Eylemde, “Sermaye, Emekçilerden Çaldıklarını Geri Ver”, “İnsanca Bir Yaşam İçin… Toplumsal Yok Oluşa ve Fakirleşmeye Hayır”, “Geleceğin Mimarı Öğretmenlerdir, Maliye Bakanı Değil”, “Göç Yasasına Dur De, Göç Yasasında Buluşmak Değil, Göç Yasasından Kurtulmak İstiyoruz” yazılı pankartlar açıldı.

-Eylem: “Asgari ücret, insanca yaşanacak düzeyde belirlenmeli”

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem yaptığı açıklamada, halkın düşen alım gücüyle fakirleştirildiğini belirterek, “Türk Lirası kullanımı ve yüksek enflasyon nedeniyle alım gücü eriyen çalışanların yoksulluk sınırı altında, asgari ücretlilerin ise açlık sınırı altında yaşamaya mahkum edildiğini” kaydetti.

Hayat pahalılığı oranının reel yansıtılmaması nedeniyle maaşlara yapılan artışların alım gücünü korumaktan uzak bir noktada olduğunu dile getiren Eylem, hayat pahalılığının daha sık aralıklarla maaşlara yansıtılması yönünde yasal çalışmalar yapıldığını ancak vergi dilimlerinin ve kişisel muafiyetlerin güncellenmesiyle ilgili herhangi bir adım atılmadığını söyledi. Bu durumun çalışanlar arasında vergi adaletinin bozulmasına neden olduğunu ifade eden Eylem, “Bu konuda ivedilikle adım atılmalıdır” dedi.

Asgari ücretlinin söz hakkı olmayan bir masada, asgari ücreti belirleme yetkisinin sermayeyi temsil edenlerin iki dudağı arasında olmasının ve emekçileri bu ülkeden kovacak kadar haddini aşmasının “kabul edilemez” olduğunu kaydeden Eylem, hükümetin buna sessiz kalmaması gerektiğini söyledi.

Tüm çalışanların insanca bir yaşam ücretine, sendikalı, güvenceli, eşit çalışma koşullarına sahip olmaya hakkı olduğunu belirten KTOEÖS Başkanı Eylem, asgari ücretin, insanca yaşanacak düzeyde belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

“Çalışanlar arasında adaletsizlik yaratan göç yasası ve sosyal güvenlik yasasının kaldırılması gerektiğini” ifade eden Eylem, “Hayat pahalılığı hesaplanma biçimi realiteye dönüştürülmeli, eşel mobil 2 ayda bir olmalı, stabil para birimine geçilmesi için ivedilikle adımlar atılmalıdır. Vergi adaleti sağlanmalı, düşük gelirliler rahatlatılmalıdır. Ortadan kaldırılan mali protokol görüşmeleri başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.

Eylem, sendikanın insanca bir yaşam, eşitlik, adalet için mücadele etmeye devam edeceğini belirtti.

-Gökçebel: “Maliye Bakanı tarafından yarın saat 12.00’de toplantıya çağrıldık”

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel ise konuşmasında, eylemi açıklamalarının ardından Maliye Bakanı tarafından yarın saat 12.00’de protokol görüşmeleri için toplantıya çağrıldıklarını açıkladı.

Kamu Görevlileri Yasası ve Öğretmenler Yasası’nda her yıl protokol görüşmelerinin yapılacağının yasal bir emir olduğunu ifade eden Gökçebel, “Gönül arzu ederdi ki, bütçe görüşmeleri başlamadan bütçe planlaması yapılırken, Maliye Bakanlığı ile bu görüşmeleri tamamlayalım” dedi.

“Her yıl imtina ile masadan kaçıldığını, her yıl masayı zorlayarak, kurdurmaya çalıştıklarını” kaydeden Gökçebel, “hükümetin sadece sermayenin sesine kulak verdiğini” ileri sürdü. Çalışma barışının oluşması için ivedilikle çözülmesi gereken birçok sorunu masaya taşıyacaklarını dile getiren Gökçebel, özellikle kontrolsüz nüfus, vatandaşlık yapma politikalarının bir an önce ele alınması ve ülkeye özgü politikaya dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti.

