Bu ülkede çok uzun bir süredir hassas meslekler dışında hiç kimseye silah ruhsatı verilmiyordu...

Doğru bir karardı çünkü bu konudaki ‘şeytan doldurur’ sözü de bir gerçekti!

Şimdi bir bakıyoruz da son aylarda İçişleri Bakanlığı’na başvuru üzerine başvuru yapılıyor...

Oradan da tabi ki polise havale ediliyor!

Son birkaç haftadır konuyu gündemde tutmak için uyarılar yapmaya çalışıyoruz...

Eğer birileri dur demezse hemen her ev ve işyerinde birer silah bulunacak!

Sonrasını düşünmek bile istemiyoruz...

...

Evet, doğrudur ülkede son yıllarda asayiş olayları artmıştır...

Ama yine de biz inanıyoruz ki KKTC buna rağmen dünyanın en güvenli ülkelerinden birisidir!

Dikkat ederseniz de özellikle yabancı uyruklular da bizim halkımızla değil kendi aralarında bir takım karanlık olaylarda birbirine düşmüş ve bunlar menfaat çatışması haline gelmiştir...

Zaten yıllar Önce Nijerya’nın Ankara Büyükelçisi geleceği söyleyerek kendi ülkelerinden okumak için gelenlerin okula gitmemesi halinde bunların hepsinin ülkeden gönderilmesi çağrısında bulunmuş ama biz bunu dikkate almayarak tüm üniversiteleri siyahi öğrencilerle doldurduk.

Bunun karşılığı ülkede her isteyene silah ruhsatı vermek olmamalıdır!

Ne kadar çok silah o kadar çok ölüm ve intihardan ibarettir...

Başta başbakan olmak üzere tüm kesimleri buradan uyarıyoruz!

Sonradan iş işten geçtikten sonra diz dövmemek için...

Polisi dilenci yaptık!

Biz de Girne Belediyesi Başkanı Sevgili Murat Şenkul’un açıklamalarından öğrendik...

Girne Polis Müdürlüğü’ne yeni muhaceret binası kazandırılması için seferberlik ilan edilmiş ve binanın yapımına imece usulü ile başlanmış!

Şenkul hatta bazı işletmelerin ismini de vermiş...

Buna kesinlikle destek vermiyoruz, kabul de edemeyiz!

Birincisi;

Dışarıdan bakıldığında bu girişim Şenkul’un ‘birlikteyiz’ sloganını desteklemektedir...

Ama ne yazık ki polis teşkilatını da yerin dibine batırmaktadır!

Ülkenin güvenliğinden sorumlu olan ve tüm yokluklara rağmen görevini başarılı bir şekilde yapmaya çalışan teşkilat böylelikle küçük düşürülmektedir...

Eğer bir eksikliği varsa da bunu tamamlamak yine devletin ta kendisinin görevidir!

İkincisi;

Buraya katkı koyan işletmelerin ileriki günlerde polise işleri düştükleri zaman ‘ben buraya katkı koydum’ diyerek kendi işlerini yaptırma isteği riski de taşımaktadır...

Polisin bağlı bulunduğu makamlar bu saçmalığa dur demelidir!

Akın Kürşat olayı...

Akın Kürşat malum halen İtalya’da tutuklu bulunuyor...

Türkiye bu konuda çok hassas ve olayın çözülmesi için diplomasi girişiminde bulundu!

Mahkeme sonucunun yabancılara satılan arazi ve mülkler konusundaki gelişmeleri olumsuz olarak etkileyebileceği gerçeğini de bir yerlere yazmak gerek...

Ama başka söylenenler de yok değil!

Bu konudaki bazı sohbetlere biz de kulak kabartıyoruz...

Müthiş iddialar yapılmaya başlandı!

Geçenlerde bir sohbette bir vekil aynen şunları iddia etti;

Kürşat yıllar önce bir İtalyan iş insanına arazi sattı sonra adam öldü, ardından kızı araziyi isteyince vermedi ve iş mahkemeye yansıdı...

Şimdi bunu sıradan bir insan söylese belki kaleme almazdık ama milletin bir vekili söyleyince ve bizzat duyunca yazmamak da olmuyor işte!

Umarız da doğru değildir...

“Tapu’nun 2 elemanı yok mu?

“Güzelyurt’a bağlı Mevlevi köyündeki mandıralar bölgesi askeri bölge içindeydi, sonra askeri bölgeden çıkarıldı.

Ancak 7 ay geçmesine rağmen hala Tapu Müdürlüğü 2 elaman gönderip parselasyon yapmamaktadır.

