Süreç olumlu ilerlemekle birlikte, çözüme kadar daha çetin bir yol olduğunu belirten Özyiğit, “Ancak öyle görünüyor ki, her iki tarafta da olumlu süreçten rahatsız olan kesimler var. Samimi eleştirilere saygı duymakla birlikte, çözümsüzlükten beslenen ve statükonun devamı için uğraşan kesimlere halkımız asla prim vermemelidir. Toplumun aydınlık geleceği her şeyden daha önemlidir” dedi. <br /> <br /> Özellikle son dönemlerde mülkiyet ve iki kesimlilik üzerinden bilinçli veya bilinçsiz doğru olmayan eleştiriler yapıldığına dikkat çeken Özyiğit, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ‘41 yıl önce koçan sahibi olanlar gibi, 41 yıldır orada yaşayan insanların da hakları olduğunun’, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide tarafından da ‘mülkiyette hakların eşit’ olduğunun, bireysel mülkiyet hakkının hem mülkün şu anki kullanıcıları, hem de orijinal mülk sahipleri için geçerli olduğunun açıklandığını vurguladı. <br /> <br /> ‘İki kesimlilik ortadan kaldırılıyor’ yönündeki eleştirilerin de gerçek olmadığını belirten Özyiğit, çözümün şeklinin, her iki lider ile BM Genel Sekreteri tarafından da teyit edildiği ve 11 Şubat 2014 tarihinde imzalanan ortak açıklamada belirtildiği gibi, 2 bölgeli, 2 toplumu siyasi eşitliğe dayalı, tek egemenliği, tek kimliği ve uluslar arası tek vatandaşlığı içeren federasyon olacağını kaydetti. <br /> <br /> Varılacak olan anlaşmanın en sonunda mutlaka referanduma sunulacağını ve nihai kararın halk tarafından verileceğini ifade eden Özyiğit, ‘referandum olmayacak’ söyleminin kocaman bir yalan olduğunu, bu iddiaları ortaya atanların, olası çözümü şimdiden baltalama amacı taşıdıklarını ifade etti. <br /> <br /> ‘Varılacak çözümde Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak kadar, diğer toplumun haklarını da gözeterek adil bir çözüme ulaşmanın önemli olduğunu, ancak bunun kendi haklarımızı korumayacağız anlamına gelmediğini, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da bunu net bir şekilde ifade ettiğini belirten Özyiğit, “Rum tarafı Yönetim ve Güç Paylaşımı, Türk tarafı ise toprak konusunda bazı açılımlar yapmak zorundadır. Önemli olan samimi olmak ve karşılıklı haklara saygı göstermektir. Bu doğrultudaki yaklaşımlar çözüm iradesiyle birleşirse, çözüme ulaşmak çok daha kolay olacaktır” ifadelerini kullandı. <br />