Özel sektörde en düşük maaş yani asgari ücret 24 bin TL oldu...

Yani bir çalışana verilebilecek ücretin en alt limiti!

Bu en alt limit aynı zamanda en vasıfsız çalışanı da işaret eder...

Devlette ise en alt limit 34 Bin TL!

Asgari ücrete göre çok daha iyi ancak bileğinin hakkıyla bir devlet kurumunda çalışmayı hak etmiş biri için ise düşük bir ücret...

Bu pahalılıkta ne asgari ücretli ne de işe yeni giren kamu çalışanı geçinemez.

Asgari ücretlinin durumu çok daha ağır ama…

Sosyal hakları izinleri derken birçok konuda devlet çalışanıyla boy ölçüşemez.

Bu yüzden kamu çalışanı olmak hala çok cazip...

Bu aslında bütün dünyada böyledir ama aradaki fark bu kadar çok değildir.

Kamu çalışanı ile özel sektör çalışanı arasındaki farkı azaltacak bir hamle 2011 yılı sonrası kamu çalışanları için yapıldı.

Burada farkı kapatmak için kamu çalışanlarının maaşını ve haklarını törpülediler.

Asgari ücretli için herhangi bir iyileştirmeye gitmediler.

Sömürü düzeni devam etti.

Çalışanlar arasındaki adaletsizlik toplumun genlerine işlemeye başladı.

Bir tarafta yüksek maaşlı kamu çalışanı bir tarafta açlık sınırında çalışan asgari ücretli.

Bu dengesizliğe şimdi yenisi de eklendi.

Asgari ücretlinin masraflarını karşılayamayacak duruma düşen işveren.

Ülkedeki çalışan profili hızla değişti.

Yabancı uyruklu çalışanlar artık her yerde…

Birçoğu kalifiye değil, ucuz işçi.

Geçmişte Türkiye’den adaya gelip çalışan kalifiye işçilere işverenler hasret kaldı.

Kıbrıs’ın yerli insanı artık bu şartlarda çalışmamak için göç ediyor.

Devlete girebilen giriyor ve kısmen rahat bir nefes alıyor.

Devlete giremeyen ve yurt dışına da gidemeyenler işsiz evde oturuyor.

Çünkü evde oturmak asgari ücretle bir yerde çalışmaktan daha ucuza mal oluyor.

Türkiye’den gelen çalışanlar da artık adayı tercih etmiyor.

Ada ekonomisi vasıfsız 3. Dünya ülkelerinden gelen ucuz işçinin üstünden dönüyor.

Taşıma suyla değirmen şimdilik dönüyor…

Çalışan kesim mutsuz, iş veren mutsuz

Kimsenin tadı tuzu yok…

***

105 kişiye daha şehit arsası verildi.

Geçmişte olduğu gibi şimdi de şehitlik siyasi malzeme olarak kullanılıyor.

Şehitliğin arsa ile bağdaştığı dünyada başka bir coğrafya yoktur.

Halk ikiye bölündü, şehit yakını olanlar ve şehit yakını olmayanlar…

Peki doğrusu neydi bunun?

Konut sorununu kökten çözecek olay sosyal konut hamlesidir.

Bir türlü bunu başaramadık.

Bu ülkede özellikle gençler için ciddi bir konut sorunu var.

İnsanların ömrü konut borcu ödemekle geçiyor ve bu yoksulluğa kadar gidiyor.

Belki Türkiye’nin de desteği ile dev bir sosyal konut projesi başlatılabilir.

***

Kamu kurumlarını babasının çiftliği sanan bir zümre var.

Güçlerini yine bizim siyasilerden alıyorlar.

O kadar pişkin ve rahatlar ki…

Canları isterse işe geliyorlar ya da hiç işe uğramıyorlar.

İşe gittiyse de keyiflerine göre iş yapıyorlar.