Bunun için buradaki hayvancıların bir kısmı kaçak durumunda hiçbir şeyden yararlanamamaktadır.

Ben bir UBP’li olarak her yere gitmememe rağmen ne yazık ki adım atılmamıştır.

Şu anda büyükbaş hayvanlarım kaçak durumdadır. Yaptığım yatırım 5 Milyon TL’nin üzerindedir ilgili devlet yetkililerini görevlerini yapmaya çağırıyorum...”

(Özgür İZMİR)

MESAJ KUTUSU

Sayın Dursun OĞUZ, silah ruhsatı dağıtmaya artık bir dur deyin zira böyle giderse ülke savaş alnına dönecek. Bu arada Mevlevi atış alanı olmaktan çıkarıldı ancak gerekli parselasyon yapılmayınca millet mağdur olmaya başladı. Tapu müdürüne talimat vermeniz bekleniyor...

...

Sayın Özdemir BEROVA, piyasadaki çek dolandırıcılığı için yasal düzenleme yapılmadığı için bir takım sıkıntılar yaşanmaya başladı,artık çok gecikmeden düğmeye basmanız gerekiyor, zira bundan yararlanan bazı uyanıklar yasal boşlukları iyi değerlendiriyor!

...

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, kamuoyunda ve sosyal medyada ilaç eksikliği konusunda çok iddialı söylemler yapılmaya başlandı. Sağlığın patronu olarak bu konuda resmi bir açıklama yapmanız gerekiyor zira milletin kafası karışık ve endişe etmeye başladılar...

...

Sayın Çelebi ILIK, Kooperatif Şirketler Mukayyidi olarak çok yakında bazı önemli görev sorumluluklara hazır olmanız tavsiye ediliyor. Siz kesin anlamışsınızdır şimdiden çalışmalara başlamak işinizi kolaylaştıracaktır...

...

Sayın Berber MAHMUT, sessiz sedasız ücretlere zam yapmanız dikkatlerden kaçmamış ki bazı müşteriler mesaj göndermeye başladı. Bu arada artık evin tüm et ihtiyacını Güney Kıbrıs’tan karşılama kararı almışsınız, çok da iyi yaptınız bizim için de sipariş verirseniz seviniriz!

...

Sayın Umut ÖKSÜZ, birlik başkanı olarak ilgili bakanlık ile uzlaşmaya çok yakın olduğunuz ancak bazı üyelerin sıkı muhalefeti ile sıkıda olduğunuz konuşulmaya başlandı. Bu konuda toplum sağlığını ön planda tutmanızın daha doğru olacağı ifade ediliyor...

...

Sayın Salahi ŞAHİNER, bir meslektaşımız sizi ısrarla aramasına rağmen telefonlarına bakmıyormuşsunuz doğrusu ayıp ediyorsunuz. Sadece bir iki dakikalık telefon görüşmesi için bu ısrar niye? Herkesin vekili olduğunuzu unutmamanız gerektiğini hatırlatırız!

...

Sayın Olgun AMCAOĞLU, marketlerdeki ürünleri denetleme konusunda yaptığınız açıklama biraz manidar oldu sanki. Zira vatandaş ürünlerin güvenliğinden daha ziyade fiyatlarından şikayetçi oluyor. Bu konuda yetkiniz var mı onu da biz bilmiyoruz artık...

...

Sayın Ahmet Melih KARAVELİOĞLU, UBP Genel Başkan adaylığı konusundaki açıklamanız siyasi kulislerde çok inandırıcı gelmemiş olmalı ki önce halkın karşısına çıkarak seçilmeniz gerektiği yönünde mesajlarınız geliyor, haberiniz olsun istedik!

...

Sayın İbrahim BENTER, Vakıflar İdaresi’ndeki görevinizden alındıktan sonra yurt dışından bilim alanında çok sayıda teklif yağdığını duyduk kesinlikle değerlendirin deriz. Bu bir anlamda bu ülke artık doğru söyleyenlerin dokuz köye gönderildikleri bir ülke haline geldiğinin de göstergesidir değil mi?

...

Sayın İlkay ASLIM, sizin hanım yüksek lisanstan sonra doktoraya da başlayacak diye duyduk. Demek ki ev konusundaki tüm hizmetler ve çocuk bakımı size kalacak demektir şimdiden hazırlıklı olmak gerekir değil mi? Bu arada Samsun faciası şaşkınlığını hala üzerinizden atamadığınız söyleniyor o kadar da olsun artık!

...