Sağlık Bakanlığı Girne Akçiçek Devlet Hastanesi’nde temizlik ve ilaçlama ihalesi açmış…

4 tane de firma katılmış bu ihaleye!

Bir tanesi de kazanmış…

Ama nasıl kazanmış!

Bir takım tezgahlar düzenlenerek…

Başlangıçta her hangi sıkıntılı bir durum yok!

Merkezi İhale Komisyonu’unn açtığı ve tamamen yasal bir ihale…

Ama sıkıntı MİK’te değil!

Sağlık Bakanlığı ihale komisyonunda…

Daha doğrusu başkanında!

Bu görevi şu anda Turgut Muslu yürütüyor…

Ama keyfi bir şekilde!

Sadece Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde olması gereken ‘eşit değer’ denilen bir madde var…

Yerli üretici ve firmaları yurt dışındakilere karşı korumak, kollamak için!

Doğru bir karar ama…

Söz konusu ihalede yabancı firma filan yok!

Hepsi yerli…

Sağlık Bakanlığı İhale Komisyonu Başkanı Muslu ihale teklifleri kutuya atıldıktan sonra ‘eşit değer’ adı altında bir rakam belirliyor!

Sonuçta ne oluyor biliyor musunuz?

İhaleye en düşük teklifi veren şirket kaybediyor!

Çünkü eşit değerden filan kimsenin haberi olmuyor…

Ama belli ki başka bir firmanın bu rakamdan haberi oluveriyor!

Ya da birileri sızdırıyor bu rakamı…

Dahası var olayın…

Sözde kazanan ya da kazandırılan şirket hakkında da çeşitli iddialar var ki bunları pek yakında belgeleriyle birlikte yine bu sayfada yayınlayacağız!

Şirket aslında temizlik şirketi filan değil…

Büyük ihtimalle bu ihaleyi alsın diye ansızın temizlik şirketi oluvermiş!

Sahte belge düzenleyerek ihaleden sadece 1 hafta kadar önce çalışanlarını sigortalara kayıt ettiriliyor…

Ayrıca çok daha da mühimi referanslarını da yine sahte belgeler düzenleyerek sanki de 2018 yılında yine temizlik işi yapıyormuş gibi düzenliyor!

Ama Sağlık Bakanlığı İhale komisyonu bütün bunları bildiği halde bilmemezlikten geliyor…

Tam bir muamma!

Rezalet ötesi bir şey…

Bu ihale böyle kabul edilirse devlet sadece Girne Devlet Hastanesi’nde bu bir yıl içinde tam 250 Bin TL’ye yakın zarar edecek!

Sizin, bizim, herkesin parası yani…

Şimdi buradan özellikle Sağlık Bakanlığı yetkililerine Bakan ve Müsteşara bir takım sorularımız olacak lütfen bunları tek tek açıklasınlar…

Bu ülkede en büyük ihale bedellerinden biri de Sağlık Bakanlığı’nın açtığı ihalelerdir…

Buralara devletin yani halkın ensesinden kazanılan milyonlarca liralık para akıtılır!

Çiçeği burnunda bakan olan Ali Pilli belki daha çok şeyin farkında değildir ama artık kontrolü başkalarının elinden alıp tüm konulara haiz olmak durumundadır…

Yine bakanlık müsteşarı Mustafa Akçaba, daha öncede bu görevde bulunduğu ve çok deneyimli bir bürokrat olduğu için içeride küçük bir soruşturma başlatırsa perde gerisinde neler olduğunu birkaç saat içinde öğrenecektir…

Ve başka çok ama çok hassas bir konu daha;

İhaleyi kazanan ya da kazandırılan işletmenin sahibinin eşinin Sağlık Bakanlığı’nda çalıştığı ve önemli bir makamın asistanlığını yaptığı iddia edilmektedir…

Dolayısıyla ‘eşit değer’ diye bilinen rakamın ilgili işletmeye bildirilme riski var mıdır, bunun araştırılması da hassasiyetle yapılmalıdır!

Tüm makamlar şunu bilsin ki, bu işin peşin bırakmayacağız ve sona kadar da takipçisi olup okuyucuyla paylaşmaya devam edeceğiz…

Ve son olarak temiz toplum, şeffaf devlet ve haktan hukuktan bahseden tüm siyasileri ve devletin makamlarını da bu olayın üzerine gitmelerini salık veririz!

172/2014 nolu dava dosyası ne oldu?

Bundan tam 5 yıl önce gazete başlıklarında ‘sahte evrak dosyası’ olarak manşetlere taşınmıştı…

2006 yılında Bafra’da açılan su arıtma ihalesinde anlaşmazlık yaşanmış ve ihaleyi alan ve Tekin Arhun (Türkay)’ın da hissedarı olduğu C.T Ltd., betonerme hizmeti aldığı Kaskon şirketi ile davalık olmuştu…

Tekin Arhun’dan yaptığı işin karşılığı olarak 250 Bin sterlin alacağı olduğunu söyleyen Kaskon şirketi Arhun’un evraklarda tahrifat yaptığını ve bu parayı ödemediğini iddia etmişti.

Dönemin Turizm Planlama Dairesi Müdürü Turgut Muslu ise mahkemeye sahte evrak sunmakla suçlanmış ancak evraklarda tahrifattan haberi olmadığını söylemişti.

Tekin Arhun ve Turgut Muslu polis tarafından evrak sahtelemekle suçlandı, yurt dışına çıkışları yasaklanarak 50’er Bin TL şahsi kefaletle serbest bırakılmıştı…

Bu tarihin üzerinden tam 5 sene geçti!

Dosya konusunda tek bir gelişme yok…

Olmayacak gibi de gözüküyor!

Hadi bakalım polis teşkilatımız…

Savcılık!

Bu ülke vatandaşı artık temiz toplum şeffaf bir yönetim istiyor…

Önce bu gecikmenin nedenini açıklayın!

Sonra da bir an önce sonuçlandırın ve insanımızın adalete güveninde bir zedelenme olmasın…

MERAKLI KÖŞE?

Kamu reformu nerede?

Türkiye ile imzalanan protokol tartışıladursun…

Vatandaşın gözünden kaçmamış olacak ki sürekli olarak bir eksikliği dile getiren mesajlar gönderiyor!

Kamu reformu niye yok diye…

Doğru da değil mi?

Bu ülkenin artık kemikleşmiş sorunlarından biridir kamunun artık işlevini kaybettiği ve çürüdüğü…

Büyük ihtimalle 3 yıllık protokolde olacak ama ha keşke ucundan köşesinden şimdi başlatılsaydı!

Ek mesailer niye kaldırılmıyor?

Bu ülke maliyesi son olarak 2018 yılında devlet çalışanlarına tam 180 Milyon TL ek mesai ödemişti…

2019 yılında bu rakamın daha da artacağı tahmin ediliyor!

Ne yazık ki ek mesailerin kaldırılması konusunda da bir çalışma yok…

Oysa madem ki istihdamlarda kısıtlamaya gidilecek bunun bir kısmı ek mesailer kaldırılarak gençlere istihdamlar sağlanabilirdi!

Bu arada özel sektöre destek verilmedikçe de gençlerin devlette çalışma arzuları son bulmayacaktır…

Ambar kime emanet?

Kıb-Tek ambarından bir makara bakır kablo çalınmış…

Kim bilir kaç paraya satacaklar ki en azından bakırın çok pahalı olduğunu biliyoruz!

Adamlar hem de güvenlik kameralarını devre dışı bıraktıktan sonra kabloları çalmışlar…

Nasıl becerdilerse artık bilinmez!

Ama bilinen bir şey var ki o da kurumun ambarlarının sahipsiz olması…

Çıksınlar açıklasınlar, burada gece bekçisi var mıydı, varsa niye orada değildi, yoksa da bu konuda önlem niye alınmadı, bunun sorumlusu belli mi?

MESAJ KUTUSU

Sayın Necdet OSAM, YÖDAK’da hakkınızda açılan soruşturmada belirlenen heyet savunmanızı geçerli bulmadı ve bugün toplanarak kaderinizi belirleyecek kararı verecek. DAÜ’de izinsiz yapılan icraatların da hapislik dahil ağır cezalar öngördüğünü biliyor muydunuz! Hakkınızda hayırlısı artık!

Sayın Ali PİLLİ, sizden önce atanan Sağlık Bakanlığı ihale komisyonunu sıkı bir takibe almazsanız bakanlığın sıkıntılı bir dönem yaşayacağını hatırlatmak isteriz. Çıkılar ihaleler tamamen keyfi kararlarla sonuçlanıyor ve bundan da birilerinin rant elde ettiği aşikar. Bizden uyarması artık!

Sayın Mustafa AKÇABA, deneyimli bir bürokrat olarak müsteşarı olduğunuz Sağlık Bakanlığı’nda ihale kararlarına dikkat. Birileri rant elde edecek diye birileri de mağdur oluyor ve en çok zararı da devletin hazinesi görüyor.

Sayın Kudret ÖZERSAY, bakanlar kurulunun aldığı önemli kararları resmi bir şekilde değil de sosyal medyadan şahsınızın duyurması hem devlet ciddiyetine yakışmıyor hem de vatandaşlar tarafından hoş karşılanmıyor. Fazla gecikmeden bu eksikliği giderin deriz!

Sayın Resmiye CANALTAY, UBP’li bir vekil olarak UBP’nin imzaladığı protokole Fransız kalmak biraz garip kaçtı değil mi? Bu konuları parti yetkili organlarına taşımanız daha doğru bir karar olur kanısındayız. Zira parti disiplinini de göz önünde bulundurmak gerek…

Sayın Sibel SİBER, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olma konusunda daha renk vermediniz ama diğer adayları yakın takibe aldığınız ve bazı basın mensuplarıyla da dirsek temasına geçtiğiniz konuşuluyor. Hadi bakalım hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Serhat AKPINAR, bir süreliğine olsa da sosyal medyaya veda ederek sevenlerinizi hayli şaşırtmışsınız. Bu arada Ankara’da GAÜ ile ilgili çok önemli bir toplantı yapıldığını ve sonuçlarının size de iletildiğini duyduk, hayırdır değişim yakın mı yoksa!

Sayın Ahmet ÇALUDA, protokol konusunda sendika olarak yaptığınız açıklama hem çok inandırıcı olmadı hem de partiniz tarafından hoş karşılanmadı. Bazıları soruyor acaba siyasi çizgi mi değiştirdiniz diye?

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bu sıralar Çeşme ve Alaçatı civarlarında aile olarak keyif yaptığınız söyleniyor. Madem oralardasınız kavun içinde dondurma yemeyi unutmayın olur mu? Dönüşte bakalım nasıl hayati kararlar alacaksınız merakla bekleniyor…

Sayın Serhat ÖZÇELİK, geçirdiğiniz ciddi rahatsızlığı üzülerek öğrendik büyük geçmiş olsun. Umarız en kısa zamanda eskisin de sağlıklı olarak işinizin başına dönerseniz. Sevenlerinizi fazlasıyla korkuttunuz bilesiniz…