UBP’nin giderayak ülkeye kazandırdığı Toplumsal Müdahale Aracı yani TOMA en çokta CTP ve DP tarafından tepki ile karşılanmış ve asla bu aracın ülkeye sokulmayacağı söylenmişti. İki liderde bu yönde demeçler vermişti. Liderlerin bu demeçlerini sivil toplum örgütleri de desteklemişti.
Şimdi TOMA geliyor! Neden geliyor? Kim istedi ki? İlk açıklamalar “gelse de halka karşı kullanılmayacak” şeklinde. İyi de kullanılmayacaksa neden geliyor ki?
TOMA’yı gönderenler acaba “TOMA’ya bir TURUVA ATI” düşüncesi ile mi gönderiyorlar. Eğer bu TOMA ülkeye gelirse bilin ki kullanılacağı için gelecek. Parmağımızın arkasında saklanmaya gerek yok. Genel araç Gönyeli Belediyesi ve Lefkoşa Belediyesinin park ve bahçeler müdürlüğüne hibe edilecek değil ya.
Seçimlerde çıkan bir dergide siyasi parti liderlerine yapılan bir ankette TOMA mı? Helikopter mi? Sorusu vardı. İşte Hükümet ortaklarının o soruya verdiği cevaplar.
Özkan Yorgancıoğlu: “Helikopter, çünkü yaz aylarına giriyoruz. TOMA’yı doğru bulmuyorum. Topluma rağmen bir şey olmaz. “
Serdar Denktaş: “Kesinlikle helikopter. Bu ülkede öyle bir müdahale kesinlikle kabul edilemez. TOMA’yı kullanan kişi ya kardeşine, ya komşusuna ya da akrabasına su sıkmış olacak. Kıbrıs’ta böyle şey olmaz”


Hani uyum?
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu “ilköğretimin 6 yıl olması gibi bir tasarının gündemde olmadığını ancak eğitimdeki sorunların çözümünün dünkü bakanlar kurulu toplantısında masaya yatırılacağını açıkladı.
Öte yandan Milli Eğitim Bakanımız Dr. Mustafa Arabacıoğlu ise özel bir mülakatta ‘’ 9.sınıflarda istatistiklere göre ciddi bir sınıfta kalma olmuştur %30 liselerde -%46 ‘lara kadar sınıf geçmede başarısızlıklar yaşandığını ve 9.sınıflardaki bu yığılmanın bu şekilde önlenebileceği görüşünü de belirterek öğrencilerin sınıfta kalma nedenlerinin de bilimsel açıdan incelenerek sorun her neyse çözmeye çalışacaklarını da sözlerine ekledi .Ara sınıf olan 6.sınıfı bu şekilde ortadan kaldırarak Mesleki Teknik Eğitim almak isteyen öğrencilere de daha kolay imkanlar sağlanabilecek diyen Eğitim ve Gençlik Bakanı Arabacıoğlu , ek sınavların da bu yıl son kez yapılacağını Bakanlıkları döneminde ise başka ek sınav olmayacağını söylemişti.

Derviş EROĞLU: Dün Gülseren Kışlasında coşku ile karşılanmışsınız. Bu arada asker aileleri ile de yakından ilgilenmeniz memnuniyetiz ziyadesi ile arttırdı.
Sibel SİBER: Dünkü törenler sırasında küçük bir aksilik yaşasanız da herkes nazar olarak yorumladı.
Özkan YORGANCIOĞLU: Gülseren’e kadar gidip de oğlunuzun eski birliğine uğramamanız gözlerden kaçmadı. Oysa iki adım ötenizdeydi.
Mehmet ÇAKICI: Bir kez daha geçmiş olsun dileklerimiz sizinle. Allahtan anjiyo sonuçları temiz çıkmış.
Hasan TAÇOY: Dün bir yakınız sayesinde yürümekten son anda kurtulmuşsunuz. Yoksa sıcağın içinde takım elbise ile uzun bir yürüyüş yapmak zorunda kalacaktınız.
Kemal DÜRÜST: Gülseren’de dün UBP’yi sizin temsil ettiğinizi gördük. Bu arada Yeni takım elbiseniz hayırlı ve uğurlu olsun.
Afet ÖZCAFER: Dün her halde bir anne olarak en gurur verici günlerden birini yaşadınız. Oğlunuz dün hayırlı ise acemiliği tamamlayıp aslanlar gibi çavuş olmuş.
Özdemir GÜL: Gülseren’e kadar gidip de Sefa için aldığınız döneri arabada unutunca yemek ısmarlama işi bizim Sefa’ya kalmış. Artık hafta sonu mangalları yakarsınız Sefa için.
Niyazi ŞANAL: Gazimağusa’ya yep yeni bir tesis kazandırmak için artık son aşamaya gelmişsiniz. Gazimağusa’nın tam merkezinde şehrin görüntüsünü değiştirecek bir yapı yapamaya hazırlanıyormuşsunuz.
Kenan AKIN: Çavuş adaylarının gösterisi sırasında heyecanlandığınız gözlemlenmiş. Yıllar geçse de o günler unutulmuyor değil mi?
Sadık GARDİYANOĞLU: LTB’nin bozulan çöp kamyonlarından bir tanesini yaptırma sözü vermişsiniz.
Derviş EKŞİCİ: Dün Gülseren’de gözlerimiz sizi aradı ama bir türlü göremedik. Hayırdır inşallah siz bu tür şeyleri sektirmezdiniz.
Asım VEHBİ: Geçtiğimiz günlerde çok önemli misafirleri ağırlamışsınız. Nasıl misafirleriniz ev sahipliğinizden memnun kaldılar mı? Zira bugünler de kendileri çok mühim adamlar oldu.
Hüseyin Avkıran ALANLI: Dün Gülseren’de gençlere taş çıkarır bir şekilde yürüyen babanızı görmemeniz büyük şansızlıktı doğrusu. Ha birde şu bizim oğlak ne alemde?
Mehmet DEMİRCİ: Önemli bir zatla yollarınız ayrılmış. Merak buyurma zaten zat-ı şahaneleri diyarı terk etmek üzere.
İsmet LİSANİLER, Çalışma Bakanlığı müsteşarlığına atanmanız haberi duyulduktan sonra genelde hep olumlu mesajlar aldık. Tebrik eder çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Oğuz KÖSE: Çok çabuk pes edip eski görevinize geri dönme kararı almışsınız. Daha durun bir bakalım gün doğmadan neler doğar.
Ziya EMİR: Haber portalını daha aktif hale getirmek için usta isimlerle antlaşmışsınız. Çok yakında daha büyük projelere imza atmayı hedefliyormuşsunuz.
Hüseyin TURAN: Kan bağışı kampanyasına sizde katılmışsınız. 3 ay sonra yeniden kan verebileceğinizi lütfen unutmayın.
Polat ALPER: Artık büyük şeylerden vaaz geçip küçük şeylerle eğleniyormuşsunuz. Belli bir yaştan sonra insanın alışkanlıkları da nasıl değişiyor değil mi? Eskiden her şeyin büyüğü hoşunuza giderken şimdi küçüğü gidiyor. Yeni mini cooper’in hayırlı ve uğurlu olsun.

GÜNÜN SÖZÜ
“ Bu telefona gerek yoktu. Türkiye yönetimi mesajını bu şekilde yollamamalıydı. CTP'nin siyasi kültürünü bilmediği için Atalay, böyle davrandı. En çok buna şaştım. Nasıl olurda böyle bir siyasi partinin bakanı CTP'yi bilmez? Hayret ettim. CTP müdahalelere karşıdır.”
Mehmet Ali TALAT
BİZİM TEMEL
Pilot Temel telsize var gücüyle bagiriyordu :
- "Ula, sag motor bozuldu. Düseyrum, düseyrum. Meydey düseyrum. Kule düseyrum."
Kule hemen cevapladi :
- "Mesaj anlasildi. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
Temel gayet ciddi :
-"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini,
öndeki sol koltuk."