En azından dünden itibaren öğrendik ki Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir aday belli olmuştur…

İyi de olmuştur çünkü artık Özersay’ın açıklamasıyla birlikte bu sürece de girilmiştir!

Çok büyük ihtimalle de diğer adaylar da kısas bir süre içinde belli olacaktır…

Dün Radyo Vatan’da Kudret Özersay ile yaptığımız 50 dakikalık canlı yayında ağırlık sondaj ve Maraş konusuydu!

Tabi ki Türkiye ile imzalanması beklenen protokol de bunlara dahildi.

Çünkü bunlar Kıbrıs Türkü için hayati konular…

Ama her zaman olduğu gibi bizde siyaset her şeyin önünde geliyor!

Onun için Cumhrbaşkanlığına aday olacaklar tartışılırken Özersay’ın bu konudaki açıklaması startı da vermiş oldu…

Bundan böyle her ne kadar diğer konular hayati olsa da seçimler hep gündemin birince maddesini oluşturacaktır!

Hani hep konuşuluyor ya…

Özersay, UBP ve HP’nin çatı adayı olacak diye!

Bu konuda şimdiye kadar kimseyle görüşülmediğini pazarlık yapılmadığını da dile getirdi Özersay…

Olur ya da olmaz o iki partinin sorunu ve kendi bilecekleri iş ama Özersay altını çizerek şunu vurguluyor;

“En iyi bildiğim işi yapmak isterim…”

Sonra da devam ediyor;

“En iyi anladığım konu da budur…”

Burada çok haklı çünkü şimdiye kadar 3 Cumhurbaşkanı ile çalışmış ve yaptığı görevlerde de başarılı olmuş, uzmanlaşmış…

Onun için kendine güveniyor…

Bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çok daha önemli olduğunu çünkü artık yeni konuya yeni süreçler dahil olduğunu ifade ediyor!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu kez farklı konular girecek çünkü 50 yıllık geçmiş sürede konuşulanlar, tartışılanlar, konu edilenler çözümü getirmemiş…

Doğalgaz olayı var önümüzde!

Maraş’ın durumu da aynı hassasiyete dahil…

Türkiye ilişkiler de öyle!

Görüldüğü üzere Türkiye ile ilişkiler, her ne kadar bazı kesimler tarafından eleştirilse de gayet iyi gidiyor ve Kıbrıs konusunda da bir pürüz görülmüyor…

Ama o da inanıyor ki Kıbrıs sorunu görüşmeleri şimdiye kadar olumsu olarak sonuçlanmadığı için artık yeni alternatifler konuşulacak, bu yol da Türkiye ile birlikte yürünecek!

Sonuçta artık Özersay’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı kesinleşmiştir…

Her ne kadar parti yetkili kurulları karar verecek dese de Özersay Nisan ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaydır ve bunun belli olmasından sonra diğer adaylar konusunda da önemli bir hareketlilik yaşanacaktır!

“Havlu atmayacağız…”

Türkiye ile imzalanması beklenen protokol konusu Kıbrıs Türkü için çok önemli…

Hele de mali ve ekonomik konular için!

Ama belli ki bir pürüz yaşanıyor ve imza da biraz gecikecek gibi geliyor bize…

Özersay’a imza tarihini sorduk söylemedi!

Ama önemli başka şeyler söyledi;

“Havlu atmayacağız…”

Her ne kadar imzalanması beklenen protokol artık olgunlaşmış hale gelse de bize göre taraflar bazı konularda şu anda pazarlık yapıyor!

Bunlardan bir tanesi de istihdamlar konusunda…

Belirlenen sayı belli ama Özersay bu sayıya polis ve sağlık çalışanlarının dahil edilmemesi gerektiğini düşünüyor çünkü iki yerde de acil istihdamlar gerekiyor!

Peki protokol imzalanmaz ve kendi başımıza kalırsak ne olur;

Özersay, hayat devam eder diyor!

Pes etmeyeceklerini maaşlar dışında da kaynak yaratmak için çaba harcayacaklarını belirtiyor…

Çünkü hükümetlerin görevinin sadece maaş ödemek olmadığını, yatırımcıya kaynak sağlanması gerektiğini, vatandaşın da refah seviyesinin yükseltilmesi gibi sorumlulukları bulunduğunu kaydediyor!

Bu da demektir ki protokolün imzalanması hala garanti altına alınmamıştır…

“Envanter güncellenecek…”

Büyük ortağın lideri ‘Maraş Las Vegas olacak’ dedi…

Ama küçük ortağın lideri ‘envanter’ çalışması!