Örneğin bir kamu çalışanı röntgen çekilmesi gereken bir çocuk hasta için Cumhurbaşkanı gelse çekmem diyor.

En fazla uyarı cezası alıyor.

Daha ötesi yok…

Koyun kapının önüne bakalım bir daha yapabilirler mi?

Kamuda disiplin ayaklar altında.

Kimse kimseyi takmıyor.

Çünkü balık baştan kokuyor…

...

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, kurumlar kime bağlı olursa olsun alınacak olan kararlarda son imzanın sizde olma kararı ortaklar arasında yeni bir kriz daha yaşanmasına neden oldu. Bu arada olası bir hükümet sıkıntının yaşanması durumunda alternatiflerin de hazır olduğu yönündeki açıklamanız küçük ortaklara göz dağı niteliğindeydi...

...

Sayın Ahmet ÜNSAL, birileri yine düğmeye bastı ve görevden alınmanız için bu kez Ankara kaynaklı bir operasyon başlattı. Önceki fırtınaları atlattınız bakalım bu kez de aynı başarıyı sağlayabilecek misiniz artık hep birlikte göreceğiz değil mi?

...

Sayın Derviş EKŞİCİ, DAÜ Genel Sekreterlik görevi için partiniz bir hayli bastırıyor ama bu göreve getirilmemeniz için de muhalif gruplar oluşturulmaya başladı. Bu sıralar en yakınlarınıza bile dikkat etmeniz öneriliyor, haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Kasım KUNİ, makam masanızın üzerinin silah ruhsatı dilekçeleri ile dolu olduğu ve karar verirken bir hayli zorlanacağınız görülüyor. Bize göre ne kadar çok silah güvenlikten daha öte ölümdür aman dikkat. Bu arada merhum Eybil Efendi’nin oğlu için kan gereksinimi varmış teşkilatı kan bankasına yönlendirmeniz isteniyor...

...

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa’da Açık Öğretim Fakültesi önündeki kaldırımın artık bazı yaralanmalara neden olduğu yönünde mesajlar gelmeye başladı. Aydınlatmanın olmadığı akşam saatlerinde düşen kalkan bir yerlerini yaralayan çok sayıda mağdur oluyormuş, umarız en kası zamanda bu sıkıntıyı giderirsiniz...

...

Sayın Ali TUNÇTAŞLI, DP içindeki küskünleri ve muhalifleri bu sıralar örgütlemek için yoğun bir mesai harcadığınız gözleniyormuş, bu artık parti yararına mı olur yoksa zararına mı olur onu da artık zaman gösterecek değil mi? Gazanız mübarek olsun!

...

Sayın Asım GÜLÇEKEN, Makine Mühendisleri Odası Başkanlık seçimleri için kulisleri artırdığınız ve hayli de başarılı çalışmalar yaptığınız görülüyormuş. Büyük bir ihtimalle de başka aday çıkmayacağından makam size çok yakındır şimdiden hayırlı uğurlu olsun...

...

Sayın Deniz GÜRGÖZE, siyasetin duayenlerinden Ertuğrul Hasipoğlu’nun anılarını kaleme aldığınız kitap okuyanlar tarafından başarılı bulundu, tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz. Bu konularda ender uzman kişiler arasına girdiniz devamını bekleriz...

...

Sayın Ahmet Tolga RAŞİT, KKTC Fenerbahçeliler Derneği Başkanlığına getirildiğiniz günden sonra ilk icraat olarak dernek dergisini hayata geçirmek için girişim başlatmanız üyeler arasında memnuniyetle karşılandı, kolaylıklar dileriz...

...

Sayın Ahmet Melih KARAVELİOĞLU, bankacılık ve finans sektöründeki başarılı çalışmalarınızdan sonra şimdide de aktif siyaset için kulis faaliyetlerine başladığınız ve ilk genel seçimlerde aday olma kararı olduğunuz konuşuluyor, hayırlara vesile olsun...

...