Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Van depreminde hasar gören köylerde yapılan TOKİ konutlarını ziyaret etti. Tabi ziyareti değil de ziyarette yaptığı davranış örnek alınacak kadar önemliydi.

Ve bu davranış şunu dedirtti. ‘Nerde bizde böyle bakan?’

Bizdeki bakanlar sağ olsun alışmışlar bir kere ‘bizim ikramımızdır’ sözlerine ve heybeden yemeğe içmeye..... Ellerini ceplerine atmalarına fırsat veren yok. Her gün bir mekanda yeme içmeyle geçiriyorlar günlerini ama para verenini gördünüz mü peki?

Devlet bütçesinden izaz ikramda bulunan bakanlarımızın henüz ceplerinden ikram yaptığına şahit olmadık doğrusu.

Bakın örnek alınması gereken bir bakan size.

Türkiye Cumhuriyeti’nin gözü gönlü tok bakanı, Erdoğan Bayraktar.

Ne kadar da alçak gönüllü bir bakan olduğunu kanıtladı sanırım.

Cebinde Van mağdurlarının çocuklarına harçlık vermek adına ayırdığı 5 bin TL’nin üzerindeki parayı hiç düşünmeden dağıttı. 

Cebine koyduğu paraların hepsi eşti, yani hepsi 50 TL'lik paralardı. Çocuklara harçlık vermek adına dağıttığı 50 TL’leri hiç acımadan verdiğini gözlemlememek mümkün değildi.

Ne mutlu ki paranın araç için kullanıldığını fark eden bakanlar da var.

Nedense KKTC bakanları için ayni şey söylememiz mümkün değildir.

Ülkenin içinde bulunduğu kötü günlerinde dahi maaşlarından feragat etmeyi göze almayan, hatta söz konusu bile etmeyen bakanlarımız örnek sayılan bu davranıştan ders alırlar diye ümit ediyoruz.

Bizde çark ters yönde döner.

Bizim millet para almak varken, vermeyi düşünmez bile.

Bakanlarımız da öyle.

Bakanlık bütçesinden izaz ikram yaparlar ama hiç ceplerinden ikram yapmak akıllarına bile gelmez. Bununla da kalmazlar bakanlık bütçesinden spor kulüplerine bağış yaparlar, sonra bu paraları bir türlü ödemezler. Dediğim gibi para almak varken para vermek zor gelir bizim bakanlarımıza…

Bakanlarımız gittikleri her yerde güzelce ağırlanıyorlar. Adettendir ya para istemek ayıp gelir işletme sahiplerine diye bu yüzden yedikleri içtikleri hep ikram edilir kendilerine.

Ne olurdu sanki bu bakanlarımızdan sadece bir tanesi maaşını ihtiyaçlı ailelere eşit şekilde harçlık niyetine dağıtarak örnek teşkil etseydi?

Hayatın tadını alırken, tatmayana küçük bir iyilik yapsalar ne olurdu sanki?

Nerdeee!!!

Küçük bir adanın bölünmüş kısmında iç içe yaşıyoruz. Karpaz’dan bağıranı Güzelyurt’tan duyarız nerdeyse… Düşünün Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna kaç Kıbrıs adası eder… İşte 80 milyona dayanan nüfusu ile Türkiye’de birçok insan aç yaşarken, bir bakanın genelde küçük ama özelde büyük olan maddi yardımı belki de o gün evine ekmek götürmek için 5 TL dahi bulamayan insanlar için nimetten öteydi.

Bilen bilir.

Yapılan yardımın boyutu olmaz.

Gerek küçük gerekse büyük yardımlarla dua alarak yürüyen kişiler, halkın gözünde her zaman saygın kişilerdir.

Ben Türkiye’nin duyarlı, gözü gönlü tok bakanı Erdoğan Bayraktar’ı gönünden tebrik ederim.

Örnek alması gerekenlere duyurulur.

Bakan olmak ‘koltukta oturmak’ değildir.

Bakan olmak ‘koltuğu hak etmek’ demektir.

İşte bu yüzden dedik ya, 

'Bakan' vardır, 'bakan' vardır.