Büyüklerin sesinin maşallahı var.
Her değişen iktidar döneminde yeni haberler, olaylar yaşanıyor memlekette.
Sürekli memur kavgası.
Her ne kadar kabul etmesek de “memura endeksli” yaşadığımızın göstergesidir bu.
Ve her bir insanın Devletten olan beklentisi.
UBP iktidar olur, Devletin mutlaka adama ihtiyacı olur, münhal açılır, açıldığı gibi kapanır, daireler dolar.
CTP’nin gençleri de ayağa kalkar,
İşimizden olduk, kaderimize terk edildik diye isyan eder.
CTP iktidar olur,
UBP kökenlileri işten çıkarmaya uğraşır.
Yasa yapıyoruz,
Geçici de ne demek,
Bu sistem ayak bağı, kaldırıyoruz der,
Hoş, kendi ortağı ile bile sorun yaşar,
Ara formüller yaratılır,
Yok Martta sınavdı, geçenler kalırdı, geçemeyenler uzardı gibi kavramlar ortaya çıkar,
Ülke yine sessizliğe bulanır.
Gençlerle konuşursun,
Hepsi aynı şeyi söyler.
“Onlar da bizimkileri işten kovdu.”
İçten içe beslenen kinin temelleri de çoktan atılmıştı.
Geçmişten gelen uygulama, gelecek nesillere çoktan aşılandı.
Ülkede “Delege” kavramının önemi arttı,
Başbakanı tanımanıza gerek yoktu,
Delege tanıyın yeter, o sizin takipçiniz olurdu zaten.
Hiçbir yönetim “kalifiye” kavramına bakmadı,
Adam akıllı sınav sistemi de olmadı,
Adam akıllı yerleştirme de,
Kimse, bir sınav yapalım, hak edeni alalım demedi,
Ülkede hep UBP, CTP, DP konuşuldu..
En önemli gençlik onların gençliğiydi,
İşsiz aşsız kalan da,
Sokaklara atılan da onları gençliği oldu her zaman,
Uğurlarına eylemler yapılan, barikatlar yıkılan da..
Hatta ve hatta hükümetlerin tehdit malzemesi oldular çoğu zaman.
Ama hiç kimse sormadı BKP, YKP, KSP ‘yi destekleyenlere aç mısın tok musun diye.
Çünkü onlar marjinaldi,
Onların oyu yoktu,
Zaten Türkiye’ye düşmandı da..
Onlar hiçbir zaman bu ülkenin çocuğu olamadı.
Ve hiç kimse sormadı,
Bu çocukların günahı ne diye?
Soralım o zaman,
3 Büyüklerden olmayanın günahı ne?