<br /> <br /> Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Hukuk Komitesi Başkanı Av. Barış Mamalı,<br /> Ulusal Birlik Partisi (UBP) Hükümeti’nin binlerce kişinin mağdur olmasına neden olan faizler<br /> konusunda, köklü ve kalıcı çözümler üretmek yerine, halen teferruatlarla uğraştığını kaydetti.<br /> <br /> Daha önce yürürlüğe konan, ancak beklentilere cevap vermeyen “Borç İlişkilerinden<br /> Kaynaklanıp Tahsili Geciken ve/veya Tahsil Edilemez Hale Gelen Borçların Ekonomik<br /> İyileştirme Kapsamında Yeniden Yapılandırılması” isimli yasada değişiklik yapılması<br /> düşünüldüğünü belirten Mamalı, hükümetin halen köklü çözümler yerine, genel fayda<br /> sağlamayacak konular üzerine zaman harcamasının düşündürücü olduğunu vurguladı.<br /> <br /> Av. Mamalı, soruna köklü çözüm bulmak için, Bileşik Faizin yasaklandığıı, azami faiz<br /> oranlarının belirlendiği ve tahsil edilecek faizlerin de sınırlandırıldığı bir Faiz Yasası’nın acilen<br /> yürürlüğe konması gerektiğini kaydetti. TDP olarak sorunlara köklü çözüm getirecek ve ilgili<br /> tüm tarafların haklarını koruyacak olan yasa tasarısını yaklaşık 1.5 yıl önce meclise sunduklarını<br /> anımsatan Mamalı, “Eğer soruna gerçekten köklü çözüm bulunmak isteniyorsa, bu önerimiz<br /> mutlaka dikkate alınmalıdır” dedi.<br /> <br /> Yapılması planlanan değişiklikler arasında, ülkedeki borçlandırma ilişkilerinde alacaklı<br /> banka/finans kurumları lehine oluşan adaletsizliği ortadan kaldıracak olan faiz konusunda,<br /> herhangi bir düzenleyici, düzeltici ve adil denge kurucu hiçbir kural bulunmadığını belirten<br /> Mamalı, “Hükümet bugün yapmaya çalıştığı bu yasal değişiklikler ile mevcut yapılandırma ile<br /> ilgili başvuru süresini 4 ay uzatmaktan öte, borçlular lehine hiçbir yenilik getirmemekte, aksine<br /> borçluları banka ve finans kurumlarının açtıkları davalarda hüküm vermeye zorlamaktadır” dedi.<br /> <br /> Yasa tasarısı ile 31.12.2011 tarihine değin yasal takibe uğramış olan borçlular için<br /> yapılandırma talebine başvurma hakkı tanınmakta olup, bunun neden 31.12.2012 olarak<br /> düzenlenmediğinin anlaşılmaz olduğunu belirten Av. Mamalı, son bir yılda aleyhlerine yasal işlem<br /> başlatılmış olan borçlulara karşı olumsuz bir ayrımcılık yapıldığını kaydetti.<br /> <br /> Tasarıda ayrıca, bankaya yapılandırma başvurusu yapabilmek için borçluların mahkemede<br /> aleyhlerine bir hüküm alınması zorunluluğu getirildiğini, böylece, borçluların mahkemede<br /> savunma yapması, bankanın işlemlerine, ortaya çıkan borç hesabına veya faiz işlemlerine itiraz<br /> etmesi gibi tüm müdafaa haklarının bir yerde bertaraf edilmeye çalışıldığını belirten Mamalı,<br /> <br /> “Mevcut yasada ve şimdiki tasarıda deniyor ki “Yapılandırma için başvurmak istiyorsan<br /> aleyhine açılan davayı git sorgusuz sualsiz kabul et ve öyle gel”. Bu tamamen Anayasa’nın “hak<br /> arama özgürlüğü” ve “hukukun üstünlüğü” ilkelerine aykırı bir durumdur” diye konuştu.<br /> <br /> Yapılandırma konusunda yapılacak başvurularda ortaya çıkacak ihtilafları çözmek<br /> amacıyla kurulması düşünülen Hakem Heyeti’nin 3 üyesinden 2’sinin bankacılık sektöründen<br /> olacağını, borçluların şikayetçi, bankaların (veya finans kuruluşlarının) ise şikayet edilen taraf<br /> olacağı bu uyuşmazlıklara yine 2/3 çoğunluğu bankacıların olduğu bir heyetin bakacak olmasının<br /> tarafsızlık ve bağımsızlık ilkelerine ters olduğu ve hakemlik müessesini gülünç bir duruma<br /> soktuğuna işaret etti.<br /> <br /> TDP Basın Bürosu