Hemen her mesleğin kendine özgü üniforması/kıyafeti vardır.

Sembolik olmasından tutun da, kişiyi veya karşısındakini korumak gibi farklı amaçlarla giyinilip kuşanılırlar.

Hastane üniforması da bunlardan birisidir.

Genellikle yeşil ya da mavi renkte olanlar tercih edilir. Kırmızısı, moru, pembesi de vardır.

Kısa kollu olmalarının nedeni, daha hijyenik olması içindir. Pantolonunun beli, her bedene uyabilsin, kolayca giyilip çıkarılabilsin diye lastiklidir.

Asistanlık dönemlerinde, uzun nöbetlerde giyilenler, biraz da espri mahiyetinde, ‘’pijama’’ olarak adlandırılır. Belki de uzun saatler çekilen eziyetin sonunda yorgunluktan bir kenara yığılıp kalındığı içindir.

Hastane üniformasının ülkemizde yeri bir başkadır.

Onları sadece ameliyathanelerde, laboratuvarlarda, kliniklerde, acillerde, servislerde giyilirken görmezsiniz.

Medyanın ve halkın önünde de giyilirler.

An olur,hastanenin dışında yapılan sağlıkla ilgili bir eylemde, mikrofonu elinde tutanın üzerinde görürsünüz.

Bir bakarsınız, Sağlık Bakanı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın makam odalarındaki kabulleri sırasında, masanın önündeki koltuklarda oturanlardan birinin üzerinde beliriverir.

Bir bakarsınız, hastane dışındaki bir örgüt binasında toplantıya katılanın üzerinde de vardır.

Hatta, sabahın erken saatinde çocuğunu okula bırakıp, oradan da hastaneye gidenin üzerinde de bile görebilirsiniz.

Dahası da var. Televizyon programlarına çıkılırken, adeta kostüm havasında giyilir olmuşlardır.

Değerli okurlar;

Hastane üniforması, mesleğin icrası sırasındakullanılması gereken bir üniformadır. Dikkatinizi çekti mi bilmem ama, temel kullanım amacından sapmış bir şekilde ve halkımızın önündebu kadar çok kullanılan başka bir üniformanın olup olmadığını ben bilmiyorum.

Hastane üniformaları sağlıkla ilgili bir mekan dışında nerede giyilirse giyilsin, ya bir ihmalin eseridir ya da gizliden gizliye topluma mesaj verme kaygısı güder. (Acil durumlar bu yorumun dışındadır.)

İhmal kısmı, hastanenin mikrobunu dış ortama taşımak veya dış ortamdaki tozu, toprağı, mikrobu hastaneye ve hastalara taşımaktan başka bir şey değildir. Bunun lamı cimi, mazereti yoktur, olamaz…

Topluma mesaj verme kaygısına gelince.

İşte burada akan sular durur!

Hastane üniforması ile eylem yapmışsanız, mesleğinizin ne kadar önemli olduğu konusunda bir korku salmış olabilirsiniz.

Hastane üniforması ile bir Bakan’ı ziyaret etmişseniz, o kadar işin içinde bir de bununla uğraştırmayın mesajını vermeniz pekala mümkündür.

Hastane üniforması ile bir basın açıklaması yapıyorsanız, açıklamanın ciddiye alınması olasılığı belki de yükselecektir.

Hastane üniforması ile bir medya programına katılmışsanız, üzerinizde taşıdığınız kimliğinizle belki de siyasete göz kırpanlardansınız…

Tarih bunların örneklerini bizlere göstermedi mi?

Ameliyat önlüklerini giyip, grevden greve, bakanlıktan bakanlığa, duruşmadan duruşmaya, kanaldan kanala koşan savaşçı ruhlu yoldaşlarımızı, törenlerle Cumhuriyet Meclisi’ne uğurlamadık mı?

Uğurladık!

Hastane üniforması deyip geçmeyelim lütfen(!)

Sadece hastaya hijyenik yaklaşım için üretilmedikleri çoktan keşfedildi bir kere!

Karizmatik rengi; ürpertici, biraz da korku veren modeli; gizemli siyaset kokusu ile bazılarımızın vazgeçilmez kostümü haline de geldiler!

Ne diyelim, YE ÜNİFORMAM YE!

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899