aşkı ile dolu. LEFKOŞA Türk Belediyesini ancak bu karakterde biri içine düşürüldüğü kaostan kurtarabilir. Dr. ARABACIOĞLU’nun yirmi yıla yaklaşan siyasi kariyeri boyunca ortaya koyduğu ilkeli duruşu, araştırmacı ve yaratıcı çalışkanlığı, proje üretme becerisi ve adının hiçbir kirli işle anılmaması, bu zor görevi başarabileceğinin işaretleridir.

İktidardaki ve anamuhalefetteki politikacılar istedikleri kadar bu zor görevi daha da zorlaştırmaya çalışsınlar. Sonunda kazanan LEFKOŞA halkı ve Dr. ARABACIOĞLU olacaktır.

Dr. Mustafa ARABACIOĞLU partisinin verdiği görevi kabul ederek Lefkoşa Türk Belediye Başkanlığına aday oldu. Demokrat Parti Parti Meclisinin geçtiğimiz akşam yaptığı toplantıda Genel Başkan Serdar DENKTAŞ kürsüde konuşurken “Dr. Mustafa ARABACIOĞLU’nu Belediye Başkan adayı olarak...” dediğinde daha cümlesini tamamlayamadan bütün Parti Meclisi üyelerinin ayağa kalkarak coşkulu şekilde alkışladıklarını gördüm. Bu coşkulu alkıştan sonra Parti Meclisinin kararı sadece bir formalite olmuştu. Yine de karar oylaması ayakta ve alkışlarla alındı.

Parti Meclisi toplantısı gergin başlamıştı. Konuşan kimi üyeler LTB’nin içinde bulunduğu durumun iktidar tarafından bilinçli yaratıldığını ortaya koydular. Kimi üyeler bir yıl için seçilecek başkanın hizmet süresinin beklentileri karşılamaya yetmeyebileceğinden endişe ettiler. Sonunda Parti Meclisi, parti tabanının sesine kulak vererek, boykot çağrılarına ve ittifak arayışlarına itibar etmeyerek, Demokrat Partinin koşulları ne olursa olsun LTB seçimlerine girmesine oybirliği ile karar verdi.

DP Parti Meclisinin aldığı karar ve Sayın ARABACIOĞLU’nun adaylığı kabul etmesinden sonra KKTC siyasetinde oynanan oyun bozuldu. Kendilerini iki büyük parti olarak gören iktidar ve anamuhalefet partilerinin, LTB’deki krizi karşlıklı paslaşmalar ile tırmandırdıklarına kamuoyu tanıktır. LTB’de yaratılan krizin kontroldan çıkarak kaosa sürüklenmesinde ortak sorumlulukları vardır. Her ikisinin ortak endişesi erken seçim. Kaosa dönüştürdükleri LTB krizini ve kaçınılmaz olan erken Belediye seçimlerini kullanarak erken seçimden kaçmaya çalışıyorlar. Erken genel seçimin her ikisini de eriteceğini iyi biliyorlar.

Demokrat Parti ve Dr. ARABACIOĞLU, LEFKOŞA’nın sorunlarının çözüme kavuşturulması için elini taşın altına koyuyor. Sorunlardan ve sorumluluktan kaçmayarak, cesaretle hizmete talip oluyor. Bilinçli ve kararlı bir yönetimin, Lefkoşa Halkı ve Belediye çalışanları ile bütünleşerek LEFKOŞA’yı yeniden Başkent ve yaşanabilir bir kent yapabileceğine inanıyor. LEFKOŞA’ya hayırlı olsun.