Her şey Akıncı-Anastasiadis telefon görüşmesiyle başladı...

İki lider kapıların 8 Haziran’da açılabileceği yönünde anlaşınca doğal olarak Güney Kıbrıs’ta ekmeklerini kazananları için de bir umut doğdu!

Onların ekmek mücadelelerine saygımız sonsuz...

Çünkü kolay değildir 3 aya yakın bir süredir insanın cebine kuruş girmemesi!

Bunu sadece yaşayanlar bilir...

Önceki gün yaptıkları eylemde seviye biraz düşük de olsa, bu eylemi iyi niyetli olarak yaptıklarına inanıyoruz!

Bugün bir eylem daha yapacaklar...

Bizim aldığımız duyumlara göre eylemin dozu biraz daha fazla olacak!

Sınır kapılarını zorlayacakları söyleniyor çünkü...

Bu kime bir fayda sağlayacak!

Bize olmadığı kesin...

Ama dünyaya da şöyle bir mesaj verilmiş olacak;

Kıbrıslı Türkler, Kuzey’de aç kaldıkları için Güney’e geçmek için mücadele ediyorlar...

Bunu komşularımız her zaman olduğu gibi tepe tepe kullanacaklardır, bundan kimsenin kuşkusu olmasın!

...

Hükümete yakın kaynaklara göre 8 Haziran tarihinde kapılar filan açılmayacak...

Gerekçe güneyde hala pandemi riskinin olması!

Kuzey’de bitti ama Güney’de daha bitmedi...

Orada çalışan insanlarımızın gözünden bakarsak elbette kapılar açılmalı herkes işinin gücünün başına geçmelidir ama!

Bir de orada çalışmayanların görüşleri var ortada...

Vatandaş genelde kapıların açılmamasından yana tavır koyuyor çünkü!

Onların da haklı yönleri var çünkü bir tarafta vaka görülmezken, vakaların devam ettiği bir yer ile kapıların açılması yeni bir risk ortamı yaratacaktır...

Diyorlar ki;

2 Bin kişi işe gidecek diye 400 bin kişinin sağlığı riske atılamaz...

Hükümet de bu görüşte!

Çünkü salgında başarılı olduk diyen bir hükümet bu başarıyı hem ekarte etmek istemez hem de halkın genelinin sağlığını düşünmek gibi bir sorumluluğu üstlenmektedir...

...

İşin bir de siyasi yönü var ne yazık ki...

Zaten salgın döneminde eğer siyaset güdülmeseydi bilmem kaç tane bilim kurulumuz olmazdı!

Siyaset ve tabi ki Cumhurbaşkanlığı seçimi kafalardan atılmayınca bilim kurulu enflasyonu yaşadık...

Yani böyle mi olmalıydı!

Çok kez yazdık, bu dönemde parti rozetlerini çıkarın, seçimleri çıkarın aklınızdan diye...

Yapamadılar işte!

Bu arada Akıncı sadece kendi bilim kurulunu oluşturmakla kalmadı iki toplumlu kurulu da devreye koyarak bir adım önde olmayı yeğledi...

Ama işte gelin görün ki hükümet de bu kurulun görüşünü dikkate almayarak burada ayrı bir devlet olduğu gerçeğini sürekli gündeme getiriyor ki devletin başında olanların da zaten başka bir şansları görülmüyor...

...

Bizde bu tartışmalar yaşanırken Güney Kıbrıs’ın ne düşündüğü de tabi ki çok önemli...

Hadi diyelim ki kapılar bir şekilde açıldı orada çalışanlar işlerine gitmeye başladı...

Güney Kıbrıs onları kabul edecek mi!

Ya da hangi şartlarda edecek?

Bu şartları bizim hangi makamla görüşecekler?

Buna da iki toplumlu kurul mu karar verecek?

Hükümetin böyle bir ortamda kapıları açma gibi bir kararını beklemek de biraz saflık olur düşüncesindeyiz...

Tabi ki hem sağlık hem de siyaset gailesi nedeniyle!

Bu arada Cumhurbaşkanlığı ve Hükümet arasında yaşanan anlaşmazlık dışında güneyle sürekli olarak işbirliğinin sıkı olmasını isteyen kesimin de kapıların açılması konusunda yaptıkları açıklamalar ne yazıktır ki onların da siyaseti ön planda tuttuklarını ortaya koymaktadır...

