,

Sağlık üst kurulunun 3 Ocak’a kadar sürecek ek önlemler paketinde, işyerlerinde pozitif vaka görülmesi halinde o işyerlerinin bir süre kapatılacağı yazıyor.

Bu durum kamu kurum ve kuruluşları ile bakanlıklar, daire ve banka şubeleri için de geçerli mi? Buna dair bir ayrıntı olup olmadığı hususunda bilgi var mı?

Çünkü aksi takdirde, kapanmayı tercih etmeyen esnafın, pozitif vaka korkusu yine kendisini vurur bu durumda.

Hem öte taraftan bu işyerini kapatıp devamında pozitif vakalar ile ilgili gerçek tespitleri yapamadıktan sonra elden bir şey gelmez ki…

Random test olayını yapacak etkinlik için yeterli sağlık personelimiz de materyalimizin olmamasının tehlikesi esasında buradan başlıyor…

Hatırlarsanız bir ay kadar önce bakanlıklardaki, dairelerdeki, okullardaki, bankalardaki vakaların haberleri geliyor, toplumsal huzursuzluk da artıyordu. Eylül ayı itibarı ile hem okulların açılması hem de velilerin işyerlerindeki aktiviteleri tedirginliği tırmandırıyordu. Buna göre cezai müeyyideler ile ilgili alınan kararların uygulanmaması ne yazık ki bizleri korkutuyor, tedirgin ediyordu. Üstüne üstlük üniversite öğrencilerini kısıtlayıp kumar turizminin teşvik ediliyor olması infial yaratıyordu.

Sonra yavaş yavaş bu haberler azaldı. Vakalar arttıkça haberlerin azalması ayrı soru işaretiydi dikkat etmediğimiz.

Ardından Güney Kıbrıs’ta artan vakalar nedeniyle Güney’de çalışan ve yaşamını kuzeyde sürdürenler için bir dizi önlemler kısıtlı ve sanki biraz da isteğe bağlı bırakılarak alındı. Şimdi Akdoğan ve civarındaki huzursuzluk giderek büyüyor. O bölgelerde, Mesarya’nın birçok köyünde, Mağusa ilçesine bağlı pek çok köyde yaşlı nüfusun yoğun olduğunu hatrlatmaya gerek yok!

Bu bölgelerde köylerde halen daha geceleri sosyal etkinlik olarak erkeklerin kahvehane keyfinin sürdüğü de eklenince mesele biraz daha hassas sanki…

Görülüyor ki bazı kararlar alınırken nokta atışı ile kısıtlı bir çevreyi, kısıtlayan ancak geriye kalanların kaderleri ile başbaşa bırakan biraz popülist biraz da durumu yatıştırıp yarını düşünmemek prensibiyle devam ediyor.

Esasen kamu kurum ve kuruluşlarında da bir tehlike olduğu, buraların hem kendi içinde hem de hizmet almaya gelenler için tehdit oluşturabileceği,genellikle buraların bakımsız ve çalışmaya uygun olmayan alanlar olması sebebiyle korunmanın çok mümkün olmadığını benim hatırlatmama sanırım hiç gerek yok.

Pek çok kamu kurum ve kuruluşunda ateş ölçümünden işyerine giriş kaydı dahi tutulmuyor:Hizmet alıcılar kontrolsüz bir şekilde daire içinde dolaşıyorlar.

Önlemler mi?

Hak getire…

Henüz pozitif olduğu belli olmayan gizli bir taşıyıcının hizmet almak için Araç Kayıt Dairesi veya Sosyal Sigortalar Dairesi’ne girdiğini bir düşünün isterseniz!

Ben size şöyle bir ipucu verebilirim: Evrak alış verişinin yoğun olduğu dairelerde kamu görevini sürdüren kişilerin her defasında elini yıkamaları veya her defasında dezenfektan kullanmaları ne kadar doğru ve hatta ne kadar mümkün dilerseniz onu da sorgulayın.

Tüm gün maske ile oturarak maske içindeki karbondioksiti solumak ne kadar sağlıklı bir de bunu sorgularsak bizim için iyi olacak!

Göstermelik önlemlerin bizi çok da paklayacağına ben inanmıyorum.

Gerçekçi olmayan popülist önlemler ile hastalığın önlenemeyeceği de açıktır.

Hastalık artık ürkütmüyor doğrusunu isterseniz. Hasta olunca sağlık hizmetini alabileceğimiz bir yer bulamamak daha çok ürkütüyor bizi…

Ben sadece öylesine, buraya not düşeyim belki günün birinde bunu da söyleyen olmuştu denir…

Dr. Çiğdem DÜRÜST