MHD’den yapılan açıklamada, 14 Mayıs’ta “mülteci” olarak tanınan bir kişinin menşe ülkesine sınır dışı edilmesine yönelik yapılan girişimler ile ilgili bilgi verildi. MHD, 2004 yılında, “Kıbrıs Cumhuriyeti” tarafından kontrol edilen bölgelerde, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından “mülteci” olarak tanınan bir kişinin, Kuzey Kıbrıs yetkilileri tarafından kaçtığı ülkeye sınır dışı edildiğini; bu durumun, kişilerin hayatlarının ve özgürlüklerinin risk altında olduğu yerlere geri gönderilmelerini yasaklayan uluslararası örf ve adet hukukunu ihlalini teşkil etmek anlamına geldiğini savunan MHD, şunları kaydetti: “Buna ek olarak Kıbrıs’ın kuzeyinde iç hukukun parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Medeni ve Siyasi Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası insan hakları sözleşmelerindeki yükümlülüklere de aykırıdır. Ayrıca, bu hak ihlalinin, ‘Sığınmacılar ve mültecilerle ilgili sorunların çözümünde uluslararası ve insani bir bakış açısına sahip’ olunması gerektiğine inanan bir anlayışla dış politikasını şekillendirme iddiasını, hükümet programında ortaya koyan bir hükümet tarafından belirlenen bakanların hala görevde olduğu bir zamanda gerçekleşmesi kabul edilebilir değildir.”