Ne umutlarla kurulmuştu değil mi?

Devlet olunacaktı, Ruma had bildirilecekti.

Bayrağımız olacaktı, Anayasamız, Meclisimiz.

Sonuçta KKTC kuruldu tabi.

Bayrağı da , Meclisi de Anayasası da oldu.

Ama Devlet olunamadı.

Devlet olamadık.

******

Önümüzde seçim var.

Kimileri bağırıyor “boykot” diye.

Türkiye iradeyi teslim almış diyorlar.

Bir kısım ise başka havada.

Sanki Devlete çok saygı duymuş da, ağzı dolu dolu “KKTC” diyor.

Devletimm derken, KKTC iç hat olacak diyor.

Beriki İçişlerime karışamazsın Türkiye diyor.

İçişlerime karışma ama var bakayım mangırı diyor.

Hepsi çarpık.

Hepsi kaotik.

Ve hepsi samimiyetsiz düşünceler.

******

Maaş ödedik diye sevinen Hükümetler.

Halkını sermayenin açgözlülüğüne terkedenler.

Hayatı ucuzlaştırmak yerine asgari ücret artıranlar.

Asgari ücret artışı ile işsizlik tetiklenirken.

KKTC’yi Rum’un marketi ve kuaförü haline getirenler.

Rum’un benzincisi durumuna sokanlar.

Hepsi şimdi karşımızda.

En sevimli halleri ile oy dileniyorlar.

Cumhurbaşkanı ise evlere şenlik.

Zat-ı muhterem Toros Dağlarının derdinde.

Vatandaş ezim ezim ezilmiş.

Fakirken fukaralığın dibini görmüş.

Et almaktan aciz, yemek yapmaktan korkuyor.

Aldığı evi ödeyemeyip,  çıkıp anne evine gitmiş.

Ama yüzsüzler ordusu oy dilenmede.

******

Niyetim oy vermeyin demek değil.

Açalım gözümüzü artık diyorum.

KKTC’yi Rum’un kuaförü yapanlara oy vermeyelim.

Ülkeyi mafyaya teslim edenlere dur diyelim.

Bizi dilenmekten beter edenlerin üstünü çizelim.

Asla ve kat’a mühür vurmayalım.

Tek tek seçelim.

Yolsuzluk yapmamışı tikleyelim.

Rüşvet ve suistimale karışmayana destek olalım.

İnanmayalım bu yalanlara.

KKTC’yi bu hale getierenlere kanmayalım.

Bizi bu hale sokanları affetmeyelim.

Bizi Rum’un benzincisi yapanlara dur diyelim.