Ülkemizde alışılagelmiş bir kamu hekimliği zihniyeti vardır.

Beslendiği zemin ise sağlıktaki statikodur.

Statikonun her yerde uzantısı olsa da, ana iskeleti oluşturan sayıları 20’yi geçmeyen bir kamu hekimi grubudur.

Sağlıktaki sistemi kendilerine göre dizayn eden bu grup, olası bir muhalif ses çıkması durumunda, hekimliğin yüceliğinden falan dem vurarak, muhalif ses sanki tüm kamu hekimlerini hedef almış gibi göstererek ortaya attıkları kamu-özel kutuplaşması tezi üzerinden nemalanmaya da devam ederler.

Ama şimdi durum biraz farklı görünüyor.

Kamu hekimleri şimdi birbirine düştü.

Sağlıktaki sistem sıkıştıkça, ülkemizdeki doktor sayısı her türlü engellemelere rağmen arttıkça da bu böyle olmaya devam edecek.

Son günlerde medyaya da yansıyan bir konu var.

Kamu hekimlerinin mesailere ve ek mesailere giriş çıkışlarının kayıt altına alınması konusu.

Sağlık Bakanlığı talimatı ve hastane yönetim kurulu kararı ile Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde mesai başlangıç ve bitiminde kartlı sistem uygulaması başlatıldığı ifade ediliyor.

Bu uygulamaya itiraz eden ve direnen doktorlardan bahsediliyor. Hastanede herkes bu uygulamaya uyarken, uymayan bu beş doktor haliyle sorgulanıyor.

Ancak konu burada bitmiyor.

Bu beş doktorun Gazimağusa Devlet Hastanesi’ndeki isyanına, karargahını Onkoloji Hastanesi’nin tepesinde taşımış Tıp-İş yetişiyor.

Tıp-İş geçen hafta Sayın Sağlık Bakanı’na gönderdiği yazısında, Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde görev yapan üyelerinin, kendilerine yapılan mobbing gerekçesi ile soruşturma açılmasını talep ediyor.

Ek mesai çizelgelerinin yasal zeminde imzalanmasının sağlanmasını istiyor.

Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin idaresinin keyfi uygulamalarına son verilmesi için denetlenmesini talep ediyor.

Bunların yapılmaması durumunda da o hastanede nöbetlerin tutulmayacağı, ameliyatların durdurulacağı, on-call sistemin durdurulacağı, bazı kliniklerde yatılı hasta takip edilmeyeceği tehditini savuruyor.

Peki neden?

Kendi bakış açımla yorumlayacağım.

Eskiden kamu hekimleri sayısı azdı.

Devlete-özelde diledikleri gibi çalışırlardı. Mesai mevhumları yoktu çünkü mesaileri kamu-özel karışıktı. Ek mesailer ise çantada keklikti.

Sonra zamanla genç hekimler geldi. Uzman oldular. Abilerinin ablalarının alanlarını daraltmaya başladılar.

Malum statiko, kendisine biat edenleri arasına alırken, biat etmeyenleri ise ya gerisin geriye ülkenin dışına gitmeleri için mobbing yaptılar ya da aralarında barındırmadı.

Üzerlerine gelindiğinde ise, şimdi yine yaptıkları gibi, sağlık hizmetini aksatarak kendi çıkarlarının devamı için halkın sağlığını hiçe saydılar!

Son birkaç yılda durum değişti.

Artan hekim sayısı, özelde çalışan hekimlerin lehine bozuldu.

Türkiye’nin sağlık sistemine müdahaleleri çok konuşuldu (konuşulmaya da devam edilecek).

Belli ki güç dengeleri değişecek.

Gelecekte güçlü olmanın yolu ise yeni dengelerde yer almak olacak.

Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin sanki Sağlık Bakanlığı’ndan ayrı bir minik Sağlık Bakanlığı imiş gibi yönetildiği yorumunu daha önceki yazılarımda belirtmiştim.

Bu kavga da bunun uzantısıdır.

Bir güç savaşıdır.

Zira, Gazimağusa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Kalfaoğlu’nun gönlünde bir sendika kurmak yatıyor.

Bu sendikada hem kamu hem de özel hekimlerin olmasını istiyor.

Kendi hastanesi üzerinde bir otorite olduğunu göstermesi yanlış değil aslında.

Üstelik, yıllarca uyulmayan sağlıktaki kanunla uyulmasının denetlenmesi, gereğinin yapılması da takdire şayan bir girişim.

Ancak, kamu hekimleri arasındaki bu güç savaşları beni yine de rahatsız ediyor ve yaşananları samimi de bulamıyorum.

Çünkü, bu olayın kahramanlarının her iki tarafı da, yasal olmadığı halde, kamu hastanelerinde geçirilmesi gereken zamanı illa ki özel kliniğinde, özel hastanelerde de geçiriyor.

Yetmiyor, kamudaki randevular uzadıkça uzarken, özelde aynı gün hastalarının işlerini bitiriveriyor.

Yetmiyor, kavganın her iki tarafının da özel hastanelerdeki işleri, özel klinikleri tıkır tıkır işliyor.

Yetmedi, özel kliniklere, özel hastanelere devletten hemşire desteği almaktan da hiç çekinmiyorlar!

Ama gelin görün ki, yolun sonunun görünmeye başladığı şu Covid-19 günlerinde, sağlıkta yeni sistem kurguları içerisindeki yerlerini netleştirmek ya da sağlamlaştırmak için birbirleriyle mücadele etmekten de çekinmiyorlar.

Kim kazanıyor, kim kaybediyor gelin siz karar verin….

İletişim: 0542-8529899