CTP-BG/DP-UG hükümetinde CTP-BG’den Dr. Ahmet Gülle’nin İçişleri Bakanı, Zeren Mungan’ın Maliye Bakanı, Dr. Sibel Siber’in de Meclis Başkanı olması kesinleşmiş gibi görünüyor.

Dışişleri Bakanı olarak ise Özdil Nami, Kutlay Erk ve Emine Çolak arasında bir seçim yapılmaya çalışılıyor. CTP-BG’deki kadın kotası nedeniyle Başkan Özkan Yorgancıoğlu’nun Avukat Emine Çolak’ı Dışişleri Bakanı olarak kabineye alması mümkün. Birikimli ve deneyimli bir isim olarak Emine Çolak’ın Dışişleri Bakanı olması kadınların da yüzünü güldürecek kuşkusuz.

Emine Çolak’ın Dışişleri Bakanı olması ya da Kutlay Erk’in Dışişleri Bakanı olarak görevine yeni hükümette de devam etmesi durumunda, Özdil Nami’nin hükümeti veya Meclis’i temsilen Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun resmi görüşmecisi olarak atanması bekleniyor. Zira koalisyon protokolüne göre taraflar, Kıbrıs sorunu çözüm müzakerelerinde hükümetin sürece aktif olarak katkı koyması için uygun bir mekanizma kurulmasını kabul etti.

Bu mekanizmanın, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in önerisiyle Rum Ulusal Konseyi tarafından oybirliği ile Andreas Mavroyannis’in görüşmeci olarak atanmasına benzer bir şekilde kurulacağı tahmin ediliyor. Koalisyon protokolündeki bu madde kabul edilmeden önce Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun da olurunun alındığı varsayılıyor. Daha önce 2. Cumhurbaşkanı Talat’ın Özel Temsilcisi olarak görev yapan Özdil Nami’nin Mavroyannis’le görüşmeleri yürütmekte en uygun isim olduğu üzerinde genel bir mutabakat sağlanacağı öngörülüyor.

Gene de Özdil Nami’nin Dışişleri Bakanlığı’na getirilmesi ve görüşmeci olarak başka bir ismin önce çıkması da söz konusu olabilir.

Tarım, Çalışma ve Sağlık Bakanlığı için zikredilen isimler ise henüz spekülasyon düzeyinde. Ama zaten koalisyonun geleceği de şimdiden spekülasyonlara gebe. 1 seneden fazla ömür biçilmeyen CTP-BG/DP-UG koalisyonunun 1 sene sonra yerini CTP-BG/UBP koalisyonuna bırakacağı ve bu süreçte UBP ile CTP-BG’nin yakın işbirliği içinde olacağı düşünülüyor.

Diken üstündeki koalisyonun hem Ankara hem Eroğlu tarafından baskılanacağı hesaba katıldığında, CTP-BG’yi kolay günlerin beklemediği açık. Her halükarda mevcut statüko daha fazla korunamayacağı için önümüzdeki aylar, dikenin halkın da canını acıtacağı bir süreci tetikliyor. Özellikle şahsi çıkar ve rant beklentisiyle hareket eden siyasetçiler toplumun artmaya meyilli tepkisiyle ağır bir darbe alabilirler.