İsmet Akim gerçekten çok ilginç bir kişilik…
İlginç olduğu kadar da belli ki çok renkli bir yapısı var, ayrıca anladığım kadarıyla dobracı.
Eğriye eğri doğruya doğru diyenlerden…
Ne hikmetse bir türlü tanışamadım kendisi ile, ne yüz yüze geldik ne de telefonda görüşebildik…
Birkaç kere telefonda arayıp görüşmek istedim kendisi ile bakmadı telefona, geriye de dönmedi…
Ona yakın olanlar ‘genelde telefonlara bakmaz’ diye bilgi verdiler…
Ben de onlara sordum ‘o zaman niçin telefon taşıyor’ diye, onlar da ‘ona soracaksın’ dediler…
Rastgele bir gün karşılaşırsak soracağım elbette…
Kendisi hakkında defalarca eleştiri yazısı kaleme aldım, daha doğrusu Kıb-Tek konusunda…
Tek bir kere bile aramadı ama aracılarıyla cevap verdi…
Son olarak 350 elektrik direği meselesi…
2 sene içinde çürüyen ve kullanılamaz hale gelen direkler!
Bu konuyu kaleme alınca Kıb-Tek’ten bir arkadaşı devreye koyup direkler için soruşturma başlatıldığını iletti…
Yaklaşık dört ay önce soruşturma açılmış her halde halen devam ediyor…
Türkçesi şu;
Birileri en az 50 yıl dayanıklı olması gereken direkler yerine ancak 2 yıl dayanan direkleri satmış kuruma, yani kazıklamış, ama bir türlü soruşturma bitmiyor.
Hatta bana söylenenlere göre soruşturmanın kapatılması için de dışarıdan ciddi bir baskı varmış…
Kurumu kazıkla, parayı cebe indir ama bunun bedelini ödemeye gelince araya nüfuslu kişileri koyup olayı ört bas etmeye çalış…
Dün bir gazetemizde Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim’in Sayıştay konusunda müthiş iddiaları vardı…
Eğer bugün fırsat bulabilirsek Sayıştay Başkanı Osman Korahan ile görüşüp bazı soru işaretlerine cevap arayacağız…
Özellikle de bazı Sayıştay denetçilerinin, UBP’ye bilgi sızdırdığı konusu çok ciddi bir ithamdır…
Dürüstlüğünden hiç kuşku duymadığımız Osman Korahan’ın bundan haberi var mıdır?
Kendisinin bilgisi dışında Sayıştay içinde acaba bazı tezgahlar mı düzenlenmektedir?
Yok eğer Osman beyin bilgisi varsa da buna göz mü yummaktadır?
Tüm bu sorular Sayıştay’ı zan altında bırakmaya yeter de artar bile…
Ve en kısa sürede de bu soruların cevabını bilmek kamuoyunun hakkıdır…
Partiler üstü olarak bilinen Sayıştay’da neler dönmektedir?
Başka bir tartışma konusu;
İsmet Akim diyor ki, ‘beni denetleme yetkileri yoktur…’
İsmet Akim elbette bunu söylerken boşa konuşmaz, çünkü zaten kendisi de Sayıştay’ın yasalarının mimarlarından bir tanesi…
O zaman akla şöyle bir soru geliyor;
Madem ki Sayıştay Başkanlığı’nın Kıb-Tek’i denetleme yetkisi yoktur, bu yetki kimdedir?
Poliste mi, savcılıkta mı yoksa da yönetim kurulu kendi kendini denetlemekle mi yükümlüdür?
Hani şu siyasi partilerin atadıkları isimler mi yapıyor yoksa bu denetimleri?
Gayet ilginç değil mi?
Bundan sonra top artık Sayıştay Başkanı Osman Korahan’ın kucağına atılmıştır…
Başında bulunduğu makamın ipleri kimin ellerindedir?
Cevap hakkı doğmuştur ve hiç gecikmeden, makamının güvenilirliğine gölge düşmeden geniş bir açıklama yapmak da boynunun borcu haline gelmiştir…
Bu arada;
Aynı şeffaflığı Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim de göstermeli, önce şu direk ihalesinin perde gerisini, sonra da kuruma son iki yıl içinde kaç kişi alındığını, bunlardan hangilerinin parti direktifiyle yapıldığını açıklarsa en azından muhalefetin soruları da cevaplanmış olur…
Hani diyor ya, ‘karanlıkta asla iş yapmam’ diye…
Buyursun o zaman, aydınlatsın hepimizi!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mustafa ÖZGÜ, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Ancak bir sorununuz var o da aynı anda K.T. Eğitim Vakfı Başkanı olmanız. Bu makamdan acilen istifa etmeniz gerekiyor. Zira hem denetleyen hem de denetlenen konumunda olmak ne yasal ne de etik değil mi?
