1974’ten kalma çağ dışı hastanelerde şifa arayan Kıbrıs Türk halkı 3 ay sonraya verilen randevusunu beklerken adanın sayılı zenginlerinden özellikle Suat Günsel’in hastanesine, devlet eliyle milyonlarca lira para su gibi akıtılıyor.
Hastanesizlikten ve doktorsuzluktan inim inim inletilen Kıbrıs Türkleri kaynak yok gerekçesiyle acil servis kapılarında, 6 kişilik hastane odalarında, poliklinik sıralarında rezil rüsva edilirken tüm bu sorunları birkaç senede çözebilecek kaynak, devlet eliyle özel hastane sahiplerine adeta peşkeş çekiliyor.
Cumhuriyet Meclisi’nin 2020 bütçe görüşmelerinde Sağlık Bakanlığı’nın yurt içi sevklere harcadığı paranın, yurt dışı sevklere harcadığı paranın yaklaşık iki katı olduğu ortaya çıktı.
Kıbrıs Türk halkının cebinden çıkmak üzere sadece 2019 yılında yurt içi sevklere tam 55 milyon TL fatura edildi. Sorgusuz sualsiz yapılan sevklerle 55 milyon liralık rekor paranın aslan payını Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi alacak. Apartmandan bozma hastanelerin de bu pastadan alacağı payı da göz ardı etmemek gerekiyor.
Yurt içi sevklere ödenecek para ülkemizde gerçekleştirilemeyen ameliyatlar ve benzeri tıbbı müdahaleler için kullanılırken yurt içi sevklere ayrılan milyonlarca liranın akıbeti merak konusu.
Sağlık Bakanlığı Devlet Hastanesi’nde 3 liraya tedavi edebileceği hastasını 30 liraya özel hastaneye sevk ederek batma noktasına gelen KKTC ekonomisine tüy dikiyor. İşin akıl almaz yanı da yapılan sevkler gerekli mi? hastalardan istenen tetkikler gerçekten ihtiyaç mı ve yapılıp yapılmadığı kontrol ediliyor mu? Fatura edilen rakamlar abartılı mı? gibi kritik soruları ne sorgulayan var ne de bu konunun üzerine giden var.
Dr. İlker İPEKDAL’ın yazısı için tıklayınız!
