Orman dairesi müdürü Cemil Karzaoğlu’nun marifetlerini geçen yazımda paylaşmıştım. Bu konu ile ilgili birçok telefon ve mesaj aldım. Orman dairesinin Güzelyurt şubesinin bahçesindeki selviler meğer birilerinin evine gitmiş ve kül olmuşlar. Bunun için izin alma ihtiyacı falana da gerek duyulmamış. Ağaçları kendi arka bahçesinde gibi gören müdürümüz kafasına göre kral takılmakta olup istediği gibi mevkisini kullanırmış.

Bazı çalışanları sürdürmekle tehdit ettiğini de biliyoruz. Bu insancık olayları görmeyerek, duymayarak ve konuşmayarak üç maymunu oynamak zorundadır. Böylece kralımız istediği zaman orman dairesinin yağlarını birilerine verebilecektir. Çalışanları bunu yapmazsa bu dairede rahat edemeyecek. Dairenin odun kesme makineleri fahiş fiyatla tamir edilirken sesini çıkartmayarak göz yumarak ise kime hizmet ediyor acaba? Bozulan araçları kim tamir ediyor? Yedek parçaların faturasının kuzeyden geldiğini, oysa yedek parçaların ise güneyden geldiğini öğrendik; hem de ikinci el olarak geldiğini de öğrendik. Burada düzmece faturaların etrafta uçuştuğunu söyleyebilir miyiz acaba? Müdürümüz böyle bir düzen içerisinde görev yapıyor işte.

Bazı müteahitlerin de traktörlerinin orman dairesinin garajında, orman dairesinin imkanlarıyla motorlarının sökülüp takıldığını da biliyoruz. Bu da sadece bir defaya mahsus değildi. Emek, malzeme ve usta devletten anlayacağınız. Aralarında bir anlaşma söz konusu muydu? Neye karşılık kullanıldı devletin imkanları? Bunu belgelemek adına traktörün fotoğrafını da orman dairesinin garajında sizlere sunuyorum sevgili okurlar.

Maalesef dahası da var; yüzlerce keçi ormana zarar verirken, ekilen çam fidanlarını yerken, çevre dairesinin kestiği cezayı kim iptal ettirdi dersiniz? Elbette yine bizim kral müdürümüz. Esas görevi ormanları korumak olan müdürümüz, başkalarının menfaatine çalışıyor haberiniz olsun.
Orman arazilerini birilerine verirken gazetelere konu olunca gazetecileri tehdit eden bu şahısın müdürlük makamında oturması ne kadar doğrudur sizce? Bu ülkenin ormanları hepimizindir. Birileri yanlış yaparak yok etmeye çalışabilir ama unutmasın, bu ülke sahipsiz değildir.

Kendisi bir önceki yazımdan rahatsız olmuş olacak ki, beni gizli ortaklıkla suçlamış. Yazık, tanımamış beni daha. AKSA fitre takmaz, ben yazarım. Akıllı sayaç ihalesi olur, yazarım. Devletin arazileri birilerine verilir, ben yanlış olduğunu yazarım. Büyükkonuk’daki sosyal tesis birilerine yasadışı kiralanırken yine kendimi ortaya atarak ve Ada TV’den ayrılmak zorunda olan yine bendim. Bunlara da mı ortaktım kralım? Biraz orantılı atar insan. Memleketin her tarafı krallarla doldu ve kraldan çok kralcı var. Her türlü yasadışı işleri yapacaksın ve o makamda seni tutacaklar… Ya siyasetçi yanlış ya da atananlar siyasetçi olmuş.
Kralım sen önce itfaiye araçlarını kullanacak şoförler için mücadele et, yoksa yakında oturmaktan araçlar çürüyecek. Ama sizin için önemi yok galiba, nasıl olsa araçlar için cebinizden kuruş çıkmadı. Her türlü yasadışı işleri yapanın yanına kar kaldığı bu ülkede ben yazarım siz de görmeyin duymayın.