Cezaevinde yaklaşık 300 mahkûm vardır. İhtiyaçları karşılayacak yeni bir cezaevinin yapılmasına gereksinim vardır. Derler ya “Allah kimseyi düşürmesin”, gerçekten de oradaki mahkûmların ve gardiyanların hayatları diğer sıradan insanlardan oldukça farklıdır. Gardiyanların çalışma şartları diğer memurlarımıza oranla daha zor ve risklidir. Her an ortaya çıkabilecek ve neyin nereden geleceği belli olmayan riskler taşımaktadırlar. Çalışma koşullarının zorluklarından dolayı, gardiyanların psikolojisinin nasıl olduğunu hiç düşünen olmuş mudur ki? Dışarıdaki yaşamla içerideki yaşam arasındaki dengeyi kurabilmek kolay değildir.
Gönül arzu ederdi ki, ülkemiz çağdaş yöntemlere uygun bir cezaevine hemen kavuşsun ve burada gerek ceza çeken, gerekse çalışanların hayat standartları insani boyutlara yükselsin.

Cezaevi müdürünü tanımam, bilmem ancak bu müdürün kardeşi ile ilgili hoşnutsuzluklar bana ulaşmıştır. Cezaevinde 25 tane çavuş gardiyanı bulunmaktadır. Burada en üstteki müdürden, en alttaki gardiyana kadar çalışma şartlarını belirleyen koşullar ve nöbetler çizelgelerle belirtilmiştir. Müdürün kardeşinin de burada çavuş olduğunu öğrendim. Ancak bu çavuşun gece nöbetlerindeki vardiyalarda saat 24’ü geçince sabaha kadar uyuduğu ile ilgili şikâyetler var.
Daha önceki vardiya arkadaşları ile bu sebepten ötürü bir gerginlik yaşanmış ve başka bir vardiyaya aktarılmıştır. Şimdi ise yen, vardiya arkadaşları da aynı şikâyetlerden yakınmaktaymışlar. Gece üç saat uyuma izni olan çavuş, saba saat yediye kadar uyuyormuş. Mesai arkadaşları isyan noktasına gelmiş bulunuyor. Yakında ceza evinde gardiyanlar arasında hoş olmayan olaylar meydana gelebilir. Bu yazıyı yazmamdaki amaç, ne müdürü, ne de içişleri bakanını zan altında bırakmaktır; amaç cezaevinden gelen şikâyetleri dile getirip, olası bir isyanın önüne çıkılmasını sağlamaktır.

Ben bu iddiaları araştırdım ve görüştüğüm kişilerden çok net cevaplar aldım. Eğer bu iddiaların doğruluğunu araştırmak isteyen çıkarsa, bunu öğrenmenin yolu çok basittir, zira cezaevinde yaklaşık 40 adet kamera vardır ve bunlar gece-gündüz kayıt yapmaktadırlar. Eğer herhangi bir vardiyanın kayıtları incelenirse, bu söylediklerimi de görebilirler.

Gardiyanlar arasındaki bu huzursuzluk, karşılıklı konuşarak da önlenebilir. Ancak “Abim müdür, bana kimse dokunamaz” şeklinde düşünülüp, hatalara devam edilirse, bir isyan yakındır. Bu kez de isyanı mahkûmlar değil, gardiyanlar çıkartacaktır. Benden uyarması.