Aşam, zamlar konusunda yaptığı yazılı açıklamada, dövize orantılı KDV artırımından vazgeçilerek, maliyetleri doğrudan etkileyen devlet borçlarının Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na derhal ödenmesi gerektiğini kaydetti. Aşam, ekonomide KKTC’nin de-facto durumundan kaynaklı dezavantajlı durumun ortadan kaldırılması için de-facto durumdan de-jure duruma geçmek gerektiğine işaret etti. KKTC’nin de-facto pozisyonundan kaynaklı, ekonomide genel anlamda dezavantajlı iradesinin, gün geçtikçe yaşanan zamlara bağlı olarak sade vatandaşın ve emekçinin yaşam standartlarını açlık sınırının altına ittiğini savunan Aşam, “Yönetenler ve KKTC’de yaşanan de-facto durumdan beslenenler ise; hamasi nutuklarla tüm faturayı sade vatandaş ve emekçilere çıkarma kolaycılığındadır” dedi. Özellikle özel sektörde var olmaya çalışan emekçilerin gelirleri, alım gücü açısından radikal bir şekilde erirken, yönetenlerin tüm sorumluluğu dövize yüklediğini savunan Aşam, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz günlerde elektriğe %30’a varan zam yapılmıştır. Temel gerekçe ise dövizdeki artış olarak gösterilmiştir. Elektrik santrallerimizin temel olarak diesel yakıt kullanıldığından ötürü bir yere kadar bu gerekçe anlaşılırken, faturaların bu denli şişmesinin diğer gerekçelerini anlamak mümkün değildir.” Aşam, elektrik maliyetlerinin bu denli şişmesinin temel sebebinin, döviz artışı değil yönetenlerin kolaycılığı olduğunu ileri sürdü.