Sürekli olarak kapıların açılıp çalışanların işlerine gitmesi gerektiğini söyleyenler ne yazık ki geçişlerin nasıl olacağı ne gibi tedbirler alınması gerektiğini söyleyememektirler!

Bu konuda siyaset güderek hükümeti sıkıştırmaya çalışmak sorumlu muhalefetle bağdaşmaz...

...

Elbette hükümet de eğer kapıları bir süre daha açmama kararı üretirse bu konuda kendi vatandaşı olanların hakları için de icraatlar yapmak zorundadır...

Bu insanlar KKTC vatandaşıdırlar!

Evlerine ekmek götürmek, çocuklarını okutmak, şartlar ne olursa olsun insan gibi yaşamak zorundadırlar...

Zira cebinde KKTC kimliği taşıyan her yurttaşın hakları yasalarla belirlenmiştir!

Devletin her şartları sonuna kadar zorlanmalıdır...

Yaşanan bu kriz daha fazla büyüyüp kaosa dönüşürse bunun altından kimse kalkamaz!

Uyarmadı demeyin...

...

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, sınır kapılarının açılması konusunda ülke genelinde bir tedirginlik var ama orada çalışanlar için de bir formül bulmak artık zorunluluk haline geldi. Çok gecikmeden bu konuda çözüm üretmeniz bekleniyor...

...

Sayın Orhan TOLUN, ülke genelinde özellikle de orta düzeydeki acentelerin büyük zorluklar yaşamaya başladığı ve rezervasyon iptallerinin en çok onları olumsuz etkilediği yönünde şikayetler gelmeye başladı. Hükümet nezdinde girişimde bulunmanız isteniyor...

...

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, gece kulüplerinde çalışma koşullarının nasıl olacağı yönünde çeşitli tartışmalar yaşandığı konuşuluyor. Bu mekanların denetimleri yeteri kadar sağlıklı yapılıyor mu? Bu konuda belediyeler ile dirsek temasında olmanız bekleniyor...

...

Sayın Fikri ATAOĞLU, bazı partilileriniz son zamanlarda Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bazı partilerle bir takım görüşmeler yapmaya başladılar. Otoriteyi sağlamak için bazı tedbirler almam sanki de şart oldu değil mi? Bu konuda parti politikalarınızı gecikmeden belirleyin deriz...

...

Sayın Mustafa TAŞÇIOĞLU, K.T.Tabipleri Odası Başkanı olarak bir meslektaşınızın yüzüne telefon kapatmanız hem hoş olmadı hem de etik! Oda başkanı olarak sorumluluk sahibi olmanız bekleniyor!

...

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Türkiye vatandaşına çok düşük faizli ve uzun vadeli süper kredi olanağı için büyük bir kampanya başlattı. Madem ki orada olacak her şey burada da olacaktı, bizim için de bir model geliştirmeniz ne güzel olurdu değil mi?

...

Sayın Durali GÜÇLÜSOY, pek yakında Zirai Levazım şirketinin yönetimine getirileceğinizi duyduk hayırlara vesile olsun. Bu kurum ülkede üretim için en önemli makamlardan olduğu için sorumluluğunuz da o kadar büyük...

...

Sayın Ali ÇAYGÜR, yırt dışından gelip ülkede hasta simsarlığı yapan kişilerin burada ofis kurup çeşitli kampanyalar düzenlediklerini biliyor muydunuz? Bu nedenle birilerine izin verirken birden çok düşünmekte yarar görüyoruz...

...

Sayın Mehmet HARMANCI, Dereboyu’nda ve Osman Paşa Caddesinde bir çok eğlence yerinin ne sosyal mesafe ne de maske takma kuralına uymadığı yönünde bölge insanlarından şikayetler gelmeye başladı. Ekipleri buraya sıklıkla yönlendirmeniz isteniyor...

...

Sayın Turgay KONTİ, son günlerde sosyal medyadaki alkollü içecek paylaşımlarınız dikkatlerden kaçmamış olacak ki mahallede bar tipi bir mekan açacağınız yorumları yapılmaya başlandı. Bölgede büyük eksiklik var hiç düşünmeyin deriz...

...