Deprem kesintileri konusunda ülke her zaman olduğu gibi ikiye bölünmüştü…

Hükümete güvenmiyoruz diyerek tepki koyanlar!

Bir de elimizi taşın altına koymaya hazırız diye hükümet yanlısı paylaşımlar yapanlar…

Aslında hükümet aldığı kararda kurnazlık yaptı!

Kesintiyi kabul edenlerden dilekçe beklenirken bunun tam tersi bir karar üretildi…

Yeni karara göre kesinti yapılmasını isteyenler değil istemeyenler dilekçe yapacaktı!

Gayet dahiyane bir düşüncedir bu…

Sonuçta kesilen para bu ülkenin okul ve hastaneleri için kullanılacak!

Bu nedenle inanın ki kesinti yapılmasını istemeyen kesim çok küçük olacak…

Bakmayın siz sosyal medyadaki açıklamalara!

Sırf arkalarından konuşulmasın diye istemeyerek olsa da çoğunluk kesintiyi kabul ederek dilekçe filan göndermeyecek…

Şimdi yeni tartışma konusu bankada bulunan birikimlerin faizlerinden kesilecek olan paralar gündeme oturdu…

Hani şu devletimiz için can feda olsun, kesintiler yapılmalıdır diyenler var ya!

Kendilerini hayretle izliyoruz…

Diyorlar ki;

Maaşlardan kesintiye tamam ama banka birikimlerimize dokundurtmayız…

Millet parasını bankalardan çeker banka krizleri yaşanırmış!

İşte bu kesim samimiyetsiz kesimin ta kendisidir…

Hükümete şirin gözükmek için kesintilere itiraz etmiyor aksine destekliyorsun ama iş bankadan alınan faizlere gelince gerçek kimliğine bürünüp yaygara çıkarıyorsun!

Hani ya vatan, millet, Sakarya nutuklarınız…

Birikmiş paranızda kimsenin gözü yok, Allah daha çok versin ama hani konu vatan olunca gerisi teferruattı!

Şu sıralar deprem kesintilerini değil deprem için alınan önlemleri konuşmalıydık aslında…

Deprem riski olan binaların listesi çıkarıldı, bunlardan hangisine müdahale edildi var mı böyle bir çalışma?

Deprem kuşağında olan bu ülke gerçekten depreme hazırlıklı hale getirildi mi, kesinlikle hayır…

Çünkü biz daha tehlikenin farkında bile değiliz!

Başımıza gelince de çok gecikmiş olacağız…

Yılda sadece 900 Milyar TL ek mesai ödendiği için sesini, soluğunu çıkarmayanların 9 aylık sürede 1 Milyar TL’lik yardımı halen tartışıyor olması ayıptır, günahtır, bu ülke insanına yapılan en büyük kötülüktür!

Deprem bölgelerine ilk giden ekiplerin başında olup hayat kurtaran Sivil Savunma’ya verdiğiniz sözleri de mi unuttunuz yoksa!

Allah korusun bu ülkede büyük bir deprem faciası yaşansa teşkilatın müdahale edeceği bina sayısı çok ama çok sınırlıdır…

Şu anda 67 eksik çalışanla hizmet vermeye çalışmaktadır!

Söz verildiği halde bir türlü münhal açılmamış, girişimde bulunulmamıştır…

Haliyle insan merak ediyor;

Bu kuruma arka kapıdan istihdam yapılmasının imkansız olduğu için mi acaba sıkıntı yaşanıyor?

Başta arama kurtarma araçları olmak üzere gerekli eksik araç gereçlerin alınması için niye halen talimat verilmemiştir?

Bu konuda hükümet edenlerin verdiği sözler bir kenarda kayıtlıdır ve yeri geldiği zaman elbette gündeme getirilecektir…

Ankara Kulisleri…

“Seçmen Kılıçdaroğlu’na oy vermek istemiyor…”

Yedili masanın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Memleket Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi ziyaret etti. Kılıçdaroğlu istediğini alamazken Muharrem İnce'nin, "Hoşgeldiniz, güle güle" sözleri kamuoyunda ses getirdi.Muhalefeti çalkalayan görüşmenin ardından İnce, tv100'de merak edilen sorulara yanıt verdi.

"Oy yüzde 16-17 bandında"

Oy beklentilerine dair açıklamalarda bulunan Muharrem İnce, "Memleket Partisi'nin oyu yüzde 11, Muharrem İnce'nin oyu yüzde 16-17 bandında. Seçime daha 46 gün var bekleyelim görelim neler olacak." sözlerini kaydetti. Ece Üner'in provokatif sorularına karşı İnce, "Benim masaya oturup da nimetlerden yararlanmak gibi bir derdim yok" tepkisini gösterdi.

Memleket Partisi lideri, "Anketlerdeki oranımıza göre en az CHP'den en fazla AK Parti'den oy alıyorum. Seçmen Erdoğan'a kızıyor, oy vermek istemiyor. Kılıçdaroğlu'na vermek istemiyor" ifadelerini kullandı.

İnce, "Ben kampanya adamıyım. Aceleye gerek yok. Oy bölmesi diye bir şey yok. Oy bölmesini anlatanlar insanlara yalan söylemektedir" değerlendirmesinde bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, bakanların istifa etmeden vekil adayı olmalarına itiraz etti.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

Türk siyasetinde eşi benzeri görülmemiş bu ucube döneme son vermek için milletçe yapacağımız kritik bir seçim var. Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin koşulsuz teminatı. için hayati bir adım var. Ya millet iradesini yeniden hakim kılacağız ya da Saray'ın büyüyen gölgesinde kaybolup gideceğiz. Ya 85 milyonun refahı seçeceğiz ya da yandaşların rant düzenine yol vereceğiz. Ya güç hırsından yolunu kaybetmiş birinin ihtiraslarına teslim olacağız ya da millet olarak istibdadın karşısında yaşasın hürriyet diye haykıracağız. 45 gün sonra milletimiz en doğru kararı verecek.

Bir tarafta seçim kazanmak uğruna kadına şiddeti, ölümü, tecavüzü reva görenler var; diğer tarafta kadınların, gençlerin, çocukların haklarını koruyup hukukunu iyileştirmek isteyenler var. Bir tarafta Atatürkümüze, Cumhuriyet değerlerimize gıcık olanlar var, diğer tarafta 10 Kasım'da hüzünlenenler var. Bir tarafta her alanda ülkemizi krizler yumağına sokan beceriksizler var, diğer tarafta bilimin ışığında krizleri çözmeye talip olan liyakatli kadrolar var. Bir tarafta başkentin göbeğinde yaşanan alçak bir cinayete, Sinan Ateş'in katillerin göz yumanlar var, diğer tarafta Sinan Ateş'i unutturmayacak, katillerinden hesap soracak olanlar var.

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, "Fahrettin Koca ‘affını’ istedi" başlıklı yazısında "Aslına bakılırsa, Fahrettin Koca yoruldu siyasetten. Hatta kısa bir süre önce sayın cumhurbaşkanı ile gizli bir buluşma da gerçekleştirdi. Ben heyecanlı bir şekilde dinliyordum. Sahi, ne konuşmuşlardı o görüşmede? Yanıt çok çarpıcıydı: “Fahrettin Koca 2023 için listelerde olmayı arzulamadığını, söyledi. Ve affını istedi" diye yazdı.

Pehlivan şöyle devam etti:

Şaşırmıştım. Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan ne dedi bu talebe? Şöyle dedi AKP’deki kaynağım: “Bakın, orasını tam bilmiyorum. Duyduklarım var ama sizi yanıltmak istemem.

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, depremlerde en uzman personelden oluşan Sivil Savunma halen 67 eksik personelle çalışmakta, araç gereç eksiklikleri halen devam etmektedir. Kurumun ihtiyaçları giderilmesi için çok da gecikmeden talimat vermeniz bekleniyor, haberiniz olsun istedik!

Sayın Feyzi HANSEL, Yayın Yüksek Kurulu Başkanlığından istifa etmeniz için bazı kesimler ve medya gruplarının baskı yapmaya başladıklarını duyduk. Hayırdır kimin nasırına bastınız ki ansızın size karşı ittifak oluşturdular, gerekçelerini kamuoyuyla paylaşırsanız iyi bir amme hizmeti yapmış olursunuz…

Sayın Zorlu TÖRE, makam şoförünüzün trafik kurallarını sık sık ihlal ettiği yönünde bazı sürücülerden şikayetler gelmeye başladı. Bu konuda imam cemaat meselesini kendisine anlatırsanız belki durumun farkına varabilir…

Sayın Rifat GÜNAY, Mayıs ortalarında Merkez Bankası Başkanlık görevinizin sona ereceği ve gidiş hazırlıklarına şimdiden başladığınızı öğrendik. Bu arada görevde kalmanız için bazı siyasilerin devreye gireceği de konuşulmaya başladı, bakalım Ankara ziyaretiniz nasıl sonuçlanacak?

Sayın Hacire DENİZ, bakanlık koridorlarında Harita Dairesi müdürlüğe atanmanız konusunda bir takım kulisler yapılmaya başlandı. Bu makama da en fazla sizin yakışacağınız söyleniyor, hadi bakalım hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Cemil KAZANCI, Türkiye’de kader seçimi olarak nitelendirilen 14 mayıs seçim sonuçlarının en fazla sizi ve işletmenizi de olumlu ya da olumsuz etkileyeceği konuşulmaya başlandı, şimdiye kadar verdiğiniz destek bakalım şimdi nasıl etkili olacak, artık hep birlikte göreceği değil mi?

Sayın Alişan ŞAN, deprem fonu için kesintiler tartışıladursun meraklı vatandaş ek mesai alanlardan da kesinti olacak mı diye sorular yöneltmeye başladılar. Kafa karışıklıklarının önüne geçmek için detaylı basın toplantısı yapmaya ne dersiniz?

Sayın Fikri ATAOĞLU, antik limanın restorasyonu devam ede dursun sonuçlandığı zaman burada yetki kargaşası doğacağı yönünde ihbarlar yapılmaya başlandı, konuyu şimdiden açıklığa kavuşturmanız bekleniyor…

Sayın Olgun ÖNAL, Bankalar Birliği Başkanı olarak hükümet faiz kesintileri ile ilgili sizden bilgi ve öneri aldı mı? Şu sıralar en fazla bu kararın banka yatırımlarını nasıl etkileyeceği tartışmaları alevlenmeye başladı. Uyarı ve önerilerinizi açıklamanız bekleniyor…

Sayın Fahri YÖNLÜER, KKTC’li siyasilerin temsilciliğe yaptığı ziyaretlerin ters tepme ihtimalinin bir hayli fazla olduğu yönünde görüşler ortaya konulmaya başladı. Kaş yaparken göz çıkarmamak gerek değil mi?