Çekya’da geç saatte bir restorandan maskesiz olarak çıkan ve kuralları ihlal ettiği görülen bakana çağrı yapan başbakan istifasını istemiş, aksi takdirde kendisini görevden alacaklarını söylemişti.

Öte yandan benim ülkemde 3 günden az süre için memlekete gelenlerin elini kolunu sallayarak giriş yaptıklarını;

Yurt dışından gelenlerin kimisinin havalimanından ayrı özel araçlarla bilinmeyen yerlere gittiklerini;

Karantina oteli önünde kendisini bekleyen yakının arabasına bindiği anlatılanların yanısıra, ülkeye girişyapan yabancıların pasaportlarına da el konulduğunu anlatıyor okurlarımdan gelen mesajlar.

Bunlar bilinmeyenler!

Sonra da neden yerel bulaş var, neden önlemlere rağmen sayılar artıyor deniyor.

***

Bir gün testlerin bilmem kaç bin olduğunu söyleyip, şu kadar pozitif ve şu kadarının da yerel olduğunu söylüyorlar ama aynı gün yayınlanandan çok eş dostunuzun pozitif çıktığını zaten çoktan öğrenmiş oluyorsunuz.

Ek olarak bir kurultay hareketliliğiyle adayların çarşaf çarşaf manşetlerini okuyabiliyorsunuz gazetelerde.

Akıl oyunları gibi günlerden geçiyoruz.

Bildiğiniz üzere karantinadayım.

Üstelik önceden açıkladığım gibi sonradan pozitifleşen, temaslı olduğu halde kendini izole etmeyen birinin habersiz temaslısı olarak alındım karantinaya. Ve tüm yaşamımı dondurup, evimi, ailemi, düzenimi ve işimi bırakıp 1 saat içinde bana gösterilen karantina yurdunda olmam istendi.

Neden yurt da otel değil soruma otellerin uçaklardan gelenlere ayrıldığı cevabına itiraz edince, bu sefer de oralarda pozitiflerin olduğunu söylediler. Kendi güvenliğimiz için yurttakalmamızın uygun olacağını, devletin doğru takibi yapabilmesi için düzeni bozmamamız gerektiği de.

Sonra bir arkadaşımın yardım istediği yakınının ona eve yakın bir otel ayarladığını öğrenince işler sarpa sardı.

Böylece başımızın çaresine bakmamız gerektiğini anlayarak yurtlara mahkûm edilen Kıbrıslılara çağrı yapmanın şart olduğunu anladık.

***

Bütün bunlar bir bilim kurgu filmi gibi.

Sanki az sonra kurgu bir oyundan uyanacağım ve her şeyin sanal bir gerçeklik olduğunu anlayarak hayatım normale dönecekmiş gibigeliyor.

Eğer bu yazılanları okuyorsanız beni uyarın ki bu bir gerçek!

***

Galiba istenenler gerçek oluyor.

Galiba yavaş yavaş aklımızı yitirmeye programlanmıştık ve ben sınıra geldim.

Gerçekle hayali karıştırıyor muyum ne?

Bunca karmaşaya karşın rotasyonla çalıştırılmadıkları için tümü topluca karantinaya giden dairelerde hizmet nasıl durmuşsa, dükkanlar, işyerleri, banka şubeleri nasıl kapanıyorsa, yakında devletin halka açılan kapıları olarak kamu hizmeti veren prk çok kurum ve daireler de kapatılmak zorunda kalacak.

Pandemi Merkezi’nde test yaptırmaya gittiğimde, kapıdaki güvenlik görevlisi 10 dakika önce kendilerine artık testlerin yeni pandemi hastanesinde yapılacağını söylediklerini anlatıyordu yüksek sesle.Diğer tarafa gittiğimizde ise oradaki hemşire veya memur olduğunu anlamadığımız görevlinin ise hiçbir şeyden haberi olmadığını duyuyorduk.

***

Selam olsun Cumhurbaşkanım.

Bayraklar yurdun dört bir yanında sallanır, pare pare top atışları yapılırken, hangi devletin nasıl bir düzeninin en başına geçtiğinizi benden/bizden iyi bildiğinizi çok iyi biliyorum.

Kolay gelsin.

Nereye ve nasıl ilerleyeceğimizi biliyor iseniz ve onların da bilmesini sağlayacaksanız başka lafımız yok. Lakin bildikleriniz ve olacaklar bundan ibaretse, bence ne biz ne siz zahmet etmeyelim.

Çünkü bunun için de çabalamaya hiç lüzum yok!

Sahi bir odaya kapalı kalmanın ve kapının önüne dahi 14 gün boyunca adım atmamanın, üstelik de suçsuz, sabıkasız ve testleriniz negatif iken, nasıl bir şey olduğunu siz bilir misiniz?

Pardon unuttum… Sizlere bu kurallar işlemiyordu değil mi?

Affedersiniz haddimi aştım galiba.

Dr. Çiğdem DÜRÜST