4 kuruluştan ortak yapılan yazılı açıklamada, Mağusa’da devam eden restorasyon çalışmalarının birçok umut verici gelişme yanında birçok kaygıyı da beraberinde getirdiği, kaygıların başında yapılan koruma çalışmalarının temizlik ve bakım işleri ile desteklenmesi geldiği belirtildi. Restorasyon ve koruma çalışmaları tamamlanan eski eserlerin kendi kaderlerine terk edildiği, çeşitli iklimsel, çevresel bozulma faktörlerine ve hatta vandalizme maruz kaldığı ifade edilen açıklamada, bu nedenle öncesi durumlarına geri dönme tehlikesi ile karşı karşıya kalındığını kaydedildi. Açıklamada, UNESCO, ICOMOS ve AB kültürel miras tüzüklerinde, tarihi yapıların yoğun olarak bulunduğu alanlar için “Tarihi Sit Alanı Yönetim Planı” geliştirilmesinin gerekliliğinin vurgulandığı ifade edilerek, bunun sürdürülebilir bir kentsel koruma için elzem olduğu belirtildi. “Tarihi Sit Alanı Yönetim Planı” çerçevesinde, tüm tüzüklerde de belirtildiği üzere, Mağusa halkının da aktif katılımının sağlanması gerektiği ifade edilen açıklamada, Mağusa İnisiyatifi, MASDER, Her Daim Dostlar ve MAGEM gibi sivil inisiyatiflerin, kültürel miras değerlerinin korunmasını, kendi çok katmanlı benliklerinin korunması olarak gördükleri kaydedildi. “GENİŞ KORUMA VE BAKIM AĞI OLUŞTURULMALI” Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Tarihi Sit Alanı Yönetim Planı modeli için önerimiz, Eski Eserler Dairesi’nin teknik desteği ve kılavuzluğunda, Belediye’nin işgücü ve ekipman desteği verdiği ve sivil toplum örgütlerinin katkı koyduğu geniş bir koruma ve bakım ağının oluşumudur. Bu ağın etkin ve yasal bir zemine kavuşması ve süreklilik kazanması için, Eski Eserler Yasası altında görev yapmakta olan Anıtlar Yüksek Kurulu’nu göreve davet ederiz. Eski Eserler Yasası 43. maddesi altında AYK’nın görevleri arasında yer alan ‘…bakım, onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirmek ve yaşatma işlerinde uyulması gereken ilkeleri, usul ve esasları saptamak; plan kararları almak...’ ibaresi ‘Tarihi Sit Alanı Yönetim Planı’ altında oluşacak çok aktörlü yapının yasal zeminini sağlayacaktır.”