Söylemlerde çelişki olduğu tartışma konusu oldu ve muhalefet hükümet ortaklarını resmen bombaladı…

Ama belli ki arada uzlaşma sağlanmış!

Özersay envanter konusuna da açıklık getirdi…

Bu konuda son yapılan çalışma 90’lı yıllarda yapılmış, çok de detaylı değilmiş!

“Kaç tane evin kaç tane otelin olduğunun sayılması sağlıklı değildir” diyor…

Alt yapı dahil, elektrik, su gibi teknik konuların çok daha detaylı olarak ortaya çıkarılmasını istedikleri için böyle bir açılımda bulunduklarını ifade ediyor!

Ne Vakıflar İdaresi’nin ne de Maraş’ta mülkü olanların da haklarına helal gelmeyen bir çalışma içinde olacaklarını da sözlerin ekliyor…

İzlenilecek yol haritasında da UBP ile vizyonlarının bir olduğunu vurguluyor!

“Sus payı istemiyoruz…”

Doğal kaynaklar belli ki Kıbrıs’ta çok uzun bir süre daha gündemdeki yerini korumaya devam edecek…

Özersay birkaç gün önce artık dengenin sağlandığını söylemişti o konuda açılım yaptı…

Rumların doğal arama çalışmalarında Kuzey’i dahil etmeyerek egemenliklerini tanımadığını da bahane ettiklerini söylüyor Kudret Özersay…

Artık boyun eğme, protesto etme döneminin çok gerilerde kaldığını bundan böyle proaktif bir siyaset izleyeceklerini bunu da Türkiye ile birlikte yürüteceklerini, Rumların ‘sus payı’ önerilerini de kesinlikle kabul etmeyeceklerini belirtiyor…

Dişe diş, göze göz misali yani!

“Kontrollü gerginlik olabilir…”

Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmaları gündem olunca iki taraf da bu konuda ısrarcı olunca kafalarda ‘savaş olur mu’ soru işaretleri belirmeye başladı…

Sonuçta konuya artık askeri güçler de dahil olmuş durumda!

Özersay bu konuda bir savaş ihtimalinin olmayacağını düşünüyor ama hemen şunu da ekliyor;

“Kontrollü gerginlik olabilir…”

Vardır bir bildiği elbet!

MERAKLI KÖŞE?

Bakanlar niye şikayet eder ki?

Toplum olarak yeni hükümetten artık sadece ve sadece icraat istiyoruz…

Çünkü muhalefetteyken ‘biz bu işi biliyoruz’ diyerek iddialı konuşmalar yaptılar!

Geldiğimiz noktada ise söylemlerinde değişiklikler görmeye başladık…

Eski hükümet bakanlarını eleştirmeye başladılar!

Sıkıntıların çok büyük olduğunu söylüyorlar…

Çözüm için de cekli caklı biten açıklamalar yapılıyor!

Kusura bakmasınlar…

Sizin işiniz şikayet etmek değil, sorunları bize anlatmak hiç değil!

Bu kadar çabuk pes edecektiniz niye göreve talip oldunuz ki?

Niye Koop-Süt alıyoruz?

Son süt zamları hayli eleştiri konusu oldu…

Tabi ki devletin bir kurumu olan Koop-Süt olduğu için!

Ama bir gerçek var ki kızdıran zamlara rağmen yine Koop-Süt almaya devam ediyoruz…

Bizim evde de durum aynı!

Ama bunun önemli bir nedeni var…

Birincisi rakipsiz olması!

İkincisi de süt ve süt ürünlerinin üretildiği fabrika ve cihazların kusursuz olması…

İstihdam ettiği insanlar da elbette önemsiz bir konu değil!

Protokol niye imzalanmalı?

Özersay, Türkiye ile protokol imzalanmazsa havlu atmayacaklarını söyledi ama…

Bize göre kesinlikle imzalanmalı!

Tamam tavla teslim olmadan boynumuzu da bükmeden, bu tamam da…

Peki imzalanmazsa ne olur bunları da hesaba katmak gerek!

Devletin bütçesinin yüzde 85’nin maaşlara gittiği kesin…

Böyle olmaya da devam edecek!

Ama protokol imzalanmazsa işte büyük sıkıntılar o zaman başlayacak…

Belki birkaç ay maaşlar yine sorunsuz ödenecek ama!

Ondan sonrası büyük bir fırtına bekliyor bizi…