1976 Yılında yapılan genel seçimlerde Gazimağusa milletvekili olarak siyasete ilk adımını atan,

Dr Derviş Eroğlu,

toplamda 43 yıllık politika hayatını ,

81 yaşını doldurmuş olmasına rağmen bırakmamak ta kararlı görünmektedir.

Ömrünün yarısını ülke siyasetinde geçiren Eroğlu,

hakkın rahmetine kavuşmuş olan ,

Süleyman Demirel,

Necmettin Erbakan,

Bülent Ecevit misali,

( kendisine Allah uzun ömürler versin ) anlaşılan nefesinin son anına kadar siyasetin içinde rolünü sürdürecek gibi görülmektedir.

Kıymetli okurlarım ,

Devleti geliştirip yücelteceğiz,

uluslararası alanda tanıtacağız ,

bu konuda da karşımıza çıkanı da ezip geçeceğiz ,

deyimini kullanmaktan çekinmeyen,

Eroğlu’na,

KKTC’yi neden 36 yıldır tanıtmadınız ,

sizi engelleyen biri mi vardı ,

diye soracak bir Allahın kulu çıkmayacak mı ?

Fırsat bulduğu her platformda ,

Gençlere de partilerine sahip çıkma çağrısı yapmaktan geri durmayan Eroğlu’na aşağıdaki bazı soruları yüksek sesle kimlerin soracağını merakla beklemekteyiz.

  1. Enver Emin ( efsane genel sekreter )
  2. İrsen Küçük ( genel sekreter ve genel başkan )
  3. Tahsin Ertuğruloğlu ( genel başkan )
  4. Hüseyin Özgürgün ( genel başkan )
  5. Ahmet Kaşif ( bakan )
  6. Salih Coşar ( efsane maliye bakanı )

Başta olmak üzere daha isimlerini buraya taşıyamadığım onlarca başarılı siyasetçiyi saf dışı bırakma konusunda ne kadar mahir olduğunu Mısır’daki sağır sultan bile duymuş olsa gerek.

Değerli okurlarım,

Ülkemiz siyasetinde yıllardır uygulanan sistem LİDERLİK

SULTASIDIR.

Toplum olarak vermiş olduğumuz varlık mücadelesinin tüm evrelerinde halkımız liderlere ve liderliklere tapınmayı normalleştirerek adeta şahsiyetleri TABULAŞTIRMIŞTIR.

  • İngiliz sömürge yönetimine ve iç içe yıllarca yaşamış olduğumuz Kıbrıs Rum toplumu ile münasebetlerde bile edilgen ve ikincil yurttaş muamelesine razı bir yaşamı kendimiz içselleştirmiş halde ömür tükettik.

1975 Yılında KIBRIS FEDERE DEVLETİ, dönemi 1983 Yılından günümüze ise hala KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ dönemlerinde yine aynı anlayışların tezahürüne hiç ses çıkarmadık veya çıkaramadık.

Bütün sorunlarımızda hep bir KURTARICI ROLÜNE BÜRÜNMÜŞ LİDERLİKLERDEN MEDET UMDUK.

Bu yaklaşım ise yıllardır biz Kıbrıslı Türklerin,

adeta vazgeçilmez bir yaşam biçimimize dönüşştür.

1974 mutlu barış harekatının sonucunda Kuzeyde Kıbrıslı Rumların bıraktığı bir çok GANİMETİ ve yıllar içerisinde BÜYÜK TÜRK ULUSUNUN YEGANE TEMSİLCİSİ OLAN ATATÜRK TÜRKİYE’sinden gelen abartısız tırlar dolusu parayı haksız ve adaletsiz bir yapı içerisinde bazı imtiyazlı ve nüfuzlu boynu kalınlara üleştirilmesi nedeniyle ,

TOPLUMSAL ADALETSİZLİKLER AYYUKA ÇIKMIŞ olup gerçek mücahit ve mücadeleci halk kitleleri tüm bu paylaşımlardan mahrum bırakılmıştır.

Bu tür yaklaşımların ardında olan tek şey LİDERLİK VE TEK ADAMLIK ANLAYIŞINA DUYULAN BİATTIR.

Kıymetli okurlarım,

cemaatten ,

topluma ,

toplumdan bir devlet kurma mertebesine ulaşmış olan bizler maalesef hala TEK ADAM anlayışlarına rağbetten vazgeçmiş değiliz.

Ülkemizin en büyük partisi konumunda bulunan bir partinin geleceğini planlamasında hala 81 yaşındaki kişilerden medet umar halde olması ülke siyaseti açısından son derece düşündürücü ve üzücü bir durum değilmidir ?

Ne dersiniz gençler, kadınlar ve yetenekli beyinler !