Hükümetin kurulması için uzlaşıldı, kabinede isimler belli oldu, henüz güvenoyu bekleniyor.

Ancak koltuk daha ısınmamıştı ki Ekonomi Bakanlığı’ndan gelen Elektrik Kurumu’ndaki 350 milyon vurgun haberiyle bir çok kesim dehşete kapıldı.

“Ne olacak memleketin hali?” nidaları arasında Elektrik Kurumu endişeleri de yeniden yerini alırken, muhalefette bulunduğu sırada bu hususta açıklama yapmayıp koltuğa daha gelmeden vurgunu farkedenlere de şaşırdık doğrusu.

İster istemez, mizacımız ve bakışımız gereği bit yeniği aramaya koyulduk.

Elektrik Kurumu üzerinden yapılan eleştiriler ve bu eleştirilerle kurumu batırarak başka emeller gerçekleştirme arayışında olanlar meselesi gizli değil.

Ayrıca Sayın Bakan henüz kuruma atamaların yapılmadığını söylerken atamalar yapacaklarını ima ederek, taraftarları da kurumdakileri de bir anlamda bilgilendirip uyarmış oldu. Dahası bu denli tartışmalı bir kurumun şu anda yöneticiliğini yapanların açıklamayı gündeme getiren bakanın ortağının atadığı kişilerden oluştuğunu düşünmeden edemedik.

Dahası şu elektrik kurumu meselesinin zaten çalışan kişilerin aldıkları maaşlara kadar bu ülkede ağızlara sakız edildiği ve tüm toplumu ilk düşman etmeye çalıştıkları bir alan olduğunu benim hatırlatmama gerek var mı bilmiyorum.

***

Bu352 milyonluk vurgunu ortaya çıkarmak ya da bununla ilgili tespitleri olanların sünnetçi korkusu verir gibi tehditvari açıklamalar yapması bizi bir sonuca götürmez.

Ben duyduğumu görmek, gördüğümün sonucuna erişmek isterim. Yani şu ada bu 350 milyon eğer doğru ise tüm müsebbiplerle birlikte sorgulansın, gerekirse yargılansın ve hatta mümkün ise cezalandırılsın isterim.

Bundan sonra eğer bu vurgun doğru ise başka vurgun olmasın bu 350 milyon devletin kasasında kalsın isterim.Eğer bunu sadece “Bravo sayın Bakan gelir gelmez neler de ortaya çıkardı!”, ya da “Kör yiyicilerin kökünü kazıyacak politikacı gibi izlenimler yaratmak fakat sonuç almadan her şeyi sadece söylemde bırakmak şeklinde bir ileriye taşıma söz konusu olacaksa amenna…Yoksa bu da fasa fiso.

Hem daha Aksa tartışması bitmedi ki…

Enterkonnekte ile ilgili şüpheler bitmedi ki.

Enterkonnekte de su gibi olacaksa; hizmet aniden kesilip aylarca tamir edilemeyecekse; tamir masrafları hali hazırda benim hesaplanamamış bütçemden gidecekse(hiç mi garantisi yoktu(!)); enterkonnekte nedeniyle mevcut kaynaklarımın tasfiye edilecek ve sil baştan benim yönetemeyeceğim enerji sistemleri kurulacaksa, ihtiyacımın ötesinde başka amaçlara hizmet sunulması hedefleniyorsa, güneşim, rüzgârım ve denizim kullanılacakken hiçbir şekilde denetimi bende olamayacak bir sisteme muhtaç bırakılmak çabası ise bu; 350 milyon vurgun hikayesi çok ama çok dikkatli olunmalı.

Bir de naçizane, Sayın bakan muhalefetteyken farkında değil miydi acaba yoksa bu Bakanlık ile iktidara geleceği gün için mi bekletiyordu bu bilgisini acaba? Çünkü 72 saatte böyle bir vurgundan böyle bir netlikle bahsetmek kolay bir birikim ve bilgi toplama mekanizması sağlayamaz.

Ben mi karıştırıyorum acaba?

İlginç günler, ilginç anekdotlar, dikkatle demokratik takip şart ey Kıbrıslıtürkler.

DR. Çiğdem DÜRÜST