Gün geçmiyor ki ölümlü bir trafik kazası ile sarsılmayalım.

Geçenlerde bir anne haykırıyordu.Benim oğlum öldü başka gençler ölmesin diyerek çocuğunu kaybettiği yerde onun  arkadaşları  3-5 gençle birlikte eylem yapıyordu.Giden gelmiyor tabii.İnsanın içi acıyor.

Hele Girnenin dar sokaklarında kaldırımda yürüyen gençleri hayattan koparan  trafik kazası.Akıl alır gibi değil.İnsan yaşamı bu kadar kolay sonlanmamalı.

Yola çıkmaya korkar olduk.Her araba yolculuğuna  çıkacağımızda çoluk çocuğumuzla  vedalaşmaya başladık.

Polis genel müdürlüğünün  facebookta da birkaç kez karşıma çıkan haftalık trafik raporunu kaçımız  farkına fardık bilemiyorum ama oradaki rakamlar ürkütücü.

25-31 Mart arası kontrollerde 1109 araç sürücüsü  yasal hız sınırı üzerinde araç kullanmaktan rapor edilmiş.225 araçta hala seyrüsefersiz araç kullanıyormuş.

Araç kullanırken cep telefonunun  ölümlü kazalara sebebiyette en başta yer aldığını hala bilmeyen yada bilmiyor gibi yapan 351 bipolar  ise  bu suçtan rapor edilmiş.Bipolar diyorum çünkü bu suçu işleyenlerde bu tipten bir psikolojik  rahatsızlık olduğu kesin.

Ben alkollüde araç kullanırım diyerek yola çıkan ve rapor edilen kurallara ve kanunlara uymayan ,verilen cezalardan hiçbir zaman ders almayan ve birebir sosyopat tanımına uyan  sayısı 80…

IQ ‘su 95 olan 101 kişi ise hala kemerin ne olduğunu çözememiş ve bu yüzden rapor edilmiş.

Şimdi sorulara geçelim

Soru  şu : Önünüzde sağ şeritte giden ve tüm ısrarlı uyarılarınıza rağmen sol şeride geçmeyen ve size yol vermeyen bir araçtan  daha tehlikeli ne olabilir?

 Cevap: Sürücüsü cep telefonu ile konuşan bir araç. 

Şimdi başka bir soru sorayım.

Soru: Önünüzde sağ şeritte giden ve tüm ısrarlı uyarılarınıza rağmen sol şeride geçmeyen ve size yol vermeyen cep telefonu ile konuşan araçtan daha tehlikeli ne olabilir?

Cevap: Sürücüsü cep telefonu ile mesaj okuyup  mesaj yazan bir araç.

Bu örneği verdim.Çünkü birçoğumuz hergün buna benzer onlarcası ile trafikte karşılaşıyoruz.

Sağ şeridi alıp giden  elindeki telefonla mesaj bile atan bu tiplerin  solundan geçip gitmek istersiniz ama ya ansızın sola geçerse diyede tedirgin olmaya devam eder aklınıza mukayyet olmaya çalışırsınız.

Peki alkol, bu konunun neresinde? Hindistan’da cep telefonunun yol açtığı trafik kazalarında ölenlerin sayısı, alkollü içki kullanmaktan dolayı ölenlerin sayısını üç yıl önce geçmiş.

Dünya Sağlık Organizasyonun (WHO) tahminlerine göre Hindistan’daki yıllık 230.000 kaybın beşte biri, cep telefonu kullanmaktan kaynaklanıyormuş.

The Economist dergisinin  “Technology Quarterly” ekinde (Kasım 30-Aralık 6, 2013) cep telefonları ile ilgili bir makale vardı “(Fatal atraction).

Amerika Birleşik Devletlerinde 1995 yılından başlayarak trafik kazalarındaki ölümlerin sayısında  düşüş gözlenmiş. Kazaya uğrayanların veya görgü tanıklarının  trafik kazalarını cep telefonuyla ilgili makamlara haber vermesi, bu düşüşe neden olmuş.

Ancak bu düşüş 4 yıl sürmüş. 1999 yılından başlayarak, taşıt sürerken telefon kullananların neden olduğu ölümlerin sayısı, telefonla haber verildiği için kurtarılan hayatların sayısını geçmiş.

Günün herhangi bir anında, araç sürerken, 170.000 kişi cep telefonu ile mesaj yolluyor ve 600.000 kişi de telefonu ile konuşuyormuş.

 National Safety Council’in  söylediğine göre,  bugün Amerika’da trafik kazalarından yılda 35.000 kişiden fazlası hayatını kaybediyormuş Bunun dörtte biri ise taşıt sürerken telefon kullanmaktan dolayı imiş.

Yapılan çalışmalar onu gösteriyor ki, araba sürerken telefonla konuşmak dikkat dağıtıcı ve tehlikeli. Helede mesaj yazmak, daha bir tehlikeli. Kişi her an kaza yapabilir,  kendi ölebilir, ya da başkalarını da öldürebilir.

 Bugün 140 ülkede araba sürerken telefonla konuşmak yasaklanmış. Buna karşılık 30’dan fazla ülkede telefonu elle tutmadan konuşmak da yasaklanmış. Ama sadece yasal düzenleme yeterli değil, teknoloji de, “eli işte, gözü telefon denen oynaşta” durumuna çözümler arıyor.

Araba sürerken telefon kullanımında  gözü yoldan ayırmamanın bir yolu olarak, sesli komut sistemi düşünülmüş. Ancak nisan ayında Amerikan Ulaştırma Bakanlığınca bir çalışma yapılmış. Araba sürerken telefona sesle mesaj yazdırmanın, elle mesaj yazmak kadar tehlikeli olduğu ortaya konmuş.

Araba kullanırken yaşamı tehlikeye sokmamanın en sağlam yolu, telefon kullanımını engellemek. Bu alanda bazı yazılımlar geliştirilmiş. Bu yazılımlar araba seyir halinde iken telefonu iletişime kapatıyormuş.  Ancak telefon fetişistleri buna yanaşmayacaktır. Belki araba süren   ergen çocuklarını korumak isteyen anne ve babalar, çocuklarının telefonuna bu uygulamayı bir pazarlıkla koydurtabileceklerdir.

Başka bir çözüm olarak arabaların ön koltuğunda oturanların telefon sinyali almasını önleyecek sistemler geliştiriliyormuş. Ama teknolojinin yarattığı bu soruna teknoloji henüz sağlam bir çözüm bulamamış.

Ve bir rapor daha; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, 15 Kasım Dünya Trafik Kazası Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle yayımladığı mesajında “Trafik kazaları, 5 ila 29 yaş grubu çocuklar ve yetişkinler arasındaki en önde gelen ölüm nedeni ve kurbanların yüzde 90’ı düşük ve orta gelir grubu ülkelerden” diyor!

Buna  bir de bizim ülke insanımızın cesurluğu(!) eklenince acı sonuç kaçınılmaz.

Alkollü araç kullanma ile savaş konusunda gösterilen duyarlılık ve cezalar konusunda son alınan kararlar eğer uygulanırsa da olumlu olduğunu düşünenlerdenim. Ama nedense telefon konusunda  ayni  duyarlılık yok; Aynı özenin, cep telefonu için de gösterilmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü yukarıda sözünü ettiğim, Hindistan’a ait istatistiğin bizim ülkemiz  için de geçerli olabileceği korkusunu hep  taşıyorum.