İçimizdeki bazı kötü niyetliler tarafından bilinçli olarak ırkçı, ötekileştiren ve böylece düşmanın ekmeğine yağ ve bal süren söylemler artmaya başlamıştır..

Çarşı her şeye karşıdır.

KKTC de Kıbrıslılar azınlıkmış.Yıllarca böyle söyleye,söyleye ayrılık tohumları saçılmıştır.Bunlar Kıbrıslı olunmaz,Kıbrıslı doğulur mantığını öne süren ırkçı, ayrımcı söylemlerdir.

Bu söylemlerin kime hizmet ettiği ve amacı bellidir.Bunları bilinçli söyletiyorlar.Bizleri birbirimize düşürüp,aramızı açmak,huzurumuzu bozmak ve topluma nifak tohumları serpmek ,bizi parçalamak için bilinçli söyletiliyor.

KKTC nin nüfusu,seçmen sayısı,kökene göre bellidir.Londra nın belediye başkanı Pakistan kökenli,ABD eski başkanı Afrikalıdır.Dünya birlikte yaşamayı,birbirine saygı göstermeyi,hoşgörüyü toplumuna benimsetmiş yasalarını bu yönde düzenlemiş ırkcılık yasalarla yasaklanmıştır.

Meclisteki millet vekillerinin sayısı,oranı ve kökeni bellidir.Dünya artık küçük bir köy gibidir, her yerden göç alıp kültür etkileşimi yaşanmaktadır.Kıbrıslılar diye,diye bilinçli olarak kimliğimiz kayboluyor korkusu yayılmaktadır. Bu korkunun neticesinde birlik olma ,kimliğimizi kaybetmeyelim psikolojisi ile Kıbrıslıların birbirine daha da bağlanması hedeflenip yabancı düşmanlığı ve ayrışma,bilinç altına yerleştiriliyor.Kimliğini kaybetme korkusu farkedilmeden hatta istemeden ırkçılığa , ayrımcılığa, yabancı düşmanlığına ve bizden,sizden ayrımına gidiyor.1974 de Kıbrıslı Türkler birbirlerine Türkmüsün diye soruyorken, şimdi Kıbrıslımısın,neresindensin sorularını soruyor.Türklük yerine Kıbrıslılık öne geçirilmiştir.

KKTC vatandaşlık bilinci veya Türklük geriye geçmiştir.Bu düşünce karşı tarafta olanları da bir araya getirmeye ve başka bir biz yaratmaya neden oluyor.Bu durum ve gidişat hiç iyi değil.Bu bölünme ve ayrım siyaseten kendini gösteriyor .Doğum yerine ve kökene göre oy verme eğilimini arttırıyor ve ayrışma çoğalıyor.Ayrışma olunca sen,ben,siz,biz olunca ayrı gördüğünü yani kendinden olmayanı bilinç altında sevmeme,hor görme ve tahammül edememe duyguları, peşin hüküm,ön yargı ve sonucunda nefret oluşuyor.Toplumda bir birini sevmeyen,saygı göstermeyen,farklı kültüre saygı duymayanların sayısı yani ırkçılığın seviyesi her geçen gün artıyor.Halbuki Kıbrıslı Türkler ve Türkiyeden gelen Türkler birbirinin kardeşleridir. Bu kardeşlik ve akrabalık unutturulmaya çalışılıyor.Bunda toplumu yönetenlerin çok büyük payı var.

Yıllarca oy alıp koltuklarda oturmak için ileriyi düşünmeden bir defasında beş bin hatta on bin kişi bir anda vatandaş yapılıp bu konu siyasi malzeme yapılmıştır.Bu durum toplumda tepki çekmiş,sinsice bekleyenlere malzeme olmuştur.
Vatandaş olanların hiç birisinin suçu yoktur.Yıllarca burda çalışıp bu halka hizmet etmişlerdir.Arabalarımızı yıkayıpr,bahçelerimizi temizleyip,restaurantta bize hizmet etmişler,yemeğimizi önümüze getirmişlerdir.

Evlerimizi inşaatlarımızı yapmışlar burayı vatan bilip bize hizmet edip çok zor şartlarda yıllarını burada bize hizmet ederek işlerimizi yaparak geçirmişlerdir.Vatandaşlık politikaları bilinçli yapılan propagandalar neticesinde Kıbrıslı Türklerde kimliğini kaybetme korkusunu tetikler bir durama gelmiştir.Bir tane vatandaşlık verilse rahatsızlık duyuluyor.Kıbrıslılar için bu haklı ve saygı duyulması gereken bir duygu olarak algılanırken, vatandaşlık bekleyenler içinse dünyanın en zor elde edilen vatandaşlığı, şartları çok ağır ve yabancı düşmanlığı içeriyor.Vatandaş olana kadar çektikleri sıkıntı vatandaş olduktan sonra çektiklerinin intikamını alma duygusu doğuruyor.Bu durum orjinal vatandaşlarla sonradan vatandaş olanları birbirinden ayırıyor sahip olduğu kimlik sevgisinin azalmasına sebep oluyor.Bir an önce vatandaş olacak olanların ve Kıbrıs Türk halkının kaygılarını giderecek çok ciddi bir çalışmaya acilen ihtiyaç vardır.Bu halkın bölünmeye değil birleşmeye,nefrete değil hoşgörüye,birlikte yaşama alışmaya,birbirini sevip saygı duymaya her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.Bizi yeterince rahatsız eden açıktan Türklük ve Türkiye düşmanlığı yapanların sayısı çoğalmakta ve her geçen gün bu ayrım ve bölünme artmaktadır.Devlet bir an önce ciddi tedbirler almalı bu halkı bölen,ayrıştıran ve ırkcılık yapanları düzene koyacak yasaları yürürlüğe koymalıdır.Toplumdaki kutuplaşma,birbirini düşman gibi görme,hoşgörü eksikliğ,tahamülsüzlük ve en önemlisi hain veya düşman gibi tartışmalar artmakta,toplumu huzursuz etmektedir.Yukarıda belirtilen hususlar bu durumu beslemekte ayrımı körüklemektedir.KKTC nin güvenliği,istikbali,milli değerleri,dostu,düşmanı nedir net çizgilerle belirlenmelidir.Suç sayılacak söylem ve davranışlar,vatan hainliği,devletin itibarını zedeleme,itibarsızlaştırma,milli ve manevi değerleri belirlenmelidir.Dost,düşman,vatana ihanet ve bunların suç sayılıp sayılmayacağı net bir şekilde belirlenmelidir. Devletin otoritesi ve gücü yasalarla arttırılmalıdır. Vatandaşlık,çalışma izni konuları yeniden ciddiyetle düzenlenmelidir.Yoksa toplum da gerilme bir birini suçlama, bölünüp kutuplaşma artarak devam edecektir.Hükümet bir an önce yapılması gereken yasaları yapmalıdır.Homoseksüellere yasa yapan Meclis toplumun değerlerine,Anavatanına,Askerine küfredenler le ilgili eksik yasaları bir an önce tamamlamalıdır.Kimsenin huzurumuzu kaçırmasına bu cennet gibi adada,hep birlikte huzur ve güven içinde yaşamamızı bozmaya huzurumuzu kaçırmaya hakkı yoktur.Anayasamıza göre tüm vatandaşlar eşittir.Kimse kimseden üstün değildir.Doğum yeri,kökeni ne olursa olsun herkes eşit vatandaştır ve ayni oy hakkına sahiptir.Bu birilerine hatırlatılmalıdır.