Sayın İsmet AKİM, dürüstlüğünüzden kimsenin kuşkusu yok ama şu 350 direk olayında sanki de birileri korum altına alınmak isteniyor gibi bazı duyumlar alıyoruz. Daha gazla gecikmeden soruşturmayı bitirseniz diyoruz. Ya da bu işi polise havale edin en azından sizden çıkmış olsun…
Sayın Osman KORAHAN, Sayıştay Başkanlığı’nın kaptanı olarak ekibinizde bazı siyasilere bilgi sızdıranlar olduğuna doğruysa işiniz epey zor demektir. Bir araştırın bakalım içinizdeki çürük elmaları bulabilecek misiniz? Aksi halde başarılı çalışmalarınıza gölge düşebilir…
Sayın Önder SENNAROĞLU, siz İsmet Akim’i görevden aldıramadınız ama o halen size dokundurmaya devam ediyor. Demek ki parti içinde göründüğünden çok daha fazla güçlü ve bu gücü de tabandan alıyor. En iyisi bükemediğiniz eli öpmek ve bir süre sessiz kalmak.
Sayın Onur OLGUNER, Lefkoşa’daki ar ve bahçeler için yeni bir düzenleme getirilmesine kimsenin itirazı olamaz ama eğer bundan bazı esnaf arkadaşlar etkilenirse bunun da altından kalkamazsınız. Bu arada çöple samanı karıştırmamak lazım, siz parkların güvenliğini sağlayın gerisi zaten kendiliğinden gelecektir…
Sayın Besim TİBUK, Mare Monte bölgesinde kira indirimi yapılması yönündeki talebinize Vakıflar İdaresi’nden olumsuz haber geldiğini öğrendik. Ayrıca kral mezarları sorununu nasıl çözeceksiniz doğrusu çok merak ediyoruz. Allah kolaylıklar versin…
Sayın Emrullah TURANLI, devletin pist için yer göstermemesi konusunda yerden göğe kadar haklısınız ve elbette konuyu mahkemelere taşıyabilirsiniz ama sizin de devlete halen 16 milyon Euro KDV borcu olduğunu unutmamak gerek değil mi? Bakalım bu işi daha ne kadar sallayacaksınız?
Sayın Ahmet GÜLLE, sigarayı bırakma polikliniği vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Ama bazı mesajlar geliyor öncelikle günde en az iki paket sigara içen partili vekillere öncelik verilmesini istiyorlar. Bizce hiçbir mahsuru yok…
Sayın Başaran DÜZGÜN, AKSA’nın gazetelere reklam vermemesinden muzdarip olduğunuz söyleniyor. Çok da haklısınız ama onların zaten reklama ihtiyacı yok, ayrıca her seçim öncesinde parti ve adaylara ciddi maddi destek sağlıyorlar. Yani basına yok ama siyasilere var…
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, Cumartesi akşamı Lefkoşa’da Kasap Döner’de torununuzu hiç kucağınızdan indirmediğiniz gözlenmiş. Bu arada görenler dede olmanın size epey yakıştığını söylüyorlar. Allah mutluluğunuzu artırsın…
Sayın Kutlay ERK, Sibel hanımın bu akşamki tanıtım gecesine çok ayrı bir önem verdiğiniz ve günün 24 saati kendinizi bu gecenin çalışmalarına adadığınızı duyduk. Sibel hanım adaylık için çok iyi bir isim ama parti içindeki küskünleri önümüzdeki iki ay içinde mutlak çözmeniz gerekiyor…
Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, Mehmetçik Belediyesi’nin özellikle de ekonomik durumunda gözle görülür bir iyileşme olduğu gözleniyormuş. Bu arada diğer partilerin belediye meclis üyelerinin de parti rozetini çıkarıp çalışması en büyük avantajınız. İşbirliğinin olduğu yerde başarı kaçınılmazdır…
Sayın Mustafa ŞAH, pek kıymetli validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…
Sayın Kartal HARMAN, etekli program eylemi Türkiye basınında da çok ses getirdi. Burada tek eleştirilen konu eteğin yeteri kadar mini olmamasıydı. Cesaretinizden dolayı kutlarız. Bakalım önümüzdeki günlerde ne gibi yeni projeleriniz olacak…
Sayın Akın AKTUNÇ, büyük bir heyecanla getirdiğiniz laleler nihayet başkentin çeşitli yerlerine dikilmeye başlandı. Tek bir sorununuz var bunları geceleri nasıl koruyacaksınız. Zira bizim vatandaş parklardan çiçek koparmaya pek bayılıyor değil mi?
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günün Fıkrası
 
Fifi

Bir kompartımanda İngiliz, Fransız, Alman ve oldukça güzel genç bir bayan seyahat ediyorlarmış. Bir ara genç ve güzel bayanın başının üzerindeki sepetten sıvı damlayınca İngiliz hemen oturduğu yerden fırlayıp, parmağını değdirerek sıvıyı yalamış ve; 
- Hıımmm, bu halis viski... 
Fransız aynı işlemi yaparak; 
- Hadi canım bu bal gibi şarap... 
Alman; 
- Yanılıyorsunuz beyler bu olsa olsa bira olur... 
Genç ve güzel bayan gülümseyerek ayağa kalkmış ve sepete hafifçe dokunarak; 
- Kız FİFİ, bir türlü öğrenemedin çişini tutmayı...