Uluçam: “Dünya Toprak Günü’nde ülkemize patates ithal edildi" Uluçam: “Dünya Toprak Günü’nde ülkemize patates ithal edildi"

Asgari ücret tespit modelinin güncellenmesi gerektiğini belirten Gökçebel, “Asgari ücret üzerinde sadece bu ülkenin kaymağını yiyenler konuşmaya devam ediyor hatta ülkenin gerçek sahiplerini, çalışanları ülkeden kovma önerisi yapacak kadar da ileri götürülüyor” dedi.

Vergi adaletsizliğini masada konuşmak istediklerini dile getiren Gökçebel, “az kazanandan az, çok kazanandan çok” vergi alınması gerektiğini söyledi. Özel sektörde sendikalaşmayı da masaya koyacaklarını kaydeden Gökçebel, kamusal hizmetlere özellikle eğitime ve sağlığa ayrılmayan bütçe, yapılmayan yatırımlar nedeniyle dar gelirli insanların geçinemez, sağlık, eğitim hizmeti alamaz duruma geldiğini belirtti. KTOEÖS Genel Sekreteri Gökçebel, “Kamuya yatırılan her kuruş aslında vergisini ödeyen dar gelirliye bir katkı demektir, bunun takipçisi olacağız” dedi.

Vergi affı, şirketlere sağlanan, silinen borçların ülkenin geleceğinden çalınması anlamı taşıdığını ifade eden Gökçebel, “Özellikle multi zenginlerin bu ülkeye vergisini ödemesini sağlamak gerekiyor” diye konuştu. "Göç yasası" kapsamı içerisinde olan öğretmenlerin ciddi sorunları olduğunu belirten Gökçebel, bu öğretmenlerin geçim derdine sokulduğunu, alım gücünün sıfırlandığını söyledi.

Barem topuna gelme süresinin, İLO/UNESCO ortak tavsiyesinde maksimum 15 yıl olduğuna işaret eden Gökçebel, şu anda bir öğretmenin barem topuna gelme süresinin minimum 27 yıl olduğunu kaydederek, “Bu olacak gibi değildir” dedi. Vergi muafiyetleriyle, göç yasasındaki bir öğretmenin en yüksek vergi dilimi olan yüzde 37’ye girmesinin kabul edilebilir olmadığını ifade eden Tahir Gökçebel, vergi dilimlerinde ve muafiyetlerde düzenleme yapılmasının şart olduğunu söyledi. Gökçebel, tüm öğretmenlere yıpranma verilmesi ve bunun fiili hizmetten sayılması gerektiğini de kaydetti.

Göç yasasına bağlı olan öğretmenlerin diğer yasaya bağlı öğretmenlerle maaş farkının ciddi bir sorun yaratarak, devam ettiğini, makasın açıldığını ifade eden Gökçebel, bunun da kabul edilebilir olmadığını belirtti.

Sosyal Güvenlik/Sigortalar Yasası’nda öğretmenler ve göç yasasına tabi olanların birikimlerinin eridiğini dile getiren Gökçebel, bu kişilerin emekli olduklarında “eve ekmek götüremeyecek” pozisyona geleceklerinin açık olduğunu söyledi. Gökçebel, bunun düzenlenmesinin şart olduğunu söyledi.

Kamusal eğitim ve devlet okullarının güçlendirilmesiyle ilgili yapılması gerekenler olduğunu da ifade eden Gökçebel, Türkiye’den öğretmen getirilip istihdam edilmesini de eleştirerek, “Bir an önce kadrolar tamamlanmalı” dedi. Eğitim ve öğretimin devlet politikasına dönüştürülmesi gerektiğini belirten Gökçebel, okullarda adım adım “Standart Okul” modellerine geçilmesinin önemi üzerinde durdu.

“Siyasetin okullara müdahalesine son vermesi” gerektiğini de ifade eden Gökçebel, yarın tüm konuları masaya taşıyacaklarını, sonuç aldıklarını kamuoyu ile paylaşacaklarını, almadıkları konularda ise mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

Haber: Afet İlban     Fotoğraf: Süleyman Önal

Editör: Haber Merkezi