Şimdi çekilme talebi için uygun bir zaman mıydı?

Kesinlikle hayır!

Neden mi?

Çünkü Haziran’da bir ara seçim var. Cumhurbaşkanlığı’na giden Ersin Tatar’ın yerine bir Lefkoşa vekili seçilecek.

Özgürgün de giderse 2 kişi seçilmesi gerekecek. Yani UBP’nin meclisteki iki koltuğu birden seçime girecek. Bunlardan 2’si de kendisininken birini kaybetme ihtimali doğacak. Hükümette rahatlamayı umut eden 3’lü koalisyon bir koltuğu daha muhalefete kaptırmak ister mi?

Seçim sistemi bu koltuklar için yarışabilecek iki parti olduğunu, bunun da UBP ve CTP olduğunu zaten işaret ediyor.

Böylesi bir durumda 2’si de UBP ya da 2’si de CTP olamayacağına göre bunlar birer birer paylaşılır.

UBP iki koltuk yerine tek koltukla çıkabileceği bir ara seçime elbette girmek istemez. Böylece Özgürgün’ün çekilmesi zaten mantıklı değil…

***

Hesaplar elbette bu denli ince…

Gelgelelim, bu hesaplar siyasal partilerin bizden iyi bildiği siyasal hesaplar. Hele UBP gibi yılların pişirdiği bir parti ve yılların olgunlaştırdığı politikacılar bunu daha üzerine düşünme gereği duymadan görmüştür.

O halde Özgürgün de bunu kesinlikle görmüştür.

Ve bu çekilme talebi ile partiye de partililerine de, diğer siyasal partilere de bir mesaj veriyor olabilir.

Yani “bana hala muhtaçsınız diyordur” en azındanUBP’ye…

***

Üstüne üstlük seçimlere yapıldığı iddia edilen müdahale hususunda bir araştırma komitesi kurulmasıyla ilgili gündemle toplanması beklenen meclis genel kurlunda nisap sağlanamadı. Ne rastlantı ki iktidar vekilleri o esnada genel kurul salonu ve civarında bulunamamışlar…

Oysa daha birkaç gün önce Tufan Erhürman ile Kudret Özersay olmasaydı hükümet programı bile okunamayacaktı.

***

Oldukça karışık, bu bol komplo teorili süreçte daha UBP genel Sekreterliği makamı ile Meclis Başkanlığı mevkileri var.

Konular zaten tartışmaları açılmış meseleler. İzlem Gürçağ mı, Resmiye Eroğlu Canaltay mı, Hasan Taçoy mu yoksa Zorlu Töre mi meclis başkanı olacak, birinden biri genel sekreter olacak mı, kırgınlar barışırken barışmışlar küstürülmeden bu işler olacak mı..?

Çok zor. Hem de çok…

***

Senelerdir UBP her şekilde bir yolunu buluyor, paldır küldür bir kavganın kaosun içine sürükleniyor. Sürüklenme esnasında memleket gündemi bolca meşgul ediliyor. Sonunda yine taşlar yerine oturup, şikâyeti olanlar bazı kazanımlar elde ederek geri çekiliyor.

Ülke gündemi yatışıyor, kazanan UBP oluyor.

Sol mu?

Bunu belgesel tadında izliyor.

Kendi tartışmaları UBP’ninkilerin onda biri kadar bile memleket genelini ilgilendirmediği halde çatırdamalar daha büyük oluyor. Toparlanması güçleştiriliyor. Parti gitti gidiyor görüntüsü sağlanıyor.

Adeta UBP kavga edebilir ama solda kavga olmamalı inancı dogmaya dönüşmüş memlekette.

Oysa CTP de UBP de birçok siyasal partiler doğuran analar gibi değil mi Kıbrıslıtürksiyasal yaşamında…

**

Gelgelelim Özgürgün’ün şu çekilme meselesine:Görüldüğü kadar değil sadece sanki. Bunun altında yatan daha derin ve karmaşık mesajlar aramak, bulamazsak ortaya çıkacağı önümüzdeki 6 ay ile 1 yıllık süreci beklemek gerekecek.

Gördüğüm, bildiğim bu…

Ya da ben bunu görür, bunu bilirim…

Dr. Çiğdem DÜRÜST