Eski TMT’ci ve Erenköy mücahidi, öfke ve kaygıyla karışık, “Toprak ayağımızın altından kayıp gidiyor” dedi ve yutkundu…

Son günlerde basında yer alan “Topraksız Vatan Olmaz Hareketi” adındaki bir oluşum dikkatimi çekti.

Yaklaşık iki ay önce kurulduğunu öğrendiğim hareketin üyeleri, devlet ve hükümet yetkililerini ziyaret ederek, yabancılara gayrimenkul satışlarıyla ilgili endişelerini dile getirip, KKTC’nin, Filistin’in durumuna düşürülmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor, bu konuda daha fazla gecikmeden önlem alınması konusunda uyarılar yapıyor.

Topraksız Vatan Olmaz Hareketi Başkanı Ahmet Yıldırım ile konuştum.

Kıbrıs’ta 1974 öncesi varoluş mücadelesinde vatan mücadelesi vermiş bir avuç TMT’ci ve Erenköy mücahidi, şimdi yine “kayıp gidiyor” diyerek vatan toprağının kaygısına düşmüş... “Topraksız Vatan Olmaz Hareketi” ile çok kıymetli bir çaba içerisine girmişler; yetkilileri, gelmekte olan tehlikenin farkına vardırmaya çalışıyorlar.

İnsan, onların o çabasını görünce gençliğinden utanıyor!

“Büyük bir endişe içindeyiz”

TMT’ci ve Erenköy Mücahidi Ahmet Yıldırım’ın sözleri ile devam edelim:

“Kıbrıs’ta sınırlar 1974 Barış Harekatı ile çizildi. Devletimiz KKTC’nin sınırları belirlendi. Şimdi, büyük bir endişe içindeyiz; ‘biz bu savaşı, bu direnişi, bu şehitleri kimler için’ verdik diye kendi kedimize sorular sormak zorunda kalıyoruz...”

Haksız mı!?

Yıldırım, kaygılarını diye getirdikleri hususlarla ilgili hiçbir önlem alınmamasından dert yanarak, “Toprak ayağımızın altından yavaş yavaş kayıp gidiyor. Endişeliyiz” diye devam etti.

“Son zamanlarda KKTC’de farklı ırk, din, dil ve kültürden insanlara veya onların şirketlerine, yoğun şekilde bir gayrimenkul satışı yapıldığını gözlemlediklerini” belirten Ahmet Yıldırım, bunun, KKTC’de Filistin örneğini çağrıştırdığına dikkati çekiyor.

Yıldırım, “En önemlisi, kıyılarımızın elden gitmesi ile ‘Mavi Vatan’ milli projemiz de sekteye uğrayacaktır” uyarısını yapıyor.

“Özellikle Ruslar ve Yahudiler…”

“Özellikle Ruslar ve Yahudilerin, KKTC’de yabancılara gayrimankul satışı konusunu organize bir şekilde yürüttüğü” tespitini yaptıklarını aktaran Yıldırım, “Ne acıdır ki, bu satışları milliyetçi kesimden bazı vatandaşlar da sırf şahsi kazançları için yapmakta ve gelecek nesilleri düşünmemektedirler. Filistin gibi KKTC kaybedilirken özellikle Türkiye ve Türk Devletlerinin Akdeniz stratejileri de zarar görecektir” öngörüsünde bulunuyor.

Ahmet Yıldırım, tüm bu olumsuz gelişmelerin önlenmesi için Malta, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar ve Danimarka’ya bağlı Grönland Adası’nda yabancılara gayrimenkul satışlarıyla ilgili uygulamaların incelenmesinin yararlı olacağını düşünüyor.

“KKTC’nin stratejik bölgelerinde Yahudiler arazi alıyor”

“Yapsatçıların egemen olduğu ve yönetim kademelerine baskı uyguladığı” görüşünü dillendiren Yıldırım, özetle şu ifadeleri kullandı:

“Yabancılara ev satılsa da toprak satılmasın. Toprak devletin malıdır.

Göz göre göre elimizden topraklarımız gidiyor.

Yapsatçılar piyasaya egemen oluyor.

KKTC’nin stratejik bölgelerinde Yahudiler arazi alıyor.

KKTC’nin her yerinde korkunç bir yapılanma var.

En verimli arazilerimize konut yapılıyor.

Yahudilerden sonra şimdi de Ruslar geliyor…

Elimizdeki topraklar yabancılara gidiyor. Maalesef avukatlar da buna aracılık ediyor.”

Siyasiler egemenlikten bahsederler, toprak olmayınca egemenlik de olmaz!”

*

Topraksız Vatan Olmaz Hareketi, bu konuda görüş ve önerilerini içeren bir yazı hazırlamış ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclis Başkanı Zorlu, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’na göndermişler. Başbakan Ünal Üstel ile İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler’e de göndereceklerini söyledi.

Yıldırım, yazının dağıtımını, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk ile KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu’na da yapacaklarını aktardı.

Ahmet Yıldırım’ın dediği gibi, “toprak olmayınca egemenlik de olmaz!”

İşin esası, topraksız vatan olmaz!

**