Bir gününüz ne kadar güzel geçerse geçsin bazen gördüğünüz,duyduğunuz yada okuduğunuz herhangi bir olay bütün ışığınızı söndürebiliyor.

Pazar günleri kanaldan izinli olduğum gün ama günlük gazetelerinden bir çoğunu bir nedenle okuyorum her Pazar olduğu gibi bu Pazar da tam 6 gazete sabah sabah okuduğum gazeteler .

Sabah 7:30- 08:00 gibi her Pazar bu gazeteler elime ulaşır tıpkı bugün olduğu gibi kapının önünde duran gazeteleri eğilip aldım ve en ön sırada duran gazetenin ön sayfasına baktığımda daha okumadan fotoğraflar göze çarpan ilk şeydi.

Bende uyandırdığı ilk algıdan bahsetmek isterim , fotoğrafı görünce önce bunun KKTC de değil dünyanın başka bir yerinde bir terör saldırısı olduğunu sandım , daha sonra ikinci algımda aman Allahım yok bir yerde bomba patladı ve insanlar öldü dedim ,ardından bir de baktım meğer sadece bir trafik kazasıymış !!!

Sağlık görevlisi bir bayanın elinde mincik bir bebek mavi uyku tulumuna sarılmış mincik eli şağıya doğru sarkık dururken , sağlık görevlisi genç bayanın yüzündeki o acı ifade oldukça belirgin ,ardından bir araç kırmızı bir tabut gibi ve içinde bir boyunluk takılan yüzü gözü kan içinde genç bir anne ,ona doğru bakan bir başka görevli ,öte yandan kazaya sebep olan 19 yaşında genç bir kızın fotoğrafı doğrusu onun fotoğraftaki yüz ifadesini anlamlandıramadım , şok muydu ? Acı mıydı ? Korku mu ?

Onu bilmiyorum ama o mavi uyku tulumunun içindeki minik bebeğin şimdi hayatta olmadığı gerçeğini değiştirmiyor ne algıladığım yada ne hissettirdiği fotoğrafın .

Şimdi yine basın, biz, Trafik Kazalarını önleme derneği ..vs.. açıklama yaparak yol güvenliğinden bahsedeceğiz, trafiğe başka canlar kurban olmasın diyeceğiz , belki de hız tespit kameralarının sayısını artıracağız ve tabi o kazanın meydana geldiği yolda refüje koruyucu bariyerler yaptıracağız …vs…

Düzelecek mi peki bunları yapınca ?

Hayır düzelmeyecek .

Çünkü Trafik bir mentalitedir .İnsanlarımızda hayatlarına karşı bir sorumluluk olsa , kendilerine saygı duysalar her şeyden önemlisi kendimizi sevsek bu kazaların bir çoğu olmaz diye düşünüyorum .

Elimize bir kez geçen bu yaşam hediyesini hırpalamadan yaşamayı bilsek, ben değerliyim ve benim gibi diğer insanlarda değerlidir diyebilsek ve bunu gerçekten yapabilsek süratin öldürebileceğini bile bile o araçları direksiyon hakimiyetini kaybedecek kadar hızlı kullanırmıyız ?

Kullanmayız herhalde ?

Kendini değersiz hissetme , hayatı sevmeme, sevgisiz ve güvensiz bir yaşam sürdürme duygusu ve inancı olabilir mi acaba bize bu kazaları yaşatan .

Bir insan direksiyon hakimiyetini kaybedecek hem kendinin hem de başkalarının hayatını tehlikeye atacak kadar ezik bir hayat sürdürebilir mi ?
Her birimiz aşırı hızın tehlikeli olduğunu biliriz ,her bir sürücü kendine ne kadar güvenirse güvensin bir anlık dikkatsizliğin geri dönüşü olmayan hatalara yol açabileceğini bilir , bilir de neden bunu bilerek yapar ?

Ne olabilir bunun nedeni lütfen düşünün kendinize ne kadar önem veriyorsunuz , ya sizi sevenlere ?

Yolların güvenlikli olması önemlidir evet ,ama en güvenli yolda bile iş sürücünün mentalitesinde biter bunu sakın unutmayın .

‘’LÜTFEN HAYATTAN ‘’HIZLA ‘’ UZAKLAŞMAYIN